|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
düşünen adam heykeli |
le penseur n.
|
|
2 |
Common Usage |
düşünen adam heykeli |
the thinker n.
|
|
3 |
Common Usage |
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kişi |
heretic n.
|
|
General |
|
4 |
General |
düşünen kişi |
thinking person n.
|
|
5 |
General |
mantıklı düşünen kimse |
reasoner n.
|
|
6 |
General |
kara kara düşünen kimse |
brooder n.
|
|
7 |
General |
mantıklı düşünen kimse |
clear thinker n.
|
|
8 |
General |
düşünen ve iradesini kullanan insan |
ego n.
|
|
9 |
General |
düşünen kimse |
deliberator n.
|
|
10 |
General |
farklı düşünen kişi |
deviationist n.
|
|
11 |
General |
güneşin evrenin merkezi olduğunu düşünen inanış |
heliocentricity n.
|
|
12 |
General |
enine boyuna düşünen |
contemplator n.
|
|
13 |
General |
düşünen canlı |
reasonable creature n.
|
|
14 |
General |
düşünen adam heykeli |
the thinking man sculpture n.
|
|
15 |
General |
başkalarını düşünen |
altruist n.
|
|
|
16 |
General |
alanında uzman olduğunu düşünen kimse |
self-proclaimed expert n.
|
|
17 |
General |
uzun uzadıya düşünen kimse |
excogitator n.
|
|
18 |
General |
filozofça düşünen kişi |
raisonneur n.
|
|
19 |
General |
(belirli bir şekilde) düşünen kimse |
thinker n.
|
|
20 |
General |
arpacı kumrusu gibi düşünen kararsız kimse |
hamlet n.
|
|
21 |
General |
düşünen kimse |
wonderer n.
|
|
22 |
General |
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kimse |
miscreant n.
|
|
23 |
General |
ülkesine dönmeyi düşünen kimse |
returnik n.
|
|
24 |
General |
dini meselelerde özgür düşünen kimse |
libertine n.
|
|
25 |
General |
dalgın dalgın düşünen kimse |
muser n.
|
|
26 |
General |
uzun uzadıya düşünen kimse |
ruminator n.
|
|
27 |
General |
farklı düşünen kimse |
deviator n.
|
|
28 |
General |
farklı düşünen kimse |
dissentient n.
|
|
29 |
General |
yalnızca kendi çıkarını düşünen kimse |
politician n.
|
|
30 |
General |
detaylı düşünen kimse |
ponderer n.
|
|
31 |
General |
detaylı düşünen kimse |
muller n.
|
|
32 |
General |
düşünen kimse |
considerator n.
|
|
33 |
General |
düşünen kimse |
considerer n.
|
|
34 |
General |
enine boyuna düşünen kimse |
contemplant [obsolete] n.
|
|
35 |
General |
yaratıcı düşünen ve yaşayan kimse |
free spirit n.
|
|
|
36 |
General |
düşünen kimse |
supposeer n.
|
|
37 |
General |
(1920'lerde) özgür düşünen genç kadın |
flapper n.
|
|
38 |
General |
yanlış düşünen |
off beam adj.
|
|
39 |
General |
kendini düşünen |
self oriented adj.
|
|
40 |
General |
kara kara düşünen |
broody adj.
|
|
41 |
General |
başkalarını düşünen |
thoughtful adj.
|
|
42 |
General |
yalnızca kendi çıkarlarını düşünen |
small adj.
|
|
43 |
General |
hep kendini düşünen |
self centered adj.
|
|
44 |
General |
kendi halini çok düşünen |
self conscious adj.
|
|
45 |
General |
kendi çıkarını düşünen |
hard-nosed adj.
|
|
46 |
General |
kendi halini çok düşünen |
self-conscious adj.
|
|
47 |
General |
kendini düşünen |
self-oriented adj.
|
|
48 |
General |
kamu yararını düşünen |
public-spirited adj.
|
|
49 |
General |
hep kendini düşünen |
self-centered adj.
|
|
50 |
General |
kamu yararını düşünen |
public-minded adj.
|
|
51 |
General |
yalnızca kendi çıkarlarını düşünen |
small-minded adj.
|
|
52 |
General |
kendi çıkarlarını düşünen |
hard-nosed adj.
|
|
53 |
General |
aksi düşünen |
contrary minded adj.
|
|
54 |
General |
parayı düşünen |
money-minded adj.
|
|
55 |
General |
ileriyi düşünen |
forward-thinking adj.
|
|
56 |
General |
geleceği düşünen |
forward-thinking adj.
|
|
57 |
General |
geleceği düşünen |
forward-looking adj.
|
|
58 |
General |
ileriyi düşünen |
forward-looking adj.
|
|
59 |
General |
kendi üstüne düşünen |
self-reflexive adj.
|
|
60 |
General |
küçük düşünen |
small-minded adj.
|
|
61 |
General |
küçük düşünen |
petty adj.
|
|
62 |
General |
hep kendini düşünen |
self-centred adj.
|
|
63 |
General |
istemsiz düşünen/davranan |
hard-wired adj.
|
|
64 |
General |
yalnızca kendi çıkarlarını düşünen |
thinking only of one's own interests adj.
|
|
65 |
General |
topluluk/toplum yararını gözeten/düşünen |
community-minded adj.
|
|
66 |
General |
günü düşünen |
present-minded adj.
|
|
67 |
General |
sadece kendini düşünen |
self-obsessed adj.
|
|
68 |
General |
mantıklı düşünen |
reasoning adj.
|
|
69 |
General |
makul düşünen |
reasoning adj.
|
|
70 |
General |
derin düşünen |
reflecting adj.
|
|
71 |
General |
sadece maddi olayların anlaşılabileceğini ve manevi meselelerin veya onların nihai sebeplerinin bilinmesinin imkansız olduğunu düşünen |
nescient adj.
|
|
72 |
General |
(belirli şekilde) düşünen |
thoughted adj.
|
|
73 |
General |
küçük düşünen |
meanspirited adj.
|
|
74 |
General |
kendinden çok başkalarını düşünen |
selfless adj.
|
|
75 |
General |
mantıklı düşünen |
right-minded adj.
|
|
|
76 |
General |
soyut düşünen |
long-haired adj.
|
|
77 |
General |
filozof gibi düşünen |
long-haired adj.
|
|
78 |
General |
akla uygun ve gerçekçi düşünen |
common-sense adj.
|
|
79 |
General |
mucit gibi düşünen |
inventive adj.
|
|
80 |
General |
ince düşünen |
fine adj.
|
|
81 |
General |
geleceği düşünen |
forehanded adj.
|
|
82 |
General |
yalnızca kendini düşünen |
selfish adj.
|
|
83 |
General |
kendini düşünen |
self-regarding adj.
|
|
84 |
General |
kendi çıkarlarını düşünen |
self-serving adj.
|
|
85 |
General |
ilerici düşünen |
forward adj.
|
|
86 |
General |
özgür düşünen |
freethinking adj.
|
|
87 |
General |
net ve mantıklı düşünen |
sober-headed adj.
|
|
Phrases |
|
88 |
Phrases |
başkasının yerinde olduğunu hayal etmiş/düşünen |
in someone else's place expr.
|
|
89 |
Phrases |
başkasının konumunda olduğunu hayal eden/düşünen |
in someone else's place expr.
|
|
90 |
Phrases |
kötü düşünen utansın |
honi soit qui mal y pense expr.
|
|
Proverb |
|
91 |
Proverb |
sadece kendini düşünen biri kimse için cazip değildir |
a man wrapped up in himself makes a very small bundle
|
|
92 |
Proverb |
yalnızca kendini düşünen biri kısır kalır/gelişemez |
a man wrapped up in himself makes a very small bundle
|
|
Colloquial |
|
93 |
Colloquial |
sadece notlarını/iyi not almayı düşünen öğrenci |
grade-grubber n.
|
|
94 |
Colloquial |
dış etkilerin britanya kültürü ve kurumları için zararlı olduğunu düşünen kimse |
little englander n.
|
|
95 |
Colloquial |
aşırı düşünen kimse |
stewer n.
|
|
96 |
Colloquial |
sadece not düşünen |
grade-grubbing adj.
|
|
97 |
Colloquial |
sadece notlarını/iyi not almayı düşünen |
grade-grubbing adj.
|
|
98 |
Colloquial |
yalnızca kendini düşünen |
full of oneself adj.
|
|
99 |
Colloquial |
yalnız sefayı düşünen |
lotus eater expr.
|
|
100 |
Colloquial |
(biriyle/bir şeyle) aynı şeyleri düşünen |
at one with (someone or something) expr.
|
|
Idioms |
|
101 |
Idioms |
kendi çıkarlarından ziyade şirketin çıkarlarını düşünen çalışan |
company man n.
