dışbükey - Turkish English Dictionary
History

dışbükey



Meanings of "dışbükey" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
General
dışbükey gibbous adj.
dışbükey convex adj.
Technical
dışbükey gibbose adj.
dışbükey convex adj.
dışbükey gibbous adj.
Physics
dışbükey convex adj.

Meanings of "dışbükey" with other terms in English Turkish Dictionary : 155 result(s)

Turkish English
General
yerel dışbükey uzay locally convex space n.
yerel dışbükey dolaysız toplam locally convex direct sum n.
dışbükey eğri convex curve n.
dışbükey pervaz astragal n.
üst tarafı dışbükey aşağı indikçe içbükey olan mobilya ayağı cabriole n.
bir tür küçük dışbükey kalıplama reeding n.
zilin asıldığı dışbükey parça yoke n.
dışbükey cisim convex n.
dışbükey parça convex n.
dışbükey yapmak camber v.
dışbükey olmak camber v.
dışbükey biçim vermek camber v.
dışbükey biçimde bükmek convex v.
dışbükey şekilde dışa doğru eğilmek convex v.
kask gibi dışbükey şekle sahip olan helmet-shaped adj.
dışbükey kıvrılmış humpbacked adj.
dışbükey sırtlı roach-backed adj.
dışbükey kavisli roached adj.
dışbükey hale getirilmiş convexed adj.
dışbükey bir biçimde convexly adv.
dışbükey bir şekilde convexedly adv.
Colloquial
uç kısmının bir yüzeyi dışbükey olan golf sopası bulger n.
Technical
bir tarafı içbükey bir tarafı dışbükey concavo convex n.
bir tarafı içbükey bir tarafı dışbükey convexo concave n.
bir yüzü düz öbürü dışbükey plano-convex n.
çift dışbükey mercek lenticular lens n.
çift dışbükey merceksi lenticular n.
dışbükey pervaz quarter round n.
dışbükey küresel uç torispherical end n.
dışbükey izlenceleme convex programming n.
dışbükey kabuk shell of negative curvature n.
dışbükey pervaz astragal n.
dışbükey kurutucu convex roller n.
dışbükey kesici convex cutter n.
dışbükey vals convex roller n.
dışbükey mercek convex lens n.
dışbükey yüzey convex surface n.
dışbükey kaynak convex weld n.
dışbükey ayna convex mirror n.
dışbükey silme ovolo n.
dışbükey enerji işlevi convex energy function n.
dışbükey sağrı convex cam flank n.
dışbükey çokgen convex polygon n.
dışbükey yansıtıcı convex reflector n.
dışbükey örtü convex hull n.
dışbükey şekil convex shape n.
dışbükey çokyüzlü convex polyhedron n.
düz dışbükey mercek planoconvex lens n.
her iki yüzeyi eşit şekilde içbükey veya dışbükey olan bir mercek meniscus lens n.
içbükey ve diğer tarafı dışbükey olan concavo-convex n.
ters bir huniye benzeyen ve dışbükey tabanı olan ufak cam şişe anaclastic glass n.
ek veya destek görevi gören, dışbükey bir yüzeye oturması için oyulmuş flanş benzeri aksam saddle n.
bir tarafı düzlem ve diğer tarafı dışbükey olan plano-convex adj.
bir yönde dışbükey ve diğer yönde içbükey anticlastic adj.
çift dışbükey biconvex adj.
dışbükey-dışbükey convexo-convex adj.
dışbükey ve içbükey kenara sahip olan convexo-concave adj.
dışbükey-içbükey convexo-concave adj.
düz dışbükey planoconvex adj.
çifte dışbükey double convex adj.
dışbükey küresel olan torispherical adj.
dışbükey yüzeyli planoconvex adj.
iki yüzeyi de dışbükey olan biconvex adj.
iki tarafı dışbükey convexo convex adj.
iki yüzü dışbükey biconvex adj.
şekli dışbükey merceğe benzeyen lenticular adj.
şekli mercimek veya çift dışbükey merceğe benzeyen lenticulated adj.
bir tarafı dışbükey diğer tarafı düz olan convexo-plane adj.
Computer
dışbükey enerji işlevi convex energy function n.
dışbükey zarf convex hull n.
(3d video oyunlarında) dışbükey çokyüzlü brush n.
Mechanic
dışbükey ve fasetli başı olan çivi rose nail n.
Architecture
dışbükey silme thumb n.
büyük bir dışbükey kalıp halindeki sütun tabanı torus n.
büyük bir dışbükey kalıp halindeki sütun tabanı tore n.
dışbükey kıvrım entasis n.
üstü dışbükey kalıp cima n.
üstü dışbükey kalıp sima n.
dışbükey çıkıntılı yapı cushion n.
üst bölümü içbükey, alt bölümü dışbükey kat silmesi cyma recta n.
üst bölümü içbükey, alt bölümü dışbükey tepe silmesi cyma recta n.
kavisi içbükey ve dışbükey şekilde devam eden pervaz doucine n.
dışbükey bir bölümdeki kırlangıç kuyruğu gibi zikzak şeklinde düzenlenmiş bir kaplama dovetail molding n.
dışbükey kemeraltı cyrtostyle n.
sütunlu dışbükey giriş cyrtostyle n.
Construction
dışbükey kalıplama reed n.
dışbükey kemer convex arch n.
yuvarlak ve dışbükey kalıp baston n.
