English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | breakable adj. | kolay kırılan | ||
The delicate porcelain teacups were highly breakable. Narin porselen çay fincanları kolay kırılan malzemelerdir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | breakable adj. | kırılabilir | ||
Glass is a transparent and easily breakable material. Cam şeffaf ve kolay kırılabilir bir malzemedir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | breakable n. | kırılabilen malzeme | ||
General | breakable adj. | ehlileşir | ||
General | breakable adj. | bozulabilir | ||
General | breakable adj. | kırılır |
English | Turkish | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | non-breakable adj. | kırılmaz |