Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
Spanish - English
History
başarmak için
Meanings of
"başarmak için"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Phrases
1
Phrases
başarmak için
in order to achieve
expr.
Meanings of
"başarmak için"
with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
başarmak için son çare olduğu düşünülen durum
last chance saloon
n.
2
General
bir şeyi başarmak için mücadele etme
wrestling
n.
3
General
başarmak için çabalamak
do one's endeavor
v.
Phrasals
4
Phrasals
(bir şeyi başarmak için) gerekeni yapmak
go about (doing something)
v.
5
Phrasals
(bir şeyi başarmak için) gerekeni yapmak
go about to (do something)
v.
Phrases
6
Phrases
bir şeyleri başarmak için birilerini incitmekten başka şansın yok
you've got to crack a few eggs to make an omelet
expr.
Proverb
7
Proverb
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you cannot make an omelet without breaking eggs
8
Proverb
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you can't make an omelette without breaking eggs
9
Proverb
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you can't make an omelet without breaking (a few) eggs
10
Proverb
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you can't make an omelet without breaking (a few) eggs
11
Proverb
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you can't make an omelet without breaking eggs
12
Proverb
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you can't make an omelet without breaking eggs
13
Proverb
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you can't make an omelet without breaking some eggs
14
Proverb
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you can't make an omelet without breaking some eggs
15
Proverb
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you have to break eggs to make an omelet
16
Proverb
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you have to break eggs to make an omelet
Colloquial
17
Colloquial
başarmak için her şeyi yapmak
elbow (one's) way to the top
v.
18
Colloquial
(bir şeyi) başarmak için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what do you do for (something)?
expr.
Idioms
19
Idioms
başarmak için her şeyi göze alma eğilimi
killer instinct
n.
20
Idioms
başarmak için büyük gayret göstermek
give (something) the (old) college try
v.
21
Idioms
başarmak için büyük gayret göstermek
give something the old college try [old-fashioned] [us]
v.
22
Idioms
başarmak için büyük gayret göstermek
give it the old college try
v.
23
Idioms
bir şeyi başarmak için gereken niteliklere sahip olmak
have what it takes
v.
24
Idioms
başarmak için risk almak
chance your arm
v.
25
Idioms
(bir şeyi başarmak için) hiç şansı olmamak
not have a cat in hell's chance
v.
26
Idioms
başarmak için giyinmek
dress for success
v.
27
Idioms
bir şeyi başarmak için büyük gayret göstermek
give something the old college try [old-fashioned] [us]
v.
28
Idioms
(bir şeyi başarmak için) elinde ne var ne yok her şeyi vermek
throw the kitchen sink
v.
29
Idioms
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you've got to crack a few eggs to make an omelette
expr.
30
Idioms
başarmak için çok istekli
no flies on you
expr.
31
Idioms
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
32
Idioms
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
33
Idioms
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
34
Idioms
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başarmak için
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy