düzenleyici - Turkish English Dictionary
History

düzenleyici



Meanings of "düzenleyici" in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
Common Usage
düzenleyici organizer n.
düzenleyici regulatory adj.
General
düzenleyici trimmer n.
düzenleyici grader n.
düzenleyici designator n.
düzenleyici organiser n.
düzenleyici compensator n.
düzenleyici arranger n.
düzenleyici promoter n.
düzenleyici reviser n.
düzenleyici editor n.
düzenleyici coordinator n.
düzenleyici relay n.
düzenleyici governor n.
düzenleyici redact n.
düzenleyici redacteur n.
düzenleyici redactor n.
düzenleyici fashioner n.
düzenleyici placer n.
düzenleyici fountainhead n.
düzenleyici systemiser n.
düzenleyici systemizer n.
düzenleyici regulating adj.
düzenleyici organizing adj.
düzenleyici organising adj.
düzenleyici reglementary adj.
Trade/Economic
düzenleyici regulator n.
Technical
düzenleyici regulator n.
düzenleyici modulator n.
düzenleyici governor n.
düzenleyici regulative adj.
Computer
düzenleyici instrumenter n.
düzenleyici organiser n.
düzenleyici organizer n.
düzenleyici collator n.
Telecom
düzenleyici regulator n.
Construction
düzenleyici modifier n.
Food Engineering
düzenleyici improver n.
düzenleyici promoter n.
Linguistics
düzenleyici regulative adj.

Meanings of "düzenleyici" with other terms in English Turkish Dictionary : 252 result(s)

Turkish English
General
akım düzenleyici regulator n.
sözlük düzenleyici lexicographer n.
bahçe düzenleyici landscaper n.
ısı düzenleyici heat register n.
enerji düzenleyici energy regulator n.
düzenleyici ve gönüllü sektör regulatory and voluntary sector n.
düzenleyici sistem regulatory system n.
ön düzenleyici advance organizer n.
düzenleyici çevre regulatory environment n.
öz düzenleyici strateji self-regulatory strategy n.
düzenleyici politika regulatory policy n.
düzenleyici bilgi regulatory information n.
düzenleyici değişken moderator variable n.
düzenleyici tema conceit n.
düzenleyici konsept conceit n.
düzenleyici kimse police n.
karşı düzenleyici counterregulatory adj.
stres düzenleyici adaptogenic adj.
düzenleyici merkezi denetimden yoksun disordered adj.
iklim düzenleyici climatarchic adj.
öz düzenleyici self-regulative adj.
öz düzenleyici self-regulatory adj.
düzenleyici bir şekilde organizingly adv.
Formal
belirli bir sektöre ilişkin düzenleyici kuruluş of [uk] pref.
Trade/Economic
değer düzenleyici hesaplar valuation accounts n.
düzenleyici ve denetleyici kurum regulatory and supervisory authority n.
düzenleyici gereksinim regulatory requirement n.
düzenleyici makam onayı regulatory approval n.
düzenleyici gözetim kurulu regulatory oversight committee n.
düzenleyici gözetim komitesi regulatory oversight committee n.
düzenleyici hesap valuation account n.
düzenleyici eylem regulatory action n.
düzenleyici kuruluşlar regulatory body n.
geniş eşleme düzenleyici broad match modifier n.
ortak düzenleyici çerçeve common regulatory framework n.
öz düzenleyici kuruluş self-regulatory organization n.
resmi veya düzenleyici makam veya organ governmental or regulatory authority or body n.
üretimi düzenleyici model production-smoothing model n.
uluslararası özel emeklilik düzenleyici ve denetleyicileri kuruluşları ağı international network of pensions regulators and supervisors n.
uluslararası özel emeklilik düzenleyici ve denetleyicileri kuruluşları teşkilatı international organisation of pension supervisors n.
1999'da farklı gaz ve elektrik düzenleyici kuruluşlarının birleşmesiyle oluşan bir devlet kurumu ofgem (office of gas and electricity markets) [uk] abrev.
Law
düzenleyici ve denetleyici kurumlar regulatory and supervisory authorities n.
düzenleyici hüküm regulatory provision n.
düzenleyici idari işlemler regulatory administrative acts n.
federal hükümetin, düzenleyici bir karar olarak, sahibine tazminat ödenmesi gereken özel mülklerin kullanımına kısıtlama taking n.
Politics
düzenleyici kurum regulatory agency n.
denetim düzenleyici komitesi audit regulatory committee n.
düzenleyici tüzük coordinating regulation n.
düzenleyici çerçeve regulatory framework n.
düzenleyici gündem regulatory agenda n.
düzenleyici kurul regulatory board n.
düzenleyici organlar regulatory bodies n.
düzenleyici otorite regulatory authority n.
düzenleyici kurul kararı regulatory board's decision n.
düzenleyici işlem yapma rulemaking n.
düzenleyici politikalar regulation politics n.
düzenleyici faaliyetler regulative activities n.
düzenleyici kuruluş regulatory body n.
düzenleyici belgeler regulatory documents n.
düzenleyici politika regulatory policy n.
düzenleyici gözetim regulatory oversight n.
düzenleyici sermaye regulatory capital n.
düzenleyici banka sermayesi bank regulatory capital n.
düzenleyici standart regulatory standard n.
düzenleyici makamlar regulatory bodies n.
düzenleyici kurum regulatory authority n.
düzenleyici kuşatma regulatory capture n.
düzenleyici otorite supervisory authority n.
düzenleyici kurum regulatory body n.
finansal düzenleyici çerçeve financial regulatory framework n.
finansal düzenleyici sistem financial regulatory system n.
iit islam ülkeleri yayın düzenleyici kuruluşlar forumu oic broadcasting regulatory authorities forum n.
kamu hizmet kuruluşlarını düzenleyici ilkeler yasası (abd) public utility regulatory policies act (purpa) (us) n.
kan kalitesi ve güvenliği düzenleyici komitesi regulatory committee on the quality and safety of blood n.
muhasebe düzenleyici komitesi accounting regulatory committee n.
organik tarım düzenleyici komitesi regulatory committee on organic farming n.
öz düzenleyici kuruluş self regulatory body n.
tütün ürünleri düzenleyici komitesi tobacco products regulatory committee n.
tarımsal ürünler ve gıdalara özgü coğrafi işaretler ve menşe adlarının korunması düzenleyici komitesi regularity committee on the protection of geographical indications and designations of origin for agricultural products and foodstuffs n.
ulusal düzenleyici national regulator n.
yürütme ajansları düzenleyici komitesi regulatory committee for executive agencies (rcea) n.
abd ulaştırma komutanlığı düzenleyici talimatlar us transportation command coordinating instructions n.
(eski) birleşik krallık'ta bir gaz düzenleyici kuruluşu ofgas [obsolete] [uk] abrev.
Institutes
akdeniz ülkeleri düzenleyici kurullar ağı the network of regulatory authorities in mediterranean countries n.
avrupa düzenleyici kurullar platformu european platform of regulatory authorities n.
düzenleyi̇ci̇ ve denetleyi̇ci̇ kurumlar regulatory and supervisory institutions n.
düzenleyici etki analizi regulatory impact assessment n.
düzenleyici kurullar regulatory authorities n.
Insurance
uluslararası özel emeklilik düzenleyici ve denetleyicileri kuruluşları teşkilatı international organization of pension supervisors n.
uluslararası özel emeklilik düzenleyici ve denetleyicileri kuruluşları ağı international network of pensions regulators and supervisors n.
Technical
radyo veya televizyon yayın istasyonuna ait düzenleyici kurum tarafından atanmış arama kodu (harfler, sayılar vs.) call letters n.
radyo veya televizyon yayın istasyonuna ait düzenleyici kurum tarafından atanmış arama kodu (harfler, sayılar vs.) call sign n.
radyo veya televizyon yayın istasyonuna ait düzenleyici kurum tarafından atanmış arama kodu (harfler, sayılar vs.) call signal n.
akış düzenleyici vana throttle gate valve n.
akım düzenleyici devre current stabilizing circuit n.
akış düzenleyici flow equalizer n.
akış düzenleyici flow equalizer n.
asit düzenleyici acid regulator n.
asitlik düzenleyici acidity regulator n.
ateş düzenleyici heat stabilizer n.
ateş düzenleyici damper regulator n.
basınç düzenleyici pressure regulator n.
düzenleyici malzeme modifier n.
düzenleyici bilgi sistemleri regulatory information systems n.
düzenleyici transformatör tuning transformer n.
düzenleyici cihaz regulating device n.
düzenleyici transformatör buck transformer n.
düzenleyici devreler tuning circuits n.
düzenleyici diyot regulator diode n.
düzenleyici vana control valve n.
düzenleyici problemi regulator problem n.
düzenleyici transformatör boost transformer n.
düzenleyici trafo booster transformer n.
gaz düzenleyici gas regulator n.
güç düzenleyici ünite power conditioning unit n.
gerilim düzenleyici devre voltage-stabilizing circuit n.
gerilim düzenleyici voltage regulator n.
havalı düzenleyici pneumatic governor n.
ısıl düzenleyici thermo regulator n.
ısı düzenleyici thermoregulator n.
metin düzenleyici text editor n.
merkezkaçlı düzenleyici centrifugal regulator n.
özekkaçlı düzenleyici centrifugal governor n.
öz-düzenleyici haritalar self-organizing maps n.
standartları düzenleyici calibrator n.
şev düzenleyici slope trimmer n.
termostatik düzenleyici thermostatic regulator n.
yamaç düzenleyici slope trimmer n.
yüzey düzenleyici surface modifier n.
hava-düzenleyici air-condition adj.
Computer
akım düzenleyici stream editor n.
denklem düzenleyici equation editor n.
desen düzenleyici pattern editor n.
düğme düzenleyici button editor n.
düzenleyici adı editor name n.
dosya düzenleyici file editor n.
duraksız düzenleyici stream editor n.
düzenleyici görünümü edit view n.
grafik düzenleyici graphic editor n.
html düzenleyici html editor n.
iletişim düzenleyici dialog editor n.
karma düzenleyici composite editor n.
kağıt düzenleyici burster n.
kayıt düzenleyici registry editor n.
kayıt defteri düzenleyici registry editor n.
makro düzenleyici macro editor n.
menü düzenleyici menu editor n.
metin düzenleyici text editor n.
metin düzenleyici editor n.
nesne düzenleyici object editor n.
özellik düzenleyici property editor n.
pıf düzenleyici pif editor n.
resim düzenleyici image composer n.
varsayılan düzenleyici default editor n.
veritabanı düzenleyici database editor n.
yöntem düzenleyici method editor n.
kayıt düzenleyici hakkında about registry editor expr.
Informatics
bağ düzenleyici linkage editor n.
bağ düzenleyici linker n.
belge düzenleyici document editor n.
denklem düzenleyici equation editor n.
düzenleyici kuruluş regulatory agency n.
düzenleyici çerçeve regulatory framework n.
düzenleyici program edit program n.
gerilim düzenleyici voltage regulator n.
gerilim düzenleyici devre voltage-stabilizing circuit n.
imge düzenleyici image editor n.
metin düzenleyici text editor n.
seri düzenleyici series regulator n.
Telecom
avrupa telekomünikasyon düzenleyici otoriteleri komitesi european committee of telecommunications regulatory authorities n.
akü şarj düzenleyici battery charge regulator n.
alman düzenleyici kurumu german regulatory authority n.
bağ düzenleyici linker n.
bağlantı düzenleyici linkage editor n.
düzenleyici etki analizi regulatory impact analysis n.
düzenleyici çerçeve regulatory framework n.
düzenleyici zorluklar regulatory challenges n.
telekomünikasyon düzenleyici otoriteleri avrupa komitesi european committee of telecommunications regulatory authorities n.
ulusal düzenleyici kurum national regulatory authority n.
yetkili düzenleyici powerful regulator n.
Electric
düzenleyici trafo regulating transformer n.
düzenleyici transformatör boost transformer n.
düzenleyici transformatör buck transformer n.
gerilim düzenleyici diyot voltage-regulator diode n.
