History

bıkkınlık

Meanings of "bıkkınlık" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	bıkkınlık	willies n.
2	General	bıkkınlık	bellyful n.
3	General	bıkkınlık	boredom n.
4	General	bıkkınlık	tiredness n.
5	General	bıkkınlık	world weariness n.
6	General	bıkkınlık	disgust n.
7	General	bıkkınlık	surfeit n.
8	General	bıkkınlık	weariness n.
9	General	bıkkınlık	tedium n.
10	General	bıkkınlık	ennui n.
11	General	bıkkınlık	dulness n.
12	General	bıkkınlık	exasperation n.
13	General	bıkkınlık	aggravation n.
14	General	bıkkınlık	desperation n.
15	General	bıkkınlık	disgustfulness n.
16	General	bıkkınlık	fatigation n.

Meanings of "bıkkınlık" with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	birşeylerin aşırı yenmesi yüzünden bıkkınlık	jadedness n.
2	General	bıkkınlık sebebi	fatigue n.
3	General	bıkkınlık vermek	weary v.
4	General	bıkkınlık gelmek	be sick v.
5	General	bıkkınlık vermek	tire out v.
6	General	bıkkınlık vermek	cloy v.
7	General	bıkkınlık gelmek	be tired v.
8	General	bıkkınlık gelmek	be fed up v.
9	General	bıkkınlık vermek	bore v.
10	General	bıkkınlık vermek	pall on v.
11	General	(yorgunluk/bıkkınlık) belirtileri göstermek	show signs of something v.
12	General	bıkmak/bıkkınlık gelmek	get tired of v.
13	General	aşırı bıkkınlık vermek	overcloy v.
14	General	bıkkınlık veren	niggling adj.
15	General	bıkkınlık vermeyen	uncloying adj.
16	General	bıkkınlık veren	weariful adj.
17	General	bıkkınlık içinde	wearily adv.
18	General	bıkkınlık, hayal kırıklığı, şaşkınlık veya mutluluk belirten bir ünlem	hey-ho interj.
19	General	bıkkınlık, bezginlik veya küçümseme belirten bir ifade	ho hum interj.
Phrasals
20	Phrasals	bıkkınlık vermek	tell on v.
21	Phrasals	bıkkınlık vermek	grind down v.
22	Phrasals	bıkkınlık vermek	grind someone down v.
Colloquial
23	Colloquial	artık ilginç olmayıp bıkkınlık vermek	be done to death v.
24	Colloquial	(bir şeyden) bıkkınlık gelmek	be sick and tired of (something) v.
25	Colloquial	(bir şeyden) bıkkınlık gelmek	be sick of (something) v.
26	Colloquial	(bir şeyden) bıkkınlık gelmiş	sick and tired of (something) adj.
27	Colloquial	alışkanlık bıkkınlık yaratır	familiarity breeds contempt expr.
28	Colloquial	bıkkınlık verene kadar	to a sickening extent expr.
Idioms
29	Idioms	artık bıkkınlık veren şey	an old chestnut n.
30	Idioms	artık bıkkınlık veren şey	a hoary old chestnut [uk] n.
31	Idioms	artık bıkkınlık veren şey	an old chestnut n.
32	Idioms	artık bıkkınlık veren şey	a hoary old chestnut [uk] n.
Latin
33	Latin	bıkkınlık verinceye kadar böyle	sic ad nauseam expr.
34	Latin	bıkkınlık derecesinde	ad nauseam expr.