Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
bring around
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"bring around"
in Turkish English Dictionary : 24 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
bring around
v.
ayıltmak
2
General
bring around
v.
ikna etmek
3
General
bring around
v.
inancından döndürmek
4
General
bring around
v.
düşüncesini değiştirtmek
5
General
bring around
v.
düşüncesinden caymasını sağlamak
6
General
bring around
v.
yaşama döndürmek
7
General
bring around
v.
hayata döndürmek
Phrasals
8
Phrasals
bring around
v.
kendine getirmek
9
Phrasals
bring around
v.
ayıltmak
10
Phrasals
bring around
v.
aklını başına getirmek
11
Phrasals
bring around
v.
(bir şeyi) belli bir yere getirmek
12
Phrasals
bring around
v.
(birini) belli bir yere veya bir toplantıya getirmek
13
Phrasals
bring around
v.
(bir konuda) görüşünü/düşüncesini değiştirmek
14
Phrasals
bring around
v.
(bir şeye) ikna etmek/inandırmak
15
Phrasals
bring around
v.
(bir şeyi) getirip vermek
16
Phrasals
bring around
v.
(bir şeyi) getirip dağıtmak
17
Phrasals
bring around
v.
(bir şeyi) gezdirmek/dolaştırmak
18
Phrasals
bring around
v.
(yemeği) servis etmek/getirmek
19
Phrasals
bring around
v.
kendine getirmek
20
Phrasals
bring around
v.
ayıltmak
21
Phrasals
bring around
v.
aklını başına getirmek
22
Phrasals
bring around
v.
ayıltmak
Idioms
23
Idioms
bring around
v.
ayıltmak
24
Idioms
bring around
v.
tekrar hatırlatmak (kötü anı vb)
Meanings of
"bring around"
with other terms in English Turkish Dictionary : 56 result(s)
Category
English
Turkish
Phrasals
1
Phrasals
bring someone around
v.
(birini) misafir/ziyaretçi olarak getirmek
2
Phrasals
bring someone around
v.
ziyaret için (birini) getirmek
3
Phrasals
bring someone around
v.
kendine getirmek
4
Phrasals
bring someone around
v.
ayıltmak
5
Phrasals
bring someone around
v.
aklını başına getirmek
6
Phrasals
bring someone around
v.
(bir konuda) düşüncesini değiştirmek
7
Phrasals
bring someone around
v.
(bir şeye) ikna etmek
8
Phrasals
bring someone around
v.
(bir konuda) kendi düşüncesini kabul ettirmek
9
Phrasals
bring something around
v.
(bir şeyi) belli bir yere getirmek
10
Phrasals
bring something around
v.
(bir şeyi) getirip vermek
11
Phrasals
bring something around
v.
(bir şeyi) getirip dağıtmak
12
Phrasals
bring something around
v.
(bir şeyi) gezdirmek/dolaştırmak
13
Phrasals
bring something around
v.
(yemeği) servis etmek/getirmek
14
Phrasals
bring something crashing down (around one)
v.
(bir şeyi) yerle bir etmek
15
Phrasals
bring something crashing down (around one)
v.
(bir şeyin) yıkılmasına sebep olmak
16
Phrasals
bring something crashing down (around one)
v.
(bir şeyi) göçürtmek
17
Phrasals
bring something crashing down (around one)
v.
(bir yapının) çökmesine sebep olmak
18
Phrasals
bring something crashing down (around one)
v.
hayatını derinden etkileyecek (bir şeye) sebep olmak
19
Phrasals
bring something crashing down (around one)
v.
hayatını alt üst etmek
Idioms
20
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
yakıp yıkmak
21
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
mahvetmek
22
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
yakıp yıkmak
23
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
mahvetmek
24
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
yere devirmek
25
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
yerle bir etmek
26
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
yere devirmek
27
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
yerle bir etmek
28
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
yıkıp geçmek
29
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
yıkıp geçmek
30
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
darmaduman etmek
31
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
darmaduman etmek
32
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
yıkmak
33
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
yerle bir etmek
34
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
yerle yeksan etmek
35
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
hâk ile yeksan etmek
36
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
(birinin) hayatını mahvetmek
37
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
(birinin) hayatını cehenneme çevirmek
38
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
(birinin) hayatını yerle bir etmek
39
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
(birinin) hayatını darmaduman etmek
40
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
(birinin) hayatını duman etmek
41
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
(birinin) hayatını kaydırmak
42
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
(birinin) dünyasını başına/tepesine yıkmak
43
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
(birine) dünyayı zindan etmek
44
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
(birine) dünyayı zehir etmek
45
Idioms
bring (something) crashing down (around) (one)
v.
dünyayı (birinin) başına dar etmek
46
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
kendi üstüne yıkılmasına neden olmak
47
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
(birinin) hayatını mahvetmek
48
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
(birinin) hayatını cehenneme çevirmek
49
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
(birinin) hayatını yerle bir etmek
50
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
(birinin) hayatını darmaduman etmek
51
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
(birinin) hayatını duman etmek
52
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
(birinin) hayatını kaydırmak
53
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
(birinin) dünyasını başına/tepesine yıkmak
54
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
(birine) dünyayı zindan etmek
55
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
(birine) dünyayı zehir etmek
56
Idioms
bring something crashing down (around one)
v.
dünyayı (birinin) başına dar etmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bring around
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy