barındırmak - Turkish English Dictionary
History

barındırmak



Meanings of "barındırmak" in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

Turkish English
Common Usage
barındırmak harbour v.
barındırmak harbor v.
General
barındırmak hold v.
barındırmak lodge v.
barındırmak nestle v.
barındırmak keep back v.
barındırmak reserve v.
barındırmak take someone in v.
barındırmak house v.
barındırmak hut v.
barındırmak accommodate v.
barındırmak shelter v.
barındırmak host v.
barındırmak contain v.
barındırmak admit v.
barındırmak bestow v.
barındırmak scog [dialect] v.
barındırmak skog [dialect] v.
barındırmak sconce [obsolete] v.
barındırmak sklere v.
barındırmak succor [us] v.
barındırmak succour [uk] v.
barındırmak support v.
Colloquial
barındırmak kindle v.
Law
barındırmak shelter v.
Meteorology
barındırmak weather-fend v.
Archaic
barındırmak bestow v.

Meanings of "barındırmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

Turkish English
General
barındırmak (gemi vb) harbor v.
bünyesinde barındırmak incorporate v.
bünyesinde barındırmak embody v.
içinde barındırmak inhold v.
içinde barındırmak contain in itself v.
bünyesinde barındırmak contain within itself v.
içinde barındırmak contain within itself v.
bünyesinde barındırmak contain in itself v.
(özellik olarak) barındırmak feature v.
barındırmak (gemi vb) harbour v.
(evde/kapalı bir yerde) barındırmak tabernacle v.
yeniden bünyesinde barındırmak reincorporate v.
yeniden bünyesinde barındırmak re-incorporate v.
kötülük barındırmak malice [obsolete] v.
Colloquial
bir yeteneği içinde barındırmak have got it in (one) v.
bir şey yapma yeteneğini içinde barındırmak have (got) it in you to do something v.
(bir şey yapma) yeteneğini içinde barındırmak have it in you (to do something) v.
bir şey yapma yeteneğini içinde barındırmak have it in one to do something v.
yapma yeteneğini içinde barındırmak have it in one to do v.
bir şey yapma yeteneğini içinde barındırmak have it in you to do something v.
Idioms
bir şey için gereken tüm özellikleri içinde barındırmak have all the makings of something v.
bir şeyin tüm özelliklerini içinde barındırmak have all the makings of something v.
yeterli özellikleri içinde barındırmak have what it takes v.
bir şey için gereken tüm özellikleri içinde barındırmak have the makings of something v.
bir şeyin tüm özelliklerini içinde barındırmak have the makings of something v.
Law
suçluyu barındırmak harbor v.
suçluyu barındırmak harbour v.
Computer
virüs barındırmak host a virus v.
Environment
birbiriyle ilişkili girişimleri, işletmeleri veya araştırma kurumlarını barındırmak için tasarlanmış alan park n.
Military
garnizon barındırmak garrison v.