circles - Turkish English Dictionary

circles

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "circles" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
General
circles n. çevre
This study has been very well received by cultural circles.
Bu çalışma kültür çevreleri tarafından çok iyi karşılandı.

More Sentences
Ottoman Turkish
circles n. edvâr

Meanings of "circles" with other terms in English Turkish Dictionary : 76 result(s)

English Turkish
Politics
political circles n. siyasi çevreler
It is also true that this deficit, this problem, is not acknowledged in political circles.
Bu açığın, bu sorunun siyasi çevrelerde kabul görmediği de bir gerçektir.

More Sentences
General
western circles n. batılı çevreler
dark circles under eyes n. göz altı morlukları
archaeological circles n. arkeolojik çevreler
horary circles n. kadranda saatleri gösteren çizgiler
go in circles v. harmanlamak
go around in circles v. harman çevirmek
run in circles v. boşa uğraşmak
run around in circles v. boşa uğraşmak
go around in circles v. boşa uğraşmak
in circles adv. halka halka
in circles adv. ilerleme kaydetmeden
Idioms
talk in circles v. lafı gevelemek
go round in circles v. dönüp dolaşıp aynı yere gelmek
go round in circles v. kısır döngü içine girmek
run circles around someone v. birisini geride bırakmak
run circles around someone v. birini gölgede bırakmak
run circles around someone v. birinin pabucunu dama atmak
go around in circles v. yerinde saymak
run round in circles v. yerinde saymak
run around in circles v. yerinde saymak
go round in circles v. yerinde saymak
talk in circles v. dolambaçlı konuşmak
run (around) in circles v. ne yapacağını bilmez şekilde bir oraya bir buraya koşuşturmak
run (around) in circles v. deli dana gibi dolanmak
speak in circles v. lafı dolandırıp durmak
speak in circles v. sözü döndürüp dolaştırmak
speak in circles v. sözü uzatmak
speak in circles v. lafı dolandırmak
speak in circles v. bin dereden su getirmek
be running around in circles v. bir ilerleme kaydedememek
be running around in circles v. boşa zaman/enerji harcamak
be running around in circles v. dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmek
be running round in circles [uk] v. dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmek
be running round in circles [uk] v. boşa zaman/enerji harcamak
be running around in circles v. aynı şeyin/noktanın etrafında dönüp durmak
be running around in circles v. yerinde saymak
be running around in circles v. boşa kürek çekmek
be running round in circles [uk] v. boşa kürek çekmek
be running round in circles [uk] v. yerinde saymak
be running round in circles [uk] v. bir ilerleme kaydedememek
be running round in circles [uk] v. aynı şeyin/noktanın etrafında dönüp durmak
run circles round (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) pabucunu dama atmak
run circles around (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) çok daha hızlı olmak/koşmak
run circles around (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) pabucunu dama atmak
run circles round (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) hızlı olmak/koşmak
run circles round (someone or something) v. (birine/bir şeye) taş çıkarmak
run circles round (someone or something) v. (birini/bir şeyi) gölgede bırakmak
run circles around (someone or something) v. (birini/bir şeyi) gölgede bırakmak
think in circles v. aynı şeyleri düşünüp durmak
Trade/Economic
quality circles n. ürünlerinin kalitesini arttırmakla görevlendirilmiş araştırma geliştirme çalışanları
academic circles n. akademik çevreler
financial circles n. mali çevreler
financial circles n. finans çevreleri
Politics
concentric circles n. tek merkezli iç içe geçen halkalar
government circles n. hükümet çevreleri
Technical
concentric circles n. içice çizilmiş daireler
concentric circles n. merkezleri aynı olan
quality circles n. nitelik çemberleri
Optics
digital setting circles n. sayısal ayar çemberleri
Math
orthogonal circles n. dikey çemberler
congruent circles n. eş çemberler
coaxial circles n. eksenleri aynı çemberler
concentric circles n. eşmerkezli çemberler
coaxial circles n. eksendeş çemberler
pencil of circles n. daireler kalemi
externally tangent circles n. dıştan teğet çemberler
internally tangent circles n. içten teğet çember
radical axis of two circles n. iki çemberin kuvvet ekseni
Geometry
parallel circles of a sphere n. küreyi oluşturan paralel çemberler
Astronomy
polar circles n. kuzey ve güney kutup daireleri
polar circles n. kutup daireleri
polar circles n. yeryüzünde yer alan iki kutup dairesi
History
druidical circles n. (eski ingiltere'de halk dilinde) yontulmamış kaba taşlardan oluşturulan çember
Geography
circles of longitude n. enlem daireleri
polar circles n. kuzey kutup dairesi ve güney kutup dairesi