Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
azaltarak
Meanings of
"azaltarak"
in English Turkish Dictionary : 3 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
azaltarak
abatingly
adv.
2
General
azaltarak
reductively
adv.
3
General
azaltarak
starkly
adv.
Meanings of
"azaltarak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
azaltarak düzenleme
downregulation
n.
2
General
olumsuz etkileri azaltarak koruyan şey
buffer
n.
3
General
gücünü gitgide azaltarak kurum veya sistemi işlemez hale getirme
dismantling
n.
4
General
azaltarak düzenlemek
downregulate
v.
5
General
azaltarak bitirmek
beguile
v.
6
General
mitlere özgü özelliklerini azaltarak daha insani hale getirmek
demythologize [us]
v.
7
General
mitlere özgü özelliklerini azaltarak daha insani hale getirmek
demythologise [us]
v.
8
General
azaltarak bitirmek
shut down
v.
9
General
(yangını) oksijen miktarını azaltarak söndürmek
smother
v.
Phrasals
10
Phrasals
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatmak
ease in
v.
11
Phrasals
görüntüyü ve/veya sesi azaltarak yok etmek
fade something out
v.
12
Phrasals
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatmak
slow in
v.
Colloquial
13
Colloquial
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatma
ease-in
n.
14
Colloquial
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu azaltarak) yavaşlatma
slow-in
n.
Trade/Economic
15
Trade/Economic
ekonomideki olumsuz gelişmeleri azaltarak piyasalardaki fiyat düşüşünü sınırlayan etken
cushion
n.
Computer
16
Computer
görev çubuğuna azaltarak göster
fade in taskbar
expr.
Informatics
17
Informatics
sistem trafiğinin yoğunluğunu azaltarak ağa erişimi kolaylaştıran bir sistem
anti-hairpinning
n.
18
Informatics
sistem trafiğinin yoğunluğunu azaltarak ağa erişimi kolaylaştıran bir sistem
anti-tromboning
n.
Marine
19
Marine
geminin su altında kalan yüzeyindeki sürtünmeyi azaltarak geminin hareketini hızlandırmaya yarayan bir tür parça
fairwater
n.
20
Marine
hızı çapayla azaltarak akıntıda sürüklenmek
club
v.
Medical
21
Medical
merkezi sinir sisteminde nöron aktivitesini azaltarak nörotransmitter görevi gören amino asit
gaba
n.
22
Medical
göz içi basıncını azaltarak glokom hastalığını ve oküler hipertansiyonu kontrol altında tutan bir prostaglandin analoğu
latanoprost
n.
Pharmaceutics
23
Pharmaceutics
gut hastalığı tedavisinde ürik asidi azaltarak kullanılan ilaçlar
uricosuric agents
n.
Biochemistry
24
Biochemistry
enzim aktivitesini azaltarak veya artırarak hücredeki biyokimyasal süreçleri değiştiren küçük molekül ya da protein
effector
n.
Military
25
Military
kamuflajda kontrastı azaltarak nesneyi daha az dikkat çekici hale getirme
attenuation
n.
26
Military
kamuflajda kontrastı azaltarak nesneyi daha az dikkat çekici hale getirme
tone down
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of azaltarak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy