History

edges

Meanings of "edges" with other terms in English Turkish Dictionary : 95 result(s)

	Category	English	Turkish
Colloquial
1	Colloquial	(a little/bit) rough around the edges n.	akşamdan kalma
2	Colloquial	(a little/bit) rough around the edges n.	kaba saba
3	Colloquial	moist around the edges adj.	sarhoş
4	Colloquial	moist around the edges adj.	gözleri yaşla dolmuş
5	Colloquial	moist around the edges adj.	gözleri dolu dolu olmuş
6	Colloquial	moist around the edges adj.	biraz sarhoş
7	Colloquial	moist around the edges adj.	hafif sarhoş
8	Colloquial	(a little/bit) rough around the edges expr.	görgüsüz
9	Colloquial	(a little/bit) rough around the edges expr.	kültürsüz
10	Colloquial	(a little/bit) rough around the edges expr.	kaba ama iş görür
11	Colloquial	(a little/bit) rough around the edges expr.	vasat ama işe yarar
Idioms
12	Idioms	rough edges n.	hatalar
13	Idioms	rough edges n.	kabalıklar
14	Idioms	rough edges n.	yontulmamışlıklar
15	Idioms	rough edges n.	noksanlar
16	Idioms	rough edges n.	kusurlar
17	Idioms	rough edges n.	eksikler
18	Idioms	fray at the edges v.	başarısız olmaya başlamak
19	Idioms	fray around the edges v.	başarısız olmaya başlamak
20	Idioms	fray around the edges v.	etkinliğini yitirmeye başlamak
21	Idioms	fray at the edges v.	etkinliğini yitirmeye başlamak
22	Idioms	fray at the edges v.	eski günlerini aratmak
23	Idioms	fray around the edges v.	eski günlerini aratmak
24	Idioms	have rough edges v.	eksikleri olmak
25	Idioms	have rough edges v.	noksanları/kusurları bulunmak
26	Idioms	nibble around the edges v.	üstünkörü çözüm getirmek
27	Idioms	fray around the edges v.	kenarları eskimek
28	Idioms	fray around the edges v.	kenarları yıpranmak/aşınmak
29	Idioms	fray around the edges v.	eski başarısını/uyumunu kaybetmek
30	Idioms	fray around the edges v.	eskisi gibi olmamak
31	Idioms	fray around the edges v.	yavaş yavaş yıpranmak
32	Idioms	fray around the edges v.	dağılmaya/parçalanmaya başlamak
33	Idioms	fray around the edges v.	eski başarısını kaybetmeye başlamak
34	Idioms	fray around the edges v.	başarısız olmaya başlamak
35	Idioms	fray around the edges v.	eski günlerini aratmak
36	Idioms	fray around the edges v.	etkinliğini yitirmeye başlamak
37	Idioms	fray around the edges v.	dağılmaya/parçalanmaya başlamak
38	Idioms	fray around the edges v.	eski başarısını kaybetmeye başlamak
39	Idioms	fray around the edges v.	başarısız olmaya başlamak
40	Idioms	fray around the edges v.	eski günlerini aratmak
41	Idioms	fray around the edges v.	etkinliğini yitirmeye başlamak
42	Idioms	fray at the edges v.	eski başarısını/uyumunu kaybetmek
43	Idioms	fray at the edges v.	eskisi gibi olmamak
44	Idioms	fray at the edges v.	yavaş yavaş yıpranmak
45	Idioms	fray at the edges v.	dağılmaya/parçalanmaya başlamak
46	Idioms	fray at the edges v.	eski başarısını kaybetmeye başlamak
47	Idioms	fray at the edges v.	başarısız olmaya başlamak
48	Idioms	fray at the edges v.	eski günlerini aratmak
49	Idioms	fray at the edges v.	etkinliğini yitirmeye başlamak
50	Idioms	fray at the edges v.	dağılmaya/parçalanmaya başlamak
51	Idioms	fray at the edges v.	eski başarısını kaybetmeye başlamak
52	Idioms	fray at the edges v.	başarısız olmaya başlamak
53	Idioms	fray at the edges v.	eski günlerini aratmak
54	Idioms	fray at the edges v.	etkinliğini yitirmeye başlamak
55	Idioms	moist around the edges adj.	gözleri nemlenmiş/yaşarmış/dolmuş
56	Idioms	moist around the edges adj.	hafif/yarı sarhoş
57	Idioms	wet around the edges adj.	gözleri nemlenmiş
58	Idioms	wet around the edges adj.	hafif/yarı sarhoş
59	Idioms	moist around the edges adj.	çakırkeyif
60	Idioms	wet around the edges adj.	gözleri yaşarmış
61	Idioms	wet around the edges adj.	çakırkeyif
62	Idioms	wet around the edges adj.	gözleri dolmuş
63	Idioms	wet around the edges adj.	gözleri yaşla dolmuş
64	Idioms	wet around the edges adj.	gözleri dolu dolu olmuş
65	Idioms	wet around the edges adj.	biraz sarhoş
66	Idioms	wet around the edges adj.	hafif sarhoş
67	Idioms	rough around the edges adj.	vasat
68	Idioms	rough around the edges adj.	mükemmel değil
69	Idioms	rough around the edges adj.	biraz kusurlu
70	Idioms	rough around the edges adj.	kaba saba
71	Idioms	rough around the edges adj.	görgüsüz
72	Idioms	rough around the edges adj.	kültürsüz
Technical
73	Technical	edges of undefined shape n.	belirsiz şekilli kenarlar
74	Technical	bending strength of the edges of glass separately n.	cam kenarlarının ayrı ayrı bükülme mukavemeti
75	Technical	bending strength of the edges of glass n.	cam kenarlarının bükülme mukavemeti
76	Technical	matched edges n.	denk çizgiler
77	Technical	carbon edges n.	karbonlu kenarlar
78	Technical	effects of the edges n.	kenar etkileri
79	Technical	weld between members with prepared edges n.	kenarları hazırlanmış alın dikişi
80	Technical	cutting edges n.	kesici uçlar
81	Technical	cube edges n.	küp kenarları
82	Technical	checked edges n.	testeredişli kenarlar
83	Technical	matched edges n.	uyuşum çizgileri
84	Technical	artificial edges n.	yapay kenarlar
85	Technical	snaky edges n.	yılansı kenarlar
Computer
86	Computer	bottom edges n.	alt kenarlar
87	Computer	right edges n.	sağ kenarlar
88	Computer	left edges n.	sol kenarlar
89	Computer	top edges n.	üst kenarlar
90	Computer	highlight edges v.	kenarları vurgulamak
91	Computer	soften edges v.	kenarları yumuşatmak
92	Computer	trace edges expr.	kenarlara iz koy
Textile
93	Textile	resistance to damage at cut edges n.	kesik kenarlarda hasarlanmaya karşı direnç
Construction
94	Construction	bluntness of edges n.	köşelerin keskinliği
Geology
95	Geology	edges of crystal n.	kristal kenarları