emülsiyon - Turkish English Dictionary

emülsiyon

Meanings of "emülsiyon" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
emülsiyon emulsion n.
Institutes
emülsiyon emulsion n.
Technical
emülsiyon emulsion n.
Food Engineering
emülsiyon emulsion n.
Chemistry
emülsiyon emulsion n.

Meanings of "emülsiyon" with other terms in English Turkish Dictionary : 76 result(s)

Turkish English
General
emülsiyon konsantrasyonu emulsifiable concentrate n.
emülsiyon haline dönüştürmek emulsify v.
emülsiyon yapmak emulsify v.
Technical
anyonik emülsiyon anionic emulsion n.
asfalt emülsiyon emulsified asphalt n.
bitümlü emülsiyon bituminous emulsion n.
dengesiz emülsiyon temizleyici unstable emulsion cleaner n.
emülsiyon karakteristiği emulsion characteristics n.
emülsiyon temizleyici emulsion cleaner n.
emülsiyon asfaltları için elek testi sieve test of emulsion asphalts n.
emülsiyon mikseri emulsion mixer n.
emülsiyon kararlılığı emulsion stability n.
emülsiyon çözücü/kırıcı demulsifier n.
emülsiyon temizleme emulsion cleaning n.
emülsiyon borusu emulsion pipe n.
emülsiyon hızı emulsion rate n.
enfraruj emülsiyon infrared emulsion n.
emülsiyon patı emulsion thickening n.
emülsiyon boya emulsion paint n.
koloidal emülsiyon colloidal emulsion n.
ortokromatik emülsiyon orthochromatic emulsion n.
nükleer emülsiyon nuclear emulsion n.
ortopankromatik emülsiyon orthopanchromatic emulsion n.
polivinil asetat esaslı emülsiyon polyvinyl acetate emulsion n.
reçine emülsiyon resin emulsion n.
sıvı veya emülsiyon veya dispers halde reçineler resins in the liquid state or as emulsions or dispersions n.
soğuk karışım emülsiyon grave emulsion n.
emülsiyon yapma aleti emulsor n.
fotografik emülsiyon sırasında üretilen yıldızcık görüntüsü star n.
(emülsiyon) yağ ve su tabakalarına ayrılmak break v.
emülsiyon esaslı emulsion based adj.
emülsiyon haline getirilmiş emulsified adj.
Textile
emülsiyon patı emulsion thickening n.
Construction
asfalt emülsiyon karışımları asphalt emulsion mixtures n.
Dyeing
emülsiyon boyası emulsion paint n.
fotografik emülsiyon hassasiyetinin artırılması için kullanılan mavi bir boya cyanine n.
(fotografik emülsiyon hassasiyetinin artırılması için kullanılan) kimyasal olarak ilişkili boya grubu cyanine n.
fotografik emülsiyon hassasiyetinin artırılması için kullanılan bir tür boya cyanin n.
Automotive
emülsiyon borusu emulsion tube n.
Aeronautic
emülsiyon polimerizasyonu emulsion polymerization n.
Medical
çoklu emülsiyon taşıyıcı multiple emulsion carrier n.
enjeksiyonluk emülsiyon emulsion for injection n.
infüzyonluk emülsiyon emulsion for infusion n.
oral emülsiyon oral emulsion n.
rektal emülsiyon rectal emulsion n.
rahim içi emülsiyon intrauterine emulsion n.
vajinal emülsiyon vaginal emulsion n.
Food Engineering
sitrat ilaveli emülsiyon oluşturan maddeler ve asitlendiriciler added-citrate emulsifying agents and acidifiers n.
sitratlı emülsiyon oluşturan madde citrate-emulsifying agent n.
Physics
fotoğrafik emülsiyon photographic emulsion n.
nükleer emülsiyon nuclear emulsion n.
Chemistry
emülsiyon dayanıklılığı emulsion resistance n.
koloidal emülsiyon colloidal emulsion n.
sulu emülsiyon aqueous emulsion n.
su içeren emülsiyon aqueous emulsion n.
yağlı emülsiyon oily emulsion n.
(emülsiyon) bileşenlerine ayırmak break v.
(emülsiyon) bileşenlerine ayırmak break v.
(emülsiyon) kalıcı olarak bileşenlerine ayrılmak demulsify v.
(emülsiyon) dağılmak crack v.
akrilik emülsiyon esaslı acrylic emulsion based adj.
akrilik emülsiyon bazlı acrylic emulsion based adj.
Astronomy
izokromatik fotoğrafik emülsiyon üzerindeki görüntü boyutuyla ölçülen (yıldız büyüklüğü) photovisual adj.
Cinema
inverzibl emülsiyon reversal emulsion n.
pankromatik emülsiyon panchromatic emulsion n.
Photography
emülsiyon tabanı emulsion carrier n.
emülsiyon tabakası emulsion layer n.
pozitif emülsiyon positive emulsion n.
fotografik emülsiyon blister n.
emülsiyon karışımı ile kaplı ve kopya ışığının rengine duyarlı olan siyah beyaz bir fotoğraf kağıdı markası multigrade n.
(fotografik emülsiyon üzerinde tespit edilebilir etki meydana gelene dek geçen) maruziyet süresi inertia n.
jelatin bromür ve gümüş emülsiyon işlemine ait bromogelatin adj.
jelatin bromür ve gümüş emülsiyon işlemiyle ilgili bromogelatin adj.
görüntüyü oluşturan pozlamadan önce hızı ve hassasiyeti artırılmış (fotoğrafik emülsiyon) hypersensitive adj.
emülsiyon karışımı ile kaplı ve kopya ışığının rengine duyarlı olan siyah beyaz fotoğraf kağıdı ile birlikte kullanılması için tasarlanmış (araç) multigrade adj.
gümüş halojenür emülsiyon teknolojili fotoğraf kağıdı dop (developing-out paper) abrev.