friday - Turkish English Dictionary

friday

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "friday" in Turkish English Dictionary : 9 result(s)

English Turkish
General
friday n. cuma
The Minutes of the sitting of Friday, 19 May have been distributed.
Mayıs 19 Cuma tarihli oturum tutanakları dağıtılmıştır.

More Sentences
friday n. cuma günü
The Minutes of the sitting of Friday 27 October have been distributed.
Toplantının 27 Ekim Cuma günkü oturumuna ilişkin tutanaklar dağıtılmıştır.

More Sentences
friday adv. cumaları
Colloquial
friday n. sekreter
friday n. özel sekreter
friday n. ofiste her işe bakan çalışan
friday n. güvenilir asistan
friday n. sağ kol
friday n. sadık yardımcı

Meanings of "friday" with other terms in English Turkish Dictionary : 86 result(s)

English Turkish
General
good friday n. kutsal cuma
After Good Friday comes Easter.
Kutsal Cumadan sonra Paskalya gelir.

More Sentences
friday prayer n. cuma namazı
Sami went to Friday prayer.
Sami cuma namazına gitti.

More Sentences
friday sermon n. cuma hutbesi
Sami listened to the Friday sermon at the mosque.
Sami camide cuma hutbesini dinledi.

More Sentences
friday night n. cuma gecesi
Rabbi Tom gave the sermon on Friday night.
Cuma gecesi vaazı Haham Tom verdi.

More Sentences
black friday n. kara cuma
Tom bought a plasma TV on Black Friday.
Tom Kara Cuma'da bir plazma TV satın aldı.

More Sentences
last friday n. geçen cuma
We all know that nothing came of that help until last Friday, the thirteenth.
Ayın on üçü olan geçen Cuma gününe kadar bu yardımdan hiçbir şey gelmediğini hepimiz biliyoruz.

More Sentences
friday afternoon n. cuma öğleden sonra
He usually doesn't have to work on Friday afternoons.
Genellikle Cuma öğleden sonraları çalışmak zorunda değildir.

More Sentences
friday the thirteenth n. on üçüncü cuma
Oh no, it's Friday the thirteenth!
Ah hayır, on üçüncü cuma!

More Sentences
friday evening adv. cuma akşamı
I'm going to go on the blind date Friday evening.
Cuma akşamı tanışma randevusuna gideceğim.

More Sentences
this friday adv. bu cuma
Did I tell you about my party this Friday?
Sana bu cuma vereceğim partiden bahsetmiş miydim?

More Sentences
monday to friday adv. pazartesiden cumaya
They usually go to school from Monday to Friday.
Genellikle Pazartesi'den Cuma'ya kadar okula giderler.

More Sentences
monday through friday adv. pazartesiden cumaya
The police officer doesn't shout from Monday through Friday.
Polis memuru pazartesiden cumaya kadar bağırmaz.

More Sentences
on friday adv. cuma günü
It has been discussed in the standing committee today and will be discussed again on Friday.
Bu konu bugün daimi komitede görüşüldü ve Cuma günü tekrar görüşülecek.

More Sentences
Politics
good friday agreement n. hayırlı cuma anlaşması
The historic Good Friday Agreement was in many ways inspired by the European ideal.
Tarihi Hayırlı Cuma Anlaşması birçok yönden Avrupa idealinden esinlenmiştir.