büyük bir dışbükey kalıp halindeki sütun tabanı baston n.
Furniture
mobilya üzerindeki yükseltilmiş dışbükey süsleme null n.
bazı mobilyalarda bulunan dar dışbükey pervaz thumb mold n.
bazı mobilyalarda bulunan dar dışbükey pervaz thumb molding n.
üst taraftan dışbükey aşağı indikçe içbükey olan mobilya ayağı cabriole leg n.
mobilya ayağının dışbükey olan üst kısmı hip n.
Automotive
dışbükey ayna convex mirror n.
dışbükey dikiş crown n.
dışbükey fren kampanası convex drum n.
dışbükey köşe kaynağı convex fillet weld n.
Marine
teknede pruvadan kıça kadar uzanan dışbükey güverte turtleback n.
teknede pruvadan kıça kadar uzanan dışbükey güverte turtle deck n.
pruvada ve kıçta dışbükey şeklinde olan güverte whaleback n.
geminin su üzerindeki dışbükey kısmı buttock n.
Anatomy
(omurga) bir yüzeyi düz veya içbükey olup diğer yüzeyi dışbükey olan platycoelian adj.
(omurga) bir yüzeyi düz veya içbükey olup diğer yüzeyi dışbükey olan platycoelous adj.
(omurga) bir yüzeyi düz veya içbükey olup diğer yüzeyi dışbükey olan platycelian adj.
Optics
bir yüzü düz öbürü dışbükey olup küresel sapma ve kromatik saçılmayı düzeltmek üzere tasarlanmış iki mercekten oluşan büyüteç wollaston's doublet n.
bir yüzü düz, diğer yüzü dışbükey olup her bir objeyi çoğaltarak görüntüleyen lens multiplying lens n.
Math
aşağıya dışbükey convex downward n.
dışbükey yüzey convex surface n.
dışbükey cisim convex field n.
dışbükey eğri convex curve n.
dışbükey örtü convex hull n.
dışbükey bölge convex domain n.
dışbükey zarf convex hull n.
dışbükey doğrusal kombinasyon convex linear combination n.
dışbükey çokyüzlü convex polyhedron n.
dışbükey fonksiyon convex function n.
dışbükey bölge convex region n.
dışbükey dörtgen convex quadrilateral n.
dışbükey kaplam convex closure n.
dışbükey oyut convex field n.
dışbükey çokgen convex polygon n.
dışbükey işlev convex function n.
dışbükey küme convex set n.
yukarıya dışbükey convex upward n.
yerel dışbükey dolaysız toplam locally convex direct sum n.
yerel dışbükey uzay locally convex space n.
birbirini kesen iki eğrinin dışbükey bölümleri arasında tutulan sistroid adj.
Geometry
düzgün dışbükey çokyüzlü regular convex polyhedron n.
düzgün dışbükey çokyüzlü regular convex solid n.
içbükey doğru ile dışbükey doğrunun birleşiminden oluşan çift eğri cima n.
içbükey doğru ile dışbükey doğrunun birleşiminden oluşan çift eğri cyma n.
içbükey bir doğru ile dışbükey bir doğrunun birleşiminden oluşan çift eğri sima n.
eğrinin dışbükey tarafı outside n.
her iki tarafı da dışbükey olan amphicyrtic adj.
Statistics
logaritmik dışbükey hoşgörü sınırları log convex tolerance limmits n.
Biology
kabukların dışbükey olduğu çift kabuk ventricose shell n.
koyu kahverengi dışbükey şapkalı, körpeyken yenebilen bir mantar boletus mirabilis n.
geniş, dışbükey siyahımsı kahverengi şapkalı yenebilir bir mantar boletus pulverulentus n.
kuru, dışbükey şapkalı, yenebilir bir mantar boletus variipes n.
Astronomy
temel bir içbükey ayna ve ikincil bir dışbükey aynanın birleşiminden oluşan yansıtıcı teleskop cassegrain telescope n.
temel bir içbükey ayna ve ikincil bir dışbükey aynanın birleşiminden oluşan yansıtıcı teleskop cassegrainian telescope n.
(gök cismi) her iki kenarından dışbükey gibbose adj.
Zoology
kafadanbacaklı kabuğunda delikten uzağa doğru dışbükey sütür lobe n.
Botanic
kuzey amerika'nın batı kesimindeki dağlarda yetişen, küçük kahverengi dışbükey şapkası olan bir mantar california fungi (neohygrophorus angelesianus) n.
kuzey amerika'nın batı kesimindeki dağlarda yetişen, küçük kahverengi dışbükey şapkası olan bir mantar pseudoomphalina angelesiana n.
bitkinin alt kısmının dışbükey şekilde büyümesi hyponasty n.
dengesiz büyüme nedeniyle aşağı doğru dışbükey olan hyponastic adj.
silindirik gövdesi ve daha büyük çaplı dışbükey başı olan mushroom-headed adj.
Archaeology
dışbükey kenarı olan levallo stili taş alet turtleback [obsolete] n.
Geography
dışbükey kıyı convex bank n.
Sport
yayın dışbükey iç kısmı belly n.
Photography
eşit dışbükey equal convey n.
Engineering
sürekli dayanaklı kirişin desteklerinde dışbükey bükülme etkisi yaratan eğilme momenti hogging moment n.
Entomology
böcek kanadının ortasında yer alan, genellikle dışbükey ön kolu ve içbükey arka kolu bulunan sinir media n.