bölünebilen - Turkish English Dictionary
History

bölünebilen



Meanings of "bölünebilen" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
bölünebilen rendible adj.
Trade/Economic
bölünebilen divisible adj.
Law
bölünebilen severable adj.

Meanings of "bölünebilen" with other terms in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
General
üç parçaya bölünebilen tripartible adj.
sonsuza kadar bölünebilen infinite adj.
Trade/Economic
bölünebilen edimleri kapsayan sözleşme severable contract n.
bölünebilen akreditif divisible letter of credit n.
küçük birimlere bölünebilen ve uzun bir süre içinde satılabilen büyük bir sipariş split order n.
Computer
bir dizi belgeyi eşzamanlı olarak göstermek için bölünebilen görsel gösterim birimi ekranı multiwindow n.
Math
ile kalansız bölünebilen sayı divisible without remainder n.
dörde bölünebilen tetragenous adj.
ikiye tam bölünebilen even adj.
aynı birime tam olarak bölünebilen (iki sayı) commensurable adj.
kalansız bölünebilen divisible adj.
tam bölünebilen divisible adj.
kalansız bölünebilen sayılara ait veya ilgili divisible adj.
integral veya polinom köklerine tam olarak bölünebilen perfect adj.
Biology
kokolitlere bölünebilen küçük ve yuvarlak bir deniz organizması coccosphere n.
Botanic
bazı bitkilerde kök ucunun hemen arkasında çabuk bölünebilen hücreler ile kök şapkasını oluşturan yapı calyptrogen n.
karnabahar göbeğinin bölünebilen kısımlarının her biri floweret n.
(özellikle yaprak) iki farklı düzlem boyunca simetrik bölünebilen isobilateral adj.