More Sentences
General
girl friday n. sekreter
good friday n. isa'nın çarmıha gerildiği günün yıldönümü
man friday n. köle
man friday n. köle gibi sadık uşak
good friday n. paskalya yortusundan önceki cuma
friday divine service parade in ottoman empire n. cuma selamlığı
girl friday n. özel sekreter
monday-friday n. pazartesi-cuma
friday khutba n. cuma hutbesi
friday market n. cuma pazarı
casual friday (for a business place) n. serbest kıyafet
black friday n. abd'de şükran günü'nden sonraki ilk cuma günü kutlanan gün boyunca tüketicilerin hemen hemen tüm ürünleri son derece indirimli fiyatlarla aldıkları gün
friday the 13th n. on üçüncü cuma
friday the 13th n. 13. cuma
friday the thirteenth n. 13. cuma
black friday n. bir halk faciasının yaşandığı cuma günü
gal friday n. sekreter kız
guy friday n. ofisboy
black friday n. efsane cuma
go to mosque every friday v. her cuma camiye gitmek
every friday afternoon adv. her cuma öğleden sonra
fri (friday) abrev. cuma
fri. (friday) abrev. cuma
Phrases
t.g.i friday's (thank god it's friday) expr. şükürler olsun bugün cuma
Colloquial
today's friday n. bugün cuma
gal friday n. asistan kız
tgiaf (thank god it's almost friday) expr. çok şükür neredeyse cuma oldu
tgiaf (thank god it's almost friday) expr. çok şükür cuma'ya az kaldı
tgiaf (thank god it's almost friday) expr. çok şükür ki yarın cuma
Idioms
a girl/man/person friday n. bir iş yerinde her işe bakan kimse
a girl friday n. bir iş yerinde her işe bakan kız
a man friday n. dürüst adam
black friday n. finansal kaos/felaket yaşanan gün
black friday n. ekonomik facia yaşanan gün
black friday n. mahşer günü
black friday n. mahşer gibi gün
black friday n. aşırı kalabalık/yoğun gün
a man friday n. her işe bakan/koşan güvenilir adam
a man friday n. birçok alanda yardımcı olan güvenilir adam
a girl friday n. her işe bakan/koşan güvenilir kız
a girl friday n. birçok alanda yardımcı olan güvenilir kız
girl/man friday n. güvenilir asistan/sekreter/yardımcı
girl/man friday n. sağ kol
it'll be a frosty friday expr. zor ihtimal
it'll be a frosty friday expr. hiç şansı/imkanı yok
it'll be a frosty friday expr. cehennem donduğunda
it'll be a frosty friday expr. cehenneme dolu yağarsa
it'll be a frosty friday expr. mümkün değil
it'll be a frosty friday in july expr. zor ihtimal
it'll be a frosty friday in july expr. hiç şansı/imkanı yok
it'll be a frosty friday in july expr. cehennem donduğunda
it'll be a frosty friday in july expr. cehenneme dolu yağarsa
it'll be a frosty friday in july expr. mümkün değil
Speaking
today is friday expr. bugün günlerden cuma
are you free on friday night? expr. cuma akşamı müsait misin?
are you free on friday night? expr. cuma akşamı boş musun?
are you free on friday night? expr. cuma akşamı bir planın var mı?
are you free on friday night? expr. cuma gecesi boş musun?
are you free on friday night? expr. cuma gecesi müsait misin?
are you free on friday night? expr. cuma gecesi bir planın var mı?
I went out with my friends for a drink on friday expr. cuma günü arkadaşlarla içmeye gittim
thank god it's friday (tgif) expr. çok şükür bugün cuma
are we still on for lunch friday? expr. cuma günü öğle yemeğinde görüşüyoruz o zaman?
have a blessed friday expr. hayırlı cumalar
Trade/Economic
dress-down friday n. iş yerinde takım elbisenin giyilmek zorunda olmadığı cuma günü
Politics
good friday agreement n. 10 nisan 1998 tarihinde ingiliz ve irlanda hükümetleri arasında imzalanmış anlaşma
Computer
flashback friday (fbf) n. sosyal medyada cuma günleri geçmişe ait bir fotoğraf yayınlama akımı
fbf (flashback friday) abrev. sosyal medya kullanıcılarının cuma günleri eski fotoğraflarını paylaştıkları bir akım
fbf (flashback friday) abrev. sosyal medya kullanıcılarının cuma günleri altında geçmişten görüntülerini paylaştıkları bir etiket/başlık
Geography
friday harbor n. washington eyaletinde yerleşim yeri
friday harbor n. washington eyaletinde şehir
Slang
man friday n. yardımcı