Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | belirtilen şey | significate n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | cümlenin veya konuşmanın önceki kısmında belirtilen bir şey | jobbie n. |
General | (belirtilen miktardaki) libre ağırlığında olan şey | pounder n. |
General | (belirtilen kadar) sterlin değerinde olan şey | pounder n. |
General | (belirtilen şey) yüzünden sırılsıklam olmuş | -soaked adj. |
General | belirtilen şey ile dolu (yer, dönem veya olay) | -soaked adj. |
General | (belirtilen) şey, özellik, durum veya eylem ile nitelenen anlamını veren bir son ek | -some suf. |
Colloquial | ||
Colloquial | (belirtilen günde) bir şey yapıyor musun/yapacak mısın? | are you doing anything (on a particular day)? expr. |