Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | birçok kez | several times adv. |
General | birçok kez | more than once adv. |
General | birçok kez | on several occasions adv. |
Phrases | ||
Phrases | birçok kez | times without number expr. |
Colloquial | ||
Colloquial | birçok kez | many times adv. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | haftada birçok kez | several times a week adv. |
Colloquial | ||
Colloquial | birçok kez ateş etmek | shot up v. |
Idioms | ||
Idioms | birçok kez onarım görse de hâlâ çalışıyor/çalışır durumda olmak | take a licking but keep on ticking v. |
Idioms | birçok kez vurmak | shoot full of holes v. |
Zoology | ||
Zoology | bir mevsimde birçok kez kuluçkaya yatan | polygoneutic adj. |
Geology | ||
Geology | (kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez meydana gelen | polygene adj. |
Geology | (kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez gelişim gösteren | polygene adj. |
Geology | (kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez meydana gelen | polygenetic adj. |
Geology | (kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez gelişim gösteren | polygenetic adj. |
Geology | (kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez meydana gelen | polygenic adj. |
Geology | (kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez gelişim gösteren | polygenic adj. |
Music | ||
Music | 13. yüzyıla özgü, her biri birçok kez tekrarlanan iki cümleden oluşan tek sesli bir şarkı formu | rondeau n. |