daha uzun süre - Turkish English Dictionary
History

daha uzun süre



Meanings of "daha uzun süre" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
General
daha uzun süre better adv.

Meanings of "daha uzun süre" with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

Turkish English
General
yarışçının boğa üzerinde 8 saniye veya daha uzun süre kalmayı amaçladığı rodeo türü bull riding n.
daha uzun süre dayanmak outlast v.
daha uzun süre hizmet etmek outserve v.
(bir şeyin) süresinden daha uzun süre oturmak outsit v.
daha uzun süre oturmak outsit v.
(birinden) daha uzun süre gözünü kırpmadan bakmak outstare v.
daha uzun süre iktidarda kalmak outstay v.
daha uzun süre beklemek outwait v.
daha uzun süre ağlamak outweep v.
daha uzun bir süre for a longer time adv.
Phrasals
daha fazla kişiye/daha uzun süre yetmek go further v.
daha uzun süre gitmek/dayanmak go further v.
Phrases
bir dalgadan daha büyük hiçbir duygu yoktur ki kendi formunu uzun süre sürdürebilsin no emotion, any more than a wave, can long retain its own individual form expr.
Idioms
birinin evinde istenilenden daha uzun süre kalmak outstay one's welcome v.
bir daha toplanması zor olacak/uzun süre alacak şekilde dağılmış scattered from here to breakfast adj.
fotoğrafımı çek istersen daha uzun süre bakarsın take a picture, it will last longer expr.
Trade/Economic
sermaye işlemlerinde genellikle bir yıldan daha uzun bir süre long term n.
Law
ortak mülk üzerinde daha uzun süre hayatta kalan hak sahibi kimse survivor n.
daha uzun süre hayatta kalan tarafın ortak mülk üzerindeki yasal mülkiyet hakkı survivorship n.
Politics
daha uzun süre hükmetmek outreign v.
daha uzun süre saltanat sürmek outreign v.
Tourism
bir günden daha uzun süre geçerli olan (paso, bilet) multiday adj.
Technical
genellikle dalışta vurgun yememek ve normalden daha uzun süre dalmak için kullanılan, atmosferik havadan daha fazla oksijen içeren hava enriched air n.
Latin
bronzdan daha uzun süre dayanacak bir anıt diktim exegi monumentum aere perennius n.
Archaic
daha uzun süre pusuya yatmak outwait v.
daha uzun süre pusuda beklemek outwait v.