Turkish | English | |
---|---|---|
Speaking | ||
Speaking | anlaşılıyor | it is understood that expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Phrases | ||
Phrases | anlaşılıyor ki | it is understood that expr. |
Phrases | isimden anlaşılıyor | it's all in the name expr. |
Phrases | kolayca anlaşılıyor ki | it's readily apparent that expr. |
Colloquial | ||
Colloquial | (birinin) yüzünden anlaşılıyor | all over (one's) face expr. |
Colloquial | kokudan anlaşılıyor | the nose knows expr. |
Colloquial | buruna gelen kokulardan anlaşılıyor | the nose knows expr. |
Idioms | ||
Idioms | yüzünden/suratından anlaşılıyor | every picture tells a story expr. |
Idioms | manzaradan anlaşılıyor | every picture tells a story expr. |
Idioms | (bir şey) görünce anlaşılıyor | (something) speaks for itself expr. |
Speaking | ||
Speaking | bu şekilde girmenizden anlaşılıyor | I could tell the way you came here expr. |
Speaking | bu anlaşılıyor | I'm getting that expr. |
Speaking | görünce anlaşılıyor zaten | it can speak for itself expr. |