History

break for

Meanings of "break for" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

	Category	English	Turkish
Phrasals
1	Phrasals	break for v.	-e doğru hızla koşmak
2	Phrasals	break for v.	-e ara vermek

Meanings of "break for" with other terms in English Turkish Dictionary : 28 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	for all hell break loose v.	kıyamet kopmak
2	General	go for a commercial break v.	reklama girmek
Phrasals
3	Phrasals	break for something v.	bir yere doğru hızla koşmak
4	Phrasals	break for something v.	(bir şey için) bir şeye ara vermek
5	Phrasals	break for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) doğru fırlamak
6	Phrasals	break for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) doğru koşmak
7	Phrasals	break (for) v.	(bir şeye doğru) aniden koşmak
8	Phrasals	break (for) v.	(bir şeye doğru) aniden atılmak
Proverb
9	Proverb	if it were not for hope, the heart would break expr.	umudun bittiği yerde çaresizlik/mutsuzluk başlar
10	Proverb	if it were not for hope, the heart would break expr.	gün doğmadan neler doğar
11	Proverb	if it were not for hope, the heart would break expr.	umut tükenirse her şey sona erer
12	Proverb	if it were not for hope, the heart would break expr.	umut olmadan yaşam olmaz
Colloquial
13	Colloquial	break for lunch v.	öğle yemeği tatili vermek
Idioms
14	Idioms	make a break for it v.	kaçmayı denemek
15	Idioms	make a break for it v.	kaçma girişiminde bulunmak
16	Idioms	make a break for it v.	kaçmaya çalışmak
17	Idioms	break ground (for something) v.	(bir şeyin) temelini atmaya başlamak
18	Idioms	break ground (for something) v.	(bir şeyin) temelini kazmak
19	Idioms	make a break for v.	kaçma girişiminde bulunmak
20	Idioms	make a break for v.	'-e doğru koşmak
21	Idioms	make a break for v.	'-e doğru akın etmek
22	Idioms	make a break for (someone or something) v.	fırlayıp (birine/bir şeye) doğru koşmak
23	Idioms	make a break for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) doğru fırlamak
24	Idioms	make a break for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) koşmak
25	Idioms	make a break for (someone or something) v.	hızla (birine/bir şeye) gitmek
Law
26	Law	break up stolen vehicles for their parts v.	çalıntı otoları parçalamak ve çenç yapmak
Printing
27	Printing	break for color v.	(tipo baskı malzemesini) her parçanın farklı renkte basılabilmesi için parçalara ayırmak
28	Printing	break up for color v.	(tipo baskı malzemesini) her parçanın farklı renkte basılabilmesi için parçalara ayırmak