aşırı yüksek - Turkish English Dictionary
History

aşırı yüksek



Meanings of "aşırı yüksek" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
General
aşırı yüksek exorbitant adj.
aşırı yüksek stiff adj.
aşırı yüksek overhigh adj.
aşırı yüksek skyscraping adj.
aşırı yüksek out-of-sight adj.
aşırı yüksek superelevated adj.
aşırı yüksek superhigh adj.
Idioms
aşırı yüksek higher than gilderoy's kite adj.
Trade/Economic
aşırı yüksek unreasonable adj.

Meanings of "aşırı yüksek" with other terms in English Turkish Dictionary : 44 result(s)

Turkish English
General
aşırı yüksek faiz usury n.
aşırı yüksek faizle para verme veya alma shylocking n.
aşırı yüksek değer biçmek overhold v.
aşırı yüksek (beklenti, umut) hyperinflated adj.
aşırı yüksek sesli overloud adj.
aşırı yüksek fiyatlı priceless adj.
aşırı yüksek sıcaklıkta olan superhot adj.
aşırı yüksek bir şekilde unreasonably adv.
aşırı yüksek ölçüde usuriously [obsolete] adv.
Phrases
aşırı yüksek hızda at great speed n.
Colloquial
aşırı yüksek sesle bağırmak shout (oneself) silly v.
Idioms
aşırı yüksek bir hedef a bridge too far n.
aşırı yüksek hız a killing pace n.
(yüksek pozisyondaki birine) aşırı hürmet/itibar göstermek touch (one's) forelock v.
(yüksek pozisyondaki birine) aşırı hürmet/itibar göstermek tug (one's) forelock v.
Trade/Economic
aşırı yüksek gider exorbitant expense n.
aşırı yüksek fiyat exorbitant price n.
fiyatların aşırı yüksek olduğu piyasa grey market n.
(şirketin) sermayesine aşırı yüksek değer biçmek overcapitalize v.
(şirketin) sermayesine kanunsuz şekilde aşırı yüksek değer biçmek overcapitalize v.
(şirketin) sermayesine aşırı yüksek değer biçmek overcapitalise v.
(şirketin) sermayesine kanunsuz şekilde aşırı yüksek değer biçmek overcapitalise v.
aşırı derecede yüksek exorbitant adj.
Law
bir ürünü çok yüksek fiyattan satarak aşırı kar sağlama profiteering n.
yüksek konjonktürde piyasanın aşırı kızışması boom n.
Technical
aşırı yüksek frekans ultra high frequency n.
aşırı yüksek frekans extremely high frequency n.
aşırı yüksek devir over-revving n.
aşırı yüksek derecede vakumlama yapan makine veya cihaz ultravacuum n.
aşırı yüksek frekans ehf (extremely high frequency) n.
aşırı yüksek netliğe sahip ultrasharp adj.
Electric
aşırı yüksek frekans ultra frekanshigh frequency n.
Medical
kanda anormal derecede yüksek kalsiyum seviyesine neden olacak şekilde aşırı paratiroid salgılanması hyperparathyroidism n.
kan şekeri aşırı yüksek olan hyperglycaemic adj.
kan şekeri aşırı yüksek olan hyperglycemic adj.
Pathology
kan ve idrarda bulunan aşırı aldosteronun neden olduğu yüksek tansiyon aldosteronism n.
kan ve idrarda bulunan aşırı aldosteronun neden olduğu yüksek tansiyon hyperaldosteronism n.
kandaki potasyum iyonu konsantrasyonunun aşırı yüksek olması hyperkalemia n.
Optics
aşırı yüksek karşıtlık filtresi ultra high-contrast filter n.
Physics
aşırı yüksek sıklık ultrahigh frequency n.
aşırı yüksek derecede vakum ultravacuum n.
Biochemistry
göreceli moleküler kütlesi aşırı yüksek olan ve bazı hastalıklarda kanda gözlemlenen normal immünglobülin formu immunoglobulin m n.
Geology
aşırı yüksek basınca aniden maruz kalarak kristal yapısı bozulmuş (mineral) shocked adj.
Modern Slang
kafası aşırı güzel/yüksek all lit up adj.