bir zamanlar - Turkish English Dictionary
History

bir zamanlar



Meanings of "bir zamanlar" in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
Common Usage
bir zamanlar once upon a time adv.
General
bir zamanlar langsyne n.
bir zamanlar auld langsyne n.
bir zamanlar lang syne n.
bir zamanlar erstwhile adv.
bir zamanlar once adv.
bir zamanlar at one time adv.
bir zamanlar oncet [us] adv.
bir zamanlar bitd (back in the day) abrev.
Phrases
bir zamanlar good old days expr.
bir zamanlar once upon a time expr.
bir zamanlar way back when [us] expr.
Colloquial
bir zamanlar back in the day expr.
bir zamanlar back in the days expr.
bir zamanlar time was expr.
Idioms
bir zamanlar days gone by n.
bir zamanlar before the rinderpest [south africa] adv.
bir zamanlar since the rinderpest [south africa] adv.

Meanings of "bir zamanlar" with other terms in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

Turkish English
General
bir zamanlar ünlü kimse has-been n.
iskoçya'da bir zamanlar yaygın olan bir ruh çağırma biçimi taghairm n.
bir zamanlar aşık olunan ama artık olunmayan birini görünce oluşan tuhaf duygu razbliuto [russian] n.
manhattan'da bir zamanlar adı suçla, gecekondularla, kötü olaylarla anılan bir bölge hell's kitchen n.
bir zamanlar birleşik olan once-united adj.
bir zamanlar korkulan once-dreaded adj.
bir zamanlar gurur duyulan once-proud adj.
bir zamanlar olmuş one adj.
bir zamanlar bolca olan once-abundant adj.
Phrases
bir zamanlar küçük bir kız varmış once upon a time there was a little girl expr.
bir zamanlar yaşayan once-living expr.
bir varmış bir yokmuş bir zamanlar bir prensesle evlenmek isteyen bir prens varmış once upon a time there was a prince who wanted to marry a princess expr.
bir zamanlar bir prensesle evlenmek isteyen bir prens varmış once upon a time there was a prince who wanted to marry a princess expr.
Colloquial
bir zamanlar insansılar ile insanlar arasındaki evrimsel boşluğu açıklayacağına inanılan varsayımsal primat missing link n.
bir zamanlar ünlü olup sonrasında tamamen unutulmuş kimse ozymandias n.
Idioms
bir zamanlar yapılmış olan bir iyiliğin karşılığını istemek call in a favour v.
Speaking
bir zamanlar bir kral ve çok sevdiği bir kızı varmış there once was a king and his beloved daughter expr.
o zamanlar bir sebebim yoktu I didn't have a reason then expr.
Politics
bir zamanlar kgb'nin iş adamlarına veya siyasetçilere şantaj yapmak için kullandığı bir casusluk yöntemi honey trap n.
bir zamanlar kgb'nin iş adamlarına veya siyasetçilere şantaj yapmak için kullandığı bir casusluk yöntemi honey trapping n.
Technical
bir zamanlar savaşlarda kullanılan oldukça yanıcı bir madde wildfire n.
Chemistry
bir zamanlar fenol ve bazı yağ asitlerinin türevi olan bileşik serilerinden biri phenol acid n.
Astronomy
bir zamanlar samanyolu'nun uydusu olduğu düşünülen iki gökadadan her biri nubecula n.
bir zamanlar samanyolu'nun uydusu olduğu düşünülen iki gökadadan her biri magellanic cloud n.
Social Sciences
güney carolina ve georgia'ya bağlı ada ve sahil yerleşimlerinde yaşayan ve bir zamanlar kölelik yapmış kimselerden ve onların altsoyundan oluşan topluluğa mensup kimse gullah n.
Art
bir zamanlar rodos limanının girişinde yer alan bronzdan yapılmış devasa apollon heykeli rhodes n.
Slang
saatte 55 millik hız limiti (5 sentin üzerinde bir zamanlar bir buffalo resmi olmasına atfen) double buffalo n.