English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | conservator n. | vasi |
General | conservator n. | koruyucu |
General | conservator n. | müze müdürü |
General | conservator n. | veli |
General | conservator n. | korumacı |
General | conservator n. | konservatör (tarihi eser korunması işlerini yürüten kişi) |
General | conservator n. | hazine bakanının kötü durumdaki merkez bankasının başına getirdiği kimse |
Law | ||
Law | conservator n. | kayyım |
Law | conservator n. | muhafız |
Law | conservator n. | tasfiye memuru |
Law | conservator n. | vasi |
Technical | ||
Technical | conservator n. | sıvının taşarak yayılmasına izin veren hazne |
Religious | ||
Religious | conservator n. | (katolik kilisesi'nde) ayrıcalıklı sınıflara mensup kimseleri açıktan yapılan haksızlık veya zorbalığa karşı adli sürece başvurmadan savunması için papa tarafından atanan yargıç |
English | Turkish | |
---|---|---|
Law | ||
Law | conservator-ward relation n. | vasinin vesayeti altındaki şahsın menfaatine uygun hareket etme sorumluluğu |
Technical | ||
Technical | oil conservator n. | yağ genleşme kabı |
Technical | oil conservator n. | yağ genleşme tankı |
Technical | oil conservator n. | yağ tankı |