düğümlü - Turkish English Dictionary
History

düğümlü



Meanings of "düğümlü" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
General
düğümlü nodose adj.
düğümlü scabrous adj.
düğümlü nodular adj.
düğümlü knotted adj.
düğümlü knotty adj.
düğümlü nodosous adj.
düğümlü nodous adj.
düğümlü nodal adj.
düğümlü nowed adj.
düğümlü nowy [obsolete] adj.
düğümlü knarled adj.
düğümlü snary adj.
Technical
düğümlü nodular adj.
düğümlü knotted adj.
Medical
düğümlü ganglionated adj.
Forestry
düğümlü knotty adj.

Meanings of "düğümlü" with other terms in English Turkish Dictionary : 48 result(s)

Turkish English
General
düğümlü kumaş terrycloth n.
düğümlü iplik slub n.
düğümlü dantel tatting n.
düğümlü kumaş terry n.
düğümlü dizgin hackamore n.
atı yönlendirip bağlamak için veya düğümlü dizgin olarak kullanılan at kılından yapılmış halat mecate [dialect] n.
çok düğümlü multinodate adj.
çok düğümlü multinodous adj.
(saç) düğümlü ve iç içe geçmiş peppercorn adj.
Technical
düğümlü olma nodation n.
çift düğümlü eşzamanlama double ended synchronization n.
düğümlü boyama yöntemi tie and die method n.
düğümlü halat knot cord n.
düğümlü ip knot cord n.
düğümlü örgü macrame n.
iki düğümlü eğri binodal curve n.
kırpılmış düğümlü fitil chopped spun roving n.
çok düğümlü multinode adj.
iki düğümlü binodal adj.
üç düğümlü tri-nodal adj.
Computer
çift düğümlü eşzamanlama double ended synchronization n.
çift düğümlü eşzamanlama double-ended synchronization n.
Informatics
çift düğümlü eşzamanlama double-ended synchronization n.
Textile
düğümlü örgü tie n.
düğümlü ayakkabı bağı tie n.
düğümlü ağ knotted netting n.
düğümlü balık ağı knotted netting n.
düğümlü boyama yöntemi tie-and-dye method n.
düğümlü ağın kesimi cutting of the knotted netting n.
düğümlü ipliklerden yapılan püskül knotting n.
düğümlü ve kabartılı dokusu olan (kumaş) nubbly adj.
kaba ve düğümlü dokusu olan nubby adj.
düğümlü tohumsu yapıda iplikten oluşan rice adj.
Woodworking
düğümlü (kereste) common adj.
Medical
düğümlü fıtık strangulated hernia n.
düğümlü bağırsak strangulated intestines n.
sinoatriyal düğümlü sinoatrial adj.
sinoatriyal düğümlü sinuatrial adj.
sinoatriyal düğümlü sinoauricular adj.
sinoatriyal düğümlü sinuauricular adj.
Marine Biology
düğümlü ağ knot net n.
düğümlü ağ knotted net n.
düğümlü deniz yosunu bladder wrack (ascophyllum nodosum) n.
Breeding
düğümlü dizgine bağlanmış ve boğaz kayışı görevi gören kordon theodore n.
düğümlü dizgine bağlanmış ve boğaz kayışı görevi gören kordon fiador n.
Religious
dua ederken ve meditasyon yaparken kullanılan tespih benzeri boncuk dizilmiş veya düğümlü ip mala n.
Military
eskiden donanmada ceza aracı olarak kullanılan düğümlü kısa halat colt n.
Archaic
düğümlü kordon gibi aralıklı şişkinlikleri olan tortulous adj.