Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
Spanish - English
History
bir araya gelen
Meanings of
"bir araya gelen"
in English Turkish Dictionary : 3 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir araya gelen
congressive
adj.
2
General
bir araya gelen
introvenient
adj.
3
General
bir araya gelen
snap
adj.
Meanings of
"bir araya gelen"
with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
belirli bir amaçla bir araya gelen insanların veya milletlerin oluşturduğu grup
league
n.
2
General
iki zıt anlamdaki sözcüğün bir araya gelerek farklı anlama gelen bir sözcük oluşturması
a conflict in terms
n.
3
General
öğle yemeklerinde bir araya gelen grup
luncheon club
n.
4
General
toplu konuşma için bir araya gelen grup
choir
n.
5
General
toplu konuşma için bir araya gelen grup
quire
n.
6
General
toplumsal huzura destek amacıyla bir araya gelen sivil kuvvet
posse
n.
7
General
toplumsal huzura destek amacıyla bir araya gelen sivil kuvvet
posse comitatus
n.
8
General
toplumsal huzura destek amacıyla bir araya gelen sivil kuvvet üyesi
posseman
n.
9
General
düzenli bir araya gelen kilo verme grubu
slimming club
n.
Colloquial
10
Colloquial
erkek hakları ve erkeklik konusu çevresinde yoğunlaşan/bir araya gelen grup
manosphere
n.
Idioms
11
Idioms
bir araya gelen iki farklı görüşteki/karakterdeki/tarzdaki insan veya grup
odd bedfellows
n.
12
Idioms
çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle meydana gelen felaket
perfect storm
n.
Trade/Economic
13
Trade/Economic
italya'da iş için bir araya gelen soylu ailelerin kurduğu ortaklık
albergo
n.
14
Trade/Economic
farklı kaynaklardan gelen gelir ve harcama akımlarının bir araya toplanarak genel miktara ulaşma
aggregation
n.
Politics
15
Politics
belirli bir konuda tartışmak ve karar vermek üzere bir araya gelen halk grubu
people's panel
n.
Technical
16
Technical
paralelkenar formunda bir araya gelen dört çubuklu mekanizma
parallelogram
n.
Psychology
17
Psychology
kendi aralarındaki iletişimi incelemek üzere eğitim veya tedavi amacıyla bir araya gelen grup
t-group
n.
Social Sciences
18
Social Sciences
(komünist çin'in kırsal kesiminde) çiftçilik, balıkçılık, madencilik veya sanayi projeleri için bir araya gelen 2000-4000 ailelik sosyal ve idari birim
commune
n.
19
Social Sciences
(komünist çin'in kırsal kesiminde) çiftçilik, balıkçılık, madencilik veya sanayi projeleri için bir araya gelen 2000-4000 ailelik sosyal ve idari birim
people's commune
n.
History
20
History
1921'de viyana'da bir araya gelen uluslararası sosyalist konferansı
two-and-a-half international
n.
21
History
1921'de viyana'da bir araya gelen uluslararası sosyalist konferansı
vienna union
n.
22
History
1921'de viyana'da bir araya gelen uluslararası sosyalist konferansı
vienna international
n.
23
History
(15. ve 16. yüzyılda) şiir ve müziği geliştirmek için bir araya gelen orta sınıf işçi ve zanaatkarların oluşturduğu çeşitli alman loncalarına mensup kimse
master singer
n.
24
History
(15. ve 16. yüzyılda) şiir ve müziği geliştirmek için bir araya gelen orta sınıf işçi ve zanaatkarların oluşturduğu çeşitli alman loncalarına mensup kimse
meistersinger
n.
25
History
(15. ve 16. yüzyılda) şiir ve müziği geliştirmek için bir araya gelen orta sınıf işçi ve zanaatkarların oluşturduğu çeşitli alman loncalarına mensup kimse
mastersinger
n.
26
History
devrim sonrası jefferson liderliğinde eyaletlerin haklarını savunmak için bir araya gelmiş küçük çiftçilerden ve işçilerden meydana gelen siyasi bir grup
democratic-republicans
n.
Religious
27
Religious
toplantı için bir araya gelen üyeler
vestry
n.
28
Religious
belirli bir amaç için bir araya gelen çeşitli dini gruplara mensup görevlilerin oluşturduğu birlik
ministerium
n.
Music
29
Music
(15. ve 16. yüzyılda) şiir ve müziği geliştirmek için bir araya gelen orta sınıf işçi ve zanaatkarların oluşturduğu çeşitli alman loncalarına mensup kimseler
mastersingers
n.
30
Music
aynı performansta bir araya gelen hem erkek hem de kadın sesleri
mixed voices
n.
31
Music
erkek koro parçaları söylemek için bir araya gelen topluluk
liedertafel
n.
Archaic
32
Archaic
belirli bir ticari alanda veya meslekte bir araya gelen insan topluluğu
mystery
n.
Slang
33
Slang
önünde sonunda bir araya gelen çift
endgame
n.
34
Slang
önünde sonunda bir araya gelen çift
(someone) is endgame
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir araya gelen
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy