bir şeyle birlikte - Turkish English Dictionary
History

bir şeyle birlikte



Meanings of "bir şeyle birlikte" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
Phrases
bir şeyle birlikte along with something expr.
bir şeyle birlikte along with something expr.
bir şeyle birlikte in sympathy with something expr.

Meanings of "bir şeyle birlikte" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

Turkish English
General
daha büyük veya önemli bir şeyle birlikte kurup çalıştırmak piggyback v.
Phrasals
(bir şeyle) birlikte koşarak gelmek run over with (something) v.
(bir şeyle, yiyecekle, içecekle) birlikte almak take with (something) v.
(bir şeyle, yiyecekle, içecekle) birlikte yutmak take with (something) v.
(bir şeyle, yiyecekle, içecekle) birlikte tüketmek take with (something) v.
bir şeyi bir şeyle birlikte almak take something with something v.
bir şeyi bir şeyle birlikte yutmak take something with something v.
bir şeyi bir şeyle birlikte tüketmek take something with something v.
(bir şeyle) birlikte bağlamak/sarmak bind up with (something) v.
bir şeyi bir şeyle birlikte hazırlamak intersperse something with something v.
(biriyle/bir şeyle) birlikte yaşamak cohabit with (someone or something) v.
(bir şeyle) birlikte gelmek come with (something) v.
(biriyle/bir şeyle) birlikte hareket etmek/çalışmak confederate with (someone or something) v.
bir şeyle birlikte modası geçmek go out with something v.
bir şeyle birlikte eskide kalmak go out with something v.
bir şeyle birlikte tarihe karışmak go out with something v.
biriyle/bir şeyle birlikte gezmek go about with someone or something v.
biriyle/bir şeyle birlikte takılmak go about with someone or something v.
biriyle/bir şeyle birlikte gezmek go around with someone or something v.
biriyle/bir şeyle birlikte takılmak go around with someone or something v.
(bir şeyle) birlikte gelen go with (something) v.
(biriyle/bir şeyle) birlikte başlatılmış olmak/başlamak originate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu/birlikte çalışmak synchronize with (someone or something) v.
Phrases
(bir şeyle) birlikte in addition to (something) expr.
biriyle/bir şeyle birlikte along with someone or something expr.
biriyle/bir şeyle birlikte along with someone or something expr.
biriyle/bir şeyle birlikte in common with somebody/something expr.
(biriyle/bir şeyle) birlikte in company with (someone or something) expr.
biriyle/bir şeyle birlikte in company with somebody/something expr.
(biriyle/bir şeyle) beraber/birlikte in conjunction with (someone or something) expr.
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) birlikte together with (someone or something) adj.
Idioms
(bir şeyle) birlikte/yakın ilişki içinde ilerlemek go hand in hand (with something) v.
bir şeyle birlikte anılmaya izin vermek lend your name to something v.
bir uğurda (biriyle/bir şeyle) birlikte hareket etmek make common cause with (someone or something) v.
bir uğurda (biriyle/bir şeyle) birlikte çalışmak make common cause with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) birlikte in lockstep (with someone or something) expr.
Slang
(biriyle/bir şeyle) birlikte anılmak stick (to someone or something) like shit to a shovel v.