contour - Turkish English Dictionary
History

contour

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "contour" in Turkish English Dictionary : 49 result(s)

English Turkish
Common Usage
contour n. kontur
General
contour n. şekil
contour n. düzey çizgisi
contour n. kenar
contour n. vasiyetname
contour n. çevre çizgisi
contour n. yatay sınır
contour n. çevre
contour n. hudut (haritada) yükseklik çizgisi
contour n. kontur
contour n. dış çizgi
contour n. çevrit
contour n. dış hatlar
contour n. fark edilebilir ve genellikle kompleks bir yapıdaki bir şeyin kendine özgü özellikleri
contour n. fark edilebilir ve genellikle kompleks bir yapıdaki bir şeyin kendine özgü düzeni
contour v. biçimini oluşturmak
contour v. hatlarını belirlemek
contour v. (bir şeye) başka bir şeyin dış hatlarına uydurarak biçim vermek
contour adj. çevrili veya sınırlı bir şeyin dış hatlarına uyacak şekilde yapılmış
Technical
contour n. çevre çizgisi
contour n. kontur
contour n. münhani
contour n. tesviye eğrisi
contour n. yüzey yanayı
contour v. (yolu) çevreyoluna uygun şekilde inşa etmek
contour v. (araziyi) eş yüksekliğe sahip noktaları birleştiren hatlar boyunca ekip biçmek
Computer
contour expr. çevrit
Mechanic
contour n. çevre yolu
Construction
contour n. dış hatlar
contour n. sınır
Automotive
contour n. kontur
Marine
contour n. eş derinlik eğrisi
Medical
contour n. kontür
Math
contour n. çizili eğri
contour n. çizge
contour n. grafik
contour n. üzerindeki tüm noktalardaki büyüklüklerin veya değişenlerin eşdeğer olduğu doğru veya yüzey
contour n. izohips
contour n. eşyükselti eğrisi
contour yol
Agriculture
contour adj. suyun yüzeyden akıp gitmesini ve erozyon oluşumunu engellemek için arazinin çevresindeki faaliyetlere ait
contour adj. suyun yüzeyden akıp gitmesini ve erozyon oluşumunu engellemek için arazinin çevresindeki faaliyetlerde kullanılan
Linguistics
contour n. (ses bilgisinde) telaffuzun tümünde veya bir kısmında görülen ve anlama katkıda bulunan perde, vurgu ve tondaki belirgin değişim
Geography
contour v. üzerine eşyükselti eğrileri çizmek
Meteorology
contour n. kontur
Military
contour n. düzeç eğrisi
contour n. eş yükselti eğrisi
contour n. tesviye münhanisi
Music
contour n. çevre çizgisi

Meanings of "contour" with other terms in English Turkish Dictionary : 110 result(s)

