at will - Turkish English Dictionary
History

at will

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "at will" in Turkish English Dictionary : 8 result(s)

English Turkish
General
at will adv. istediğinde
at will adv. istenilen zamanda
at will adv. istediği gibi
at will adv. istenilen şekilde
at will adv. canı istediği zaman
at will adv. istediği vakit
at will adv. istediği zaman
Trade/Economic
at will expr. istediği vakit

Meanings of "at will" with other terms in English Turkish Dictionary : 25 result(s)

English Turkish
General
at one's sweet will adv. keyfine göre
at one's sweet will adv. isteğine göre
at one's own sweet will adv. keyfine göre
at one's own sweet will adv. canı isterse
at one's own sweet will adv. nasıl isterse
Proverb
a drowning man will clutch at a straw denize düşen yılana sarılır
a drowning man will catch at a straw denize düşen yılana sarılır
a drowning man will grab at a straw denize düşen yılana sarılır
a drowning man will grab at a straw çaresiz kalan her yolu dener
a drowning man will grasp at a straw denize düşen yılana sarılır
a drowning man will grasp at a straw çaresiz kalan her yolu dener
Idioms
drowning man will clutch at straw expr. denize düşen yılana sarılır
will stop at nothing expr. hiçbir şey/güç durduramaz/engel olamaz
throw enough mud at the wall, some of it will stick expr. yeterince çabalarsan bir şey tutturabilirsin
throw enough mud at the wall, some of it will stick expr. yeterince çabalarsan az da/kötü de olsa ortaya bir şey çıkabilir
Speaking
will you look at this one? expr. bir de şuna bakın hele!
at what time will you meet? expr. kaçta buluşacaksınız?
Trade/Economic
partnership at will n. belli olmayan bir süre için akdedilen ortaklık
partnership at will n. istenildiği zaman feshedilebilen ortaklık
employment at will n. isteğe bağlı çalıştırma
employee-at-will doctrine n. isteğe bağlı çalışma karinesi
Law
tenant at will n. mülk sahibinin keyfine tabi olan kiracı
History
in the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure expr. istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır
Military
fire at will n. ateş serbest
fire at will n. serbest ateş