History

bir süredir

Meanings of "bir süredir" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	bir süredir	for a while adv.
2	General	bir süredir	for awhile now adv.
3	General	bir süredir	for a while now adv.
4	General	bir süredir	for some time now adv.
Phrases
5	Phrases	bir süredir	that some time back expr.
Colloquial
6	Colloquial	bir süredir	for a while expr.

Meanings of "bir süredir" with other terms in English Turkish Dictionary : 55 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	uzun süredir orada bulunduğu için bir coğrafi bölge hakkında ayrıntılı bilgisi olan kimse	old hand n.
2	General	(eski alkolik) bir süredir temiz olma	dryness n.
3	General	iki bin yıldan daha fazla bir süredir	for more than two thousand years adv.
4	General	çok kısa bir süredir	very recently adv.
5	General	çok uzun bir süredir	for a very long time adv.
6	General	üç haftadan fazla bir süredir	for more than three weeks adv.
7	General	bir yıldan fazla bir süredir	for more than one year adv.
8	General	bir yıldan fazla süredir	for more than one year adv.
9	General	bir yıldan fazla süredir	for more than a year adv.
10	General	bir yıldan fazla bir süredir	for more than a year adv.
Phrasals
11	Phrasals	(belirli bir süre boyunca/süredir) pompalayarak çekmek	pump for v.
12	Phrasals	(belirli bir süredir/süre boyunca) emerek/vakumlayarak çıkarmak	pump for v.
Phrases
13	Phrases	bir süredir yazışmıyoruz	we haven't been in correspondence for a while expr.
14	Phrases	bir süredir yazışmıyoruz	it's been a while since we last wrote to each other expr.
15	Phrases	bir süredir yazışmıyoruz	it has been a while since we last wrote to each other expr.
16	Phrases	bir süredir yazışmıyoruz	we haven't corresponded for a while expr.
17	Phrases	uzunca bir süredir	for quite some time expr.
18	Phrases	(bir süredir biriyle) birlikte yaşayan	with (someone) for (some amount of time) expr.
19	Phrases	(bir süredir biriyle) birlikte oturan	with (someone) for (some amount of time) expr.
20	Phrases	(bir süredir biriyle) aynı evi paylaşan	with (someone) for (some amount of time) expr.
21	Phrases	bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle çalışan	with (someone) for (some amount of time) expr.
22	Phrases	bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle iş yapan	with (someone) for (some amount of time) expr.
Colloquial
23	Colloquial	bir yerde uzun süredir yaşayan kimse	old hand [australia] n.
24	Colloquial	bir yerde uzun süredir bulunan kimse	old hand [australia] n.
25	Colloquial	bayağı bir süredir ortalarda görünmemek	haven't seen hide nor hair of someone v.
26	Colloquial	(bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle) çalışan	with (someone or something) for (some amount of time) expr.
27	Colloquial	(bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle) iş yapan	with (someone or something) for (some amount of time) expr.
28	Colloquial	bir süredir birlikte	with for some time expr.
29	Colloquial	bir süredir beraber	with for some time expr.
30	Colloquial	bir süredir biriyle	with for some time expr.
Idioms
31	Idioms	uzun süredir devam eden bir sorunu çabucak çözüveren bir çözüm	silver bullet n.
32	Idioms	birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak	go back a long way v.
33	Idioms	birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak	go back a long way [uk] v.
34	Idioms	birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak	go way back [us] v.
35	Idioms	birini/bir şeyi bir süredir görmemek	not see hide nor hair of somebody/something v.
36	Idioms	uzun bir süredir	in a month of sundays expr.
37	Idioms	uzun bir süredir	in a coon's age expr.
38	Idioms	bir süre boyunca/bir süredir biriyle birlikte	with someone for some amount of time expr.
39	Idioms	bir süre boyunca/bir süredir biriyle ilişki içerisinde	with someone for some amount of time expr.
40	Idioms	bir süre boyunca/bir süredir biriyle sevgili	with someone for some amount of time expr.
41	Idioms	bir süre boyunca/bir süredir biriyle beraber	with someone for some amount of time expr.
42	Idioms	bir süre boyunca/bir süredir biriyle bir beraberlik içinde	with someone for some amount of time expr.
43	Idioms	aralarında uzun süredir bir düşmanlık var	there is bad blood between expr.
Speaking
44	Speaking	bir süredir yazamadığım için üzgünüm	I'm sorry i haven't written for awhile expr.
45	Speaking	bir süredir sana yazamadığım için özür dilerim	I'm sorry i haven't written for awhile expr.
46	Speaking	ondan bir süredir haber alamıyorum	I haven't heard from her for a while expr.
47	Speaking	ondan bir süredir haber alamıyorum	I haven't heard from him for a while expr.
48	Speaking	senden bir süredir haber alamıyorum	I haven't heard from you for a while expr.
49	Speaking	uzun bir süredir	for as long as I can remember expr.
Botanic
50	Botanic	uzun süredir müshil olarak kullanılan bir ravent	rheum palmatum n.
51	Botanic	uzun süredir müshil olarak kullanılan bir ravent	chinese rhubarb n.
Slang
52	Slang	bir şirketin üyesi olup şirketin üretimine uzunca bir süredir katkıda bulunmayan kişi	dead wood n.
53	Slang	bir süredir tık olmayan dönem	dry spell n.
54	Slang	uzun bir süredir	since I fell off my dinosaur expr.
British Slang
55	British Slang	uzun bir süredir	donkey's years expr.