dengelenmiş - Turkish English Dictionary

dengelenmiş

Meanings of "dengelenmiş" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
Common Usage
dengelenmiş balanced adj.
I therefore think that the report before us is already suitably balanced.
Bu nedenle, önümüzde bulunan raporun zaten uygun bir şekilde dengelenmiş olduğunu düşünüyorum.

More Sentences
General
dengelenmiş poised adj.
dengelenmiş equalled adj.
dengelenmiş equilibrated adj.
dengelenmiş equalised adj.
dengelenmiş equalized adj.
dengelenmiş equaled adj.
dengelenmiş equilibrious adj.
dengelenmiş stricken adj.

Meanings of "dengelenmiş" with other terms in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

Turkish English
General
iyi dengelenmiş well balanced adj.
We consider the Commission's proposal to be well balanced.
Komisyon'un önerisinin iyi dengelenmiş olduğunu düşünüyoruz.

More Sentences
iyi dengelenmiş level adj.
yeniden dengelenmiş rebalanced adj.
ortama göre dengelenmiş ambient-compensated adj.
kötü dengelenmiş misbalanced adj.
karşı yönde dengelenmiş counter-balanced adj.
Idioms
(sarkaç) kendi kendine salınım yapacak şekilde dengelenmiş in beat adv.
Trade/Economic
dengelenmiş toplam balanced addition n.
Industry
dengelenmiş amaç kartı balanced scorecard n.
Technical
basıncı dengelenmiş pompa pressure compensated pump n.
dengelenmiş korumalı kablo shielded balanced cable n.
dengelenmiş çekiş balanced draft n.
dengelenmiş akış balanced flow n.
dengelenmiş veya dengelenmemiş tip mekanik sızdırmazlık elemanları balanced and unbalanced mechanical seals n.
dengelenmiş rutubet seviyesi equilibrated moisture level n.
dengelenmiş dümen rudder balanced n.
dengelenmiş toprak işleri balanced earthworks n.
dengelenmiş çekiş balanced draught n.
dengelenmiş ekzos balanced flue n.
dengelenmiş hata balanced error n.
üç eksende dengelenmiş uzay aracı 3-axis stabilized spacecraft n.
üç eksende dengelenmiş uzay aracı three-axis stabilized spacecraft n.
Computer
dengelenmiş hata balanced error n.
Aeronautic
dengelenmiş yüzey balanced surface n.
Medical
dengelenmiş diş oklüzyonu balanced dental occlusion n.
Dentistry
dengelenmiş diş oklüzyonu balanced dental occlusion n.
Gastronomy
dengelenmiş gıda balanced food n.
Chemistry
asimetrik karbon atomları bakımından dengelenmiş (optikçe etkin olmayan kimyasal bileşik) compensated adj.
Biochemistry
dengelenmiş eşitlik balanced equation n.
Marine Biology
dengelenmiş besin balanced diet n.
Basketball
dengelenmiş hücum düzeni balanced offense n.