English Turkish
General
contour map n. eşyükselti eğrileriyle yükseltileri ve çukurlukları gösteren harita
contour lines n. harita üzerinde eş yükseklikte bulunan noktaları birleştiren eğriler
loudness contour n. eşgürültü eğrisi
contour terrace n. tesviye terası (arsa vb)
contour lines n. eşyükselti eğrileri
contour plowing n. tesviye hatlarına uygun sürüm (arsa vb)
contour line n. izohips
contour cultivation n. tesviye eğrili tarım
contour farming n. tesviye eğrili tarım
contour map n. eşyükselti haritası
velocity contour n. hız çizgisi
eye contour care cream n. göz çevresi bakım kremi
Technical
contour hardening n. çevre çizgisel sertleştirme
contour map n. çevre eğrisi haritası
contour milling n. çevre çizgisel frezeleme
contour machining n. çevre çizgisel talaşlı işleme
contour pen n. çevre eğrisi kalemi
contour forming n. çevre çizgisel biçimleme
contour drainage n. çevre drenajı
depth contour n. derinlik eğrisi
bathymetric contour n. derinlik eğrisi
contour map n. eşyükseklik eğrili harita
depth contour n. eşderinlik eğrisi
contour series seat n. ergonomik koltuk
contour line n. eşyükselti eğrisi
contour pen n. harita çizim kalemi
velocity contour n. hız çizgisi
contour line n. haritada yükseklikleri gösteren çizgi
contour hardening n. izleme sertleştirmesi
index contour line n. indeks düzeç eğrisi
contour hardening n. iniş çıkışlı sertleştirme
contour integral n. kontur integrali
interpolation of contour n. kontur enterpolasyonu
elliptical crack contour n. oval çatlak yanayı
digital contour map n. sayısal eşyükseklik eğrili harita
water table contour n. su tablası eğrisi
extinction contour n. sönüm kuşağı
contour line n. tesviye münhanisi
contour map n. topografik harita
contour line n. tesviye eğrisi
contour map n. tesviye eğrili harita
groundwater contour n. yeraltı suyu konturu
water table contour n. yeraltı su düzeyi eğrisi
contour map n. yükseklikleri gösteren harita
contour milling n. çevresel frezeleme
Computer
contour detection n. çevrit bulma
contour coding n. çevrit kodlama
contour extraction n. çevrit bulma
contour plot n. kontur grafiği
Telecom
contour effect n. dış hat etkisi
Textile
contour stitcher automatic n. kenar dikiş otomatı
contour stitcher (automatic) n. kenar dikiş otomatı
Furniture
contour sheet n. lastikli çarşaf
Automotive
multi-contour seat n. adaptif koltuk
bead seat contour n. damak oturma yeri şekli
contour mapping n. eğim haritası
rim contour n. jantın şekli
partial contour marking n. kısmi kontür işareti
contour marking n. kontur işaretleri
panel contour n. panel konturu
full contour marking n. tam kontur işareti
Aeronautic
contour couch n. çevre desteği
contour couch n. destek sistemi
Marine
contour line n. çizgisi
contour line n. eş derinlik hattı
depth contour n. eş derinlik çizgisi
Petrol
structure contour map n. yapı kontur haritası
structural contour map n. yapısal kontur haritası
Mining
contour strip mining n. kontur şeridi madenciliği
Medical
dose rate contour line n. doz oranı eğrisi
Dentistry
paranasal contour deficiency n. paranazal kontur yetersizliği
Math
contour integral n. çevirge tümlevi
contour integral n. kontur integrali
contour integral n. yol integrali
contour line n. yükselti çizgisi
Statistics
contour level n. eş-yükselti eğrisi
Physics
loudness contour n. eşgürlük eğrisi
Marine Biology
depth contour n. derinlik konturu
Agriculture
contour strip cropping n. kontur şerit ekimi
contour terrace n. tesviye terası
contour cultivation n. tesviye eğrili tarım
contour farming n. tesviye eğrili tarım
contour strip cropping n. tesviye şerit ekimi
contour plowing n. tesviye hatlarına uygun sürüm
contour furrows n. tesviye eğrili karıklar
contour ploughing n. erozyonun etkilerini minimize etmek için arazinin çevresini sabanla sürme
Linguistics
contour tone n. kayan ton
contour language n. perde değişimlerinin kullanıldığı tonal dil
intonation contour n. ezgi düzeni
pitch contour n. ses perdesinin yükselmesi ve düşmesi
Environment
dose rate contour line n. radyasyon dozuna ilişkin münhani
time-contour map n. zaman kontur haritası
Geography
depth contour n. eşderinlik eğrisi
contour interval n. haritadaki bitişik eşyükselti eğrilerinin belirttiği rakımlar arasındaki dikey mesafe
Meteorology
relative contour n. nispi kontur
Geology
contour current n. kontur akıntısı
Military
contour flight n. araziye uygun uçuş
contour flying n. araziye uyarak uçuş
intermediate contour line n. ara eş yükselti çizgisi
terrain contour matching (tercom) n. arazi kontur eşleştirme
contour flight n. direkt yaklaşma uçuşu
contour line n. eş yükselti eğrisi
contour map n. eş yükselti eğrili harita
contour interval n. eş yükselti eğrisi aralığı
index contour line n. kalın eş yükselti eğrisi
approximate contour n. takribi tesviye münhanisi
approximate contour n. yaklaşık düzeç eğrisi
Engineering
contour of ground n. arazi yüzeyinin engebe duruma göre oluşturulmuş ana hatları
Ornithology
contour feather n. yetişkin kuşların gövdelerini kaplayan ve biçimlerini belirleyen tüyler
contour feathers n. yetişkin kuşların gövdelerini kaplayan ve biçimlerini belirleyen tüyler