bir şeyin parçası - Turkish English Dictionary
History

bir şeyin parçası



Meanings of "bir şeyin parçası" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
bir şeyin parçası limb n.
Idioms
bir şeyin parçası a hand in something n.
bir şeyin parçası a part in something n.

Meanings of "bir şeyin parçası" with other terms in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

Turkish English
General
(bir şeyin) zayıf/korunaksız kısmı/parçası underbelly n.
bir şeyin doğrudan bir parçası a direct part n.
bir şeyin küçük parçası (özellikle yiyecek) niblet n.
(bir şeyin) yeniden bir parçası olma reengagement n.
(bir şeyin) yeniden bir parçası olma re-engagement n.
bir şeyin iki zıt parçası the yin and yang [usa] n.
bir şeyin kayıp olan bütünleyici parçası missing link n.
(bir şeyin) yeniden bir parçası olmak reengage v.
(bir şeyin) yeniden bir parçası olmak re-engage v.
(bir şeyin) parçası olmak mould [obsolete] v.
(kuşatarak) bir şeyin parçası haline getirmek fold v.
(özellikle plan gibi özel bir şeyin) parçası veya sırdaşı in on prep.
Phrasals
bir şeyin parçası olmak go to something v.
bir şeyin parçası olmak partake of something v.
bir şeyin/grubun/kuruluşun bir parçası olmak attach oneself to something v.
birini bir şeyin bütünleyici bir parçası yapmak build someone into something v.
bir şeyi bir şeyin bir parçası olarak yapmak/imal etmek build something into something v.
bir kısıtlamayı bir şeyin planının parçası yapmak build something into something v.
(bir şeyin) bir parçası olmak enter into (something) v.
(bir şeyin) bir parçası olmak enter in (something) v.
Colloquial
bir şey için bir şeyin parçası olmak be in it for v.
bir amaç uğruna bir şeyin parçası olmak be in it for v.
Idioms
bir şeyin ayrılmaz bir parçası olmak be a part and parcel of v.
her gün yaptığı şeyin bir parçası olmak be all in a day's work v.
başkalarına yaptırmaya çalıştığı şeyin aktif bir parçası olmak lead from the front v.
(bir şeyin) parçası olmamak take no part in/of (something) v.
bir şeyin parçası olmamak/olmak istememek have/play/take/want no part in/of something v.
(bir şeyin) aktif bir parçası/katılımcısı olmak be art and part of (something) v.
(bir şeyin) parçası olmak be art and part of (something) v.
bir şeyin (bir) parçası olmak be (a) party to something v.
bir şeyin önemli bir parçası olmak be part and parcel of something v.
bir şeyin ayrılmaz bir parçası olmak be part and parcel of something v.
bir şeyin kaçınılmaz bir yanı/özelliği/parçası olmak be part and parcel of something v.
bir şeyin parçası olmak be party to something v.
(bir şeyin) parçası olmamak have no part in (something) v.
(bir şeyin) parçası olmamak have no part of (something) v.
Technical
herhangi bir şeyin en içteki parçası core n.
Philosophy
evrendeki her şeyin kesintisiz bir olaylar silsilesinin bir parçası olduğunu savunan bir bilim felsefesi universology n.