-fiyatlı - Turkish English Dictionary

-fiyatlı

Meanings of "-fiyatlı" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Trade/Economic
-fiyatlı -priced adj.

Meanings of "-fiyatlı" with other terms in English Turkish Dictionary : 74 result(s)

Turkish English
General
uygun fiyatlı affordable adj.
The Commission continues to believe in affordable language and translation regimes.
Komisyon, uygun fiyatlı dil ve çeviri sistemlerine inanmaya devam etmektedir.

More Sentences
makul fiyatlı reasonably priced adj.
Obtain recent maps of each community and check out reasonably priced hotels or motels near the schools.
Her topluluğun güncel haritalarını edinin ve okulların yakınındaki makul fiyatlı otel veya motelleri inceleyin.

More Sentences
Trade/Economic
yüksek fiyatlı high-priced adj.
Tom couldn't afford a high-priced lawyer.
Tom yüksek fiyatlı bir avukatı karşılayamazdı.

More Sentences
General
uygun fiyatlı giysiler affordable dresses n.
uygun fiyatlı elbiseler affordable dresses n.
uygun fiyatlı giysiler affordable clothes n.
uygun fiyatlı elbiseler affordable clothes n.
değerli, yüksek fiyatlı herhangi bir şey taonga [new zeland] n.
(gezilere katılan gençler için) denetim altında uygun fiyatlı konaklama sunan sistem hostel n.
yüksek fiyatlı high priced adj.
orta fiyatlı medium-priced adj.
uygun fiyatlı low-priced adj.
uygun fiyatlı low-cost adj.
uygun fiyatlı reasonably priced adj.
uygun fiyatlı well-priced adj.
ucuz fiyatlı cheap-rate adj.
yarı fiyatlı half-price adj.
daha düşük fiyatlı down adj.
sabit fiyatlı fixed-price adj.
aşırı yüksek fiyatlı priceless adj.
fiyatlı at a price adv.
yüksek fiyatlı highly adv.
Phrasals
düşük fiyatlı ürünler satın alıp stoklamak trade down v.
Idioms
ne az ne fazla fiyatlı ürün a good five-cent cigar n.
uygun fiyatlı ürün a good five-cent cigar n.
makul fiyatlı mal a good five-cent cigar n.
uygun fiyatlı şey a good five-cent cigar n.
makul fiyatlı ürün a good five-cent cigar n.
yönetimin ele geçirilmesi tehlikesine karşı yönetim kurulunun piyasaya düşük fiyatlı hisseler sunarak yönetimi devralmak isteyen şirketi zarara uğratmak suretiyle uyguladığı bir savunma taktiği poison pill n.
düşük fiyatlı bargain-bin adj.
çok yüksek fiyatlı higher than a cat's back adj.
Trade/Economic
düşük fiyatlı perakendecilik off-price retailing n.
düşük fiyatlı ülke low priced country n.
düşük fiyatlı ithal maddeleri low-priced imports n.
düşük fiyatlı menkul kıymetler low-priced shares n.
özel limit fiyatlı siparişler special limit price orders n.
limit fiyatlı emirler limit price orders n.
limit fiyatlı emirler limit price orders n.
limit fiyatlı emirler limited price order n.
sabit fiyatlı sözleşme fixed price contract n.
sabit fiyatlı sistem fixed-price system n.
sabit fiyatlı teşvik primli sözleşme fixed price incentive contract n.
sabit fiyatlı kesintisiz alım sözleşmesi streaming agreement n.
teşvik primli sabit fiyatlı sözleşme fixed price incentive contract n.
ucuz fiyatlı perakendeci off-price retailer n.
yüksek fiyatlı ara noktalar higher rate intermediate points n.
yüksek fiyatlı mallar high priced goods n.
yüksek fiyatlı mal rip-off n.
firmaların yüksek fiyatlı ürünleri düşük fiyat veren bir pazardan satın alması paralleling n.
sabit fiyatlı sözleşme fixed price incentive contract n.
sabit fiyatlı sözleşme fixed price type contract n.
aşırı fiyatlı over-priced adj.
düşük fiyatlı low-priced adj.
düşük fiyatlı low priced adj.
düşük fiyatlı under-priced adj.
düşük fiyatlı bargain-basement adj.
yüksek fiyatlı highflying adj.
yüksek fiyatlı high-flying adj.
düşük fiyatlı heavy adj.
ucuz fiyatlı perakendeciye ait off-price adj.
ucuz fiyatlı perakendeci ile ilgili off-price adj.
düşük fiyatlı perakendeciye ait off-price adj.
düşük fiyatlı perakendeci ile ilgili off-price adj.
ucuz fiyatlı mal satan off-price adj.
düşük fiyatlı mal satan off-price adj.
Politics
güvenilir ve uygun fiyatlı enerji reliable and affordable energy n.
ortalama fiyatlı poliçe average rate insurance n.
uygun fiyatlı enerji affordable energy n.
Telecom
sabit fiyatlı arabağlantı flat-rate interconnection n.
yüksek fiyatlı bir telefona bağlanarak para sızdıran hileli çevirmeli bağlantı rogue dialler n.
Theatre
tiyatroda en yüksekte bulunan, en ucuz fiyatlı koltuklar the gods n.
Slang
uygun fiyatlı şey a good five-cent cigar n.
makul fiyatlı şey a good five-cent cigar n.
Modern Slang
düşük fiyatlı/değersiz şeyleri toplayan kimse acrapulator n.