dart - Turkish English Dictionary

dart

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "dart" in Turkish English Dictionary : 34 result(s)

English Turkish
Common Usage
dart v. fırlatmak
She darted a warning glance towards me.
Bana ikaz eden bir bakış fırlattı.

More Sentences
General
dart n. hamle
The boy made a dart for the fire exit.
Çocuk yangın çıkışına doğru bir hamle yaptı.

More Sentences
dart n. ok
He hit the bullseye with the dart.
Okla hedefi tam on ikiden vurdu.

More Sentences
dart v. ok gibi fırlamak
A man darted forward and caught the snatcher.
Bir adam ok gibi fırlayarak kapkaççıyı yakaladı.

More Sentences
Textile
dart n. pens
The trousers need some darts as they are a bit long.
Pantolon biraz uzun olduğundan biraz pens gerekiyor.

More Sentences
General
dart n. ileri atılma
dart n. mızrak
dart n. küçük ok
dart n. iğneleme
dart n. cirit
dart n. kısa mızrak
dart n. dart oku
dart n. fırlama
dart n. fırlatma
dart n. dart oyunu
dart n. kargı
dart n. böceğin iğnesi
dart n. hızla atılan şey
dart v. atmak
dart v. sıçramak
dart v. çıkıvermek
dart v. çıkarıvermek
dart v. dart
dart v. fırlamak
dart v. atılmak
dart v. ilaçlı okla bayıltmak
dart v. (kıyafete) pens atmak
Technical
dart n. ince ve sivri nesne
dart n. salyangozun iğnesi
dart n. (saat) koruma pimi
dart n. kıyafetleri vücut kıvrımlarına oturtmak için dikilen sivri kat
dart n. elektroensefalogramda izlenen dalganın sivri uçlu kısmı
Computer
dart n. 2011 yılında geliştirilmiş açık kaynaklı ve genel amaçlı bir programlama dili
Medical
dart n. cirit

Meanings of "dart" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
General
dart gavelock n.
dart gaveloche [obsolete] n.
dart dart v.
British Slang
dart arrows n.

Meanings of "dart" with other terms in English Turkish Dictionary : 82 result(s)

English Turkish
General
dart board n. nişan tahtası
dart player n. dart oyuncusu
dart board n. dart tahtası
lawn dart n. çim dartı
dart gun n. (kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca
dart gun n. bayıltıcı tabanca
play dart v. dart oynamak
dart [obsolete] v. dart okuyla delmek
dart [obsolete] v. sivri bir şeyle delmek
Phrasals
dart about v. sağa sola koşuşmak
dart out v. hızla çıkmak
dart into v. içine dalmak
dart out v. hızla çıkmak
dart out v. fırlamak
dart around v. oradan oraya koşuşturup durmak
dart around v. sağa sola koşuşmak
dart across v. uçarcasına geçmek
dart across v. koşturmak
dart across v. bir yerden hızla geçmek
dart across v. bir uçtan bir uca çabucak hareket etmek
dart around v. oradan oraya koşturup durmak
dart across v. uçarcasına geçmek
dart across v. koşturmak
dart across v. bir yerden hızla geçmek
dart across something v. bir uçtan bir uca çabucak hareket etmek
dart across something v. uçarcasına geçmek
dart across v. bir uçtan bir uca çabucak hareket etmek
dart across something v. bir yerden hızla geçmek
dart across something v. koşturmak
dart out (of something) (at someone or something) v. (bir şeyden birine/bir şeye doğru) ok gibi fırlamak/çıkmak
dart out (of something) (at someone or something) v. (bir şeyden birine/bir şeye doğru) hızla çıkmak/fırlamak
dart out (of something) (at someone or something) v. (bir şeyden birine/bir şeye doğru) fırlamak
Colloquial
dart in and out v. görünüp kaybolmak
dart in and out v. (ok gibi fırlayarak) süratle girmek/çıkmak
Idioms
dart a glance at v. göz atmak
dart a glance at v. bir an için hızla bakmak
dart a glance at v. şöyle bir göz atmak
dart a glance at v. şöyle bir göz gezdirmek
dart a glance at (someone or something) v. (birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
dart a glance at (someone or something) v. (birine/bir şeye) anlık bir bakış atmak
dart a glance at (someone or something) v. (birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak
dart a glance at (someone or something) v. (birine/bir şeye) hızlı bir bakış atmak
dart a glance at (someone or something) v. (birine/bir şeye) şöyle bir göz gezdirmek
dart a glance at (someone or something) v. (birine/bir şeye) bir an için hızla bakmak
Textile
abdominal dart n. karın pensi
breast dart n. göğüs pensi
belly dart n. karın pensi
dart seam n. pens dikişi
waist dart n. bel pensi
belly dart n. karın pensi abdominal dart
make dart v. pens atmak
sew dart v. pens atmak
Architecture
egg and dart n. yumurta ve kargı şeklindeki figürlerle yapılan dekoratif kalıp
Construction
anchor dart n. yumurta ve dart kalıplamanın ok ucuna benzer kısmı
Aeronautic
dart configuration n. dart şekli
Marine Biology
dart (trachinotus botla) n. avustralya'ya özgü bir balık
Astronomy
double asteroid redirection test (dart) n. çift asteroit yönlendirme testi
Zoology
golden dart frog n. zehirli sarı kurbağa
dart sac n. bazı kara salyangozlarının dişi üreme organlarında içe doğru bir uzantı
strawberry poison dart frog n. çilek zehirli ok kurbağası
poison-dart frog n. zehirli ok kurbağası
Botanic
cupid's dart (catananche caerulea) n. güney avrupa'ya özgü koyu mavi çiçekleri olan bir bitki
History
dart thrower n. sapan benzeri alet (taş, kaya atmak için)
Meteorology
dart leader n. cirit boşalım
Sport
wire dart n. tahtadan sekip sayı kazandırmayan dart
Art
objet dart n. biblo
objet dart n. incik boncuk
objet dart n. antika
objet dart n. sanatsal değere sahip nesne
Mythology
elf dart n. elf oku
Slang
old dart n. ingiltere (avustralya argosu]
old dart [australia/new zealand] n. ana vatan
old dart [australia/new zealand] n. ingiltere
old dart [australia/new zealand] n. londra
old dart [australia/new zealand] n. memleket
old dart [australia/new zealand] n. britanya
dart [australia] n. program
dart [australia] n. çizelge
dart [australia] n. şema
dart [australia] n. plan
dart [australia] n. kişinin zevkine uyan şey
Star Wars
dart (starship) n. dart (yıldız gemisi)