Textile
vizkosite düzenleyici viscosity regulator n.
Automotive
basınç düzenleyici valf pressure regulator valve n.
fren düzenleyici kontrol çubuğu brake regulator control rod n.
frekans düzenleyici crossover n.
rölanti düzenleyici idle compensator n.
sıcak hava düzenleyici hot air compensator n.
sürtünme düzenleyici friction modifier n.
Medical
bağışıklığı düzenleyici immunomodulator n.
bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar immunomodulatory agents n.
düzenleyici protein g protein n.
dolaşım düzenleyici etkiler procirculatory effects n.
düzenleyici faaliyetler için tıp sözlüğü medical dictionary for regulatory activities (meddra ) n.
ilaç düzenleyici otoriteler drug regulatory authorities n.
İlaç düzenleyici kurumlar drug regulatory authorities n.
karşı düzenleyici hormon counterregulatory hormone n.
karşı-düzenleyici hormonlar counter-regulatory hormones n.
kalp ritmi düzenleyici defibrillator n.
kalp atışını düzenleyici hücre pacemaker cell n.
sindirimi düzenleyici ilaçlar digestants n.
düzenleyici gerekliliği regulatory requirement n.
ısı düzenleyici thermoregulatory adj.
Psychology
düzenleyici değişken moderator n.
düzenleyici davranış regulatory behavior n.
düzenleyici gen regulatory gene n.
iç düzenleyici strateji internal regulatory strategy n.
uyku düzenleyici sleep regulator n.
Pharmaceutics
östrojen düzenleyici bir ilaç markası nolvadex® n.
Food Engineering
asitliği düzenleyici acidulant n.
asitliği düzenleyici acidity regulator n.
asitlik düzenleyici acidity regulator n.
asitlik düzenleyici acidulant n.
Gastronomy
çatal bıçak kaşık düzenleyici silverware tray n.
çekmece içi düzenleyici silverware tray n.
Logic
düzenleyici kimlik özelliği sortal n.
Biology
düzenleyici gen regulator n.
düzenleyici kalıt regulator n.
düzenleyici gen regulator gene n.
düzenleyici gen regulatory gene n.
düzenleyici kalıt regulatory gene n.
nükleolar düzenleyici nucleolar organiser n.
çekirdekçik düzenleyici nucleolar organiser n.
nükleolar düzenleyici nucleolar organizer n.
çekirdekçik düzenleyici nucleolar organizer n.
nükleolar düzenleyici nucleolus organiser n.
çekirdekçik düzenleyici nucleolus organiser n.
nükleolar düzenleyici nucleolus organizer n.
çekirdekçik düzenleyici nucleolus organizer n.
biyo-düzenleyici bioregulator n.
t hücresi düzenleyici t cell regulator n.
çok sayıdaki yapısal geni kontrol eden düzenleyici genlerde meydana gelen değişimler gibi köklü değişikliklere sebep olan mutasyon macromutation n.
organizmada düzenleyici iç sistem self n.
bağışıklık düzenleyici immunomodulating adj.
Biochemistry
düzenleyici özgen regulatory enzyme n.
düzenleyici bölge regulatory site n.
düzenleyici kalıt regulator gene n.
Marine Biology
düzenleyici kalıt regulator n.
düzenleyici kapasite regulative capacity n.
Agriculture
bitki büyüme düzenleyici plant growth regulator n.
çit düzenleyici hedge trimmer n.
toprak ıslah edici ve gelişme düzenleyici soil improver and growing media n.
Linguistics
düzenleyici tümel sortal universal n.
sözlük düzenleyici lexicog abrev.
sözlük düzenleyici lexicog. abrev.
Environment
düzenleyici ekosistem hizmetleri regulating ecosystem services n.
Sport
bir spor birliği veya lig tarafından seçilen, idari veya düzenleyici yetkiye sahip görevli commissioner n.
Music
frekans düzenleyici equalizer n.
frekans düzenleyici equaliser n.
Cinema
düzenleyici çekim establishing shot n.