|
|
102 |
Idioms |
yalnızca sağladığı kazancı düşünen kimse |
a bean counter n.
|
|
103 |
Idioms |
her şeyin kendi sayesinde olduğunu düşünen kimse |
a fly on the wheel n.
|
|
104 |
Idioms |
önce başkalarını düşünen |
above (oneself) adj.
|
|
105 |
Idioms |
kendini düşünen |
navel-gazing adj.
|
|
106 |
Idioms |
mantıklı, gerçekçi ve pratik düşünen |
with both feet on the ground expr.
|
|
Speaking |
|
107 |
Speaking |
çevremde düşünen insanlar vardı |
there were people around me expr.
|
|
Trade/Economic |
|
108 |
Trade/Economic |
kar düşünen |
profit-minded adj.
|
|
Politics |
|
109 |
Politics |
kişisel çıkarlarını düşünen siyasetçi |
political hack n.
|
|
110 |
Politics |
kişisel çıkarlarını düşünen siyasetçi |
ward-heeler n.
|
|
111 |
Politics |
kişisel çıkarlarını düşünen siyasetçi |
hack n.
|
|
Medical |
|
112 |
Medical |
verilen ilaç ya da maddenin zararlı olduğunu düşünen hastanın bu şartlanmadan ötürü hastalık semptomları göstermesi |
nocebo effect n.
|
|
Psychology |
|
113 |
Psychology |
düşünen tip |
thinking type n.
|
|
114 |
Psychology |
biyolojik ve fiziksel sebeplerin sosyal davranışları açıklamaya yeterli olduğunu düşünen |
mechanistic adj.
|
|
Social Sciences |
|
115 |
Social Sciences |
sadece tek tür ilişki olduğunu düşünen ve ilişkiyi toplumdaki kadın rolü ve erkek rolü çevresinde değerlendiren kişi |
heterosexist n.
|
|
116 |
Social Sciences |
ayrımcılığa uğradığını düşünen (kadınlar, şişmanlar, afrikalılar, engelliler) sosyoekonomik konumlarının kimlikleri dışında sınıf ve etnik kökenleri tarafından da etkilendiğini savunan görüş |
intersectionality n.
|
|
Education |
|
117 |
Education |
düşünen sınıf |
thinking classroom n.
|
|
Literature |
|
118 |
Literature |
eserin farklı yazarca yazıldığını düşünen kimse |
chorizont n.
|
|
119 |
Literature |
eserin farklı yazarca yazıldığını düşünen kimse |
chorizontist n.
|
|
History |
|
120 |
History |
(1920'lerde) özgür düşünen genç kadın |
flapper n.
|
|
Religious |
|
121 |
Religious |
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı |
themistian n.
|
|
122 |
Religious |
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı |
agnoete n.
|
|
123 |
Religious |
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı |
agnoite n.
|
|
124 |
Religious |
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı |
agnoetae n.
|
|
125 |
Religious |
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kimse |
miscredent [obsolete] n.
|
|
Philosophy |
|
126 |
Philosophy |
yaratıcıdan nefret eden ve dünyadaki bütün acının sebebinin tanrı olduğunu düşünen kimse |
misotheist n.
|
|
127 |
Philosophy |
duygulu, bilinçli ve düşünen bir varlık olarak insan |
homo sapiens n.
|
|
Archaic |
|
128 |
Archaic |
virtüöz gibi düşünen |
curious adj.
|
|
Slang |
|
129 |
Slang |
sadece seksi düşünen tip |
fuckboy n.
|
|
130 |
Slang |
sadece seksi düşünen tip |
fuckboy n.
|
|
131 |
Slang |
sürekli olumsuz düşünen kimse |
doomer n.
|
|
132 |
Slang |
bileklerini keserek intihar etmeyi düşünen ya da teşebbüs eden kişiye verilen alay yollu tavsiye |
down the road, not across the street expr.
|
|
Modern Slang |
|
133 |
Modern Slang |
her şeyin doğrusunu bildiğini düşünen kadın |
a karen n.
|
|
134 |
Modern Slang |
android işletim sisteminin diğer sistemlerden üstün olduğunu düşünen kimse |
android fanboy n.
|
|
135 |
Modern Slang |
android işletim sisteminin iOS'a göre daha iyi olduğunu düşünen kimse |
android nerd n.
|
|
136 |
Modern Slang |
aynı şeyi düşünen hisseden |
all on the same bus adj.
|
|