History

etkili olan

Meanings of "etkili olan" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	etkili olan	determinant adj.
2	General	etkili olan	effective adj.
Environment
3	Environment	etkili olan	influent adj.

Meanings of "etkili olan" with other terms in English Turkish Dictionary : 60 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	gerçekte etkili olan	virtual adj.
General
2	General	etkili olan kimse	agent n.
3	General	belli bir süre etkili olan (moda vb)	wave n.
4	General	(profesyonel, ticari, sosyal) bir grubun uzun süreli ve etkili üyesi olan erkek	old boy n.
5	General	etkili olan şey	prevalent n.
6	General	mümkün olan en etkili hale getirmek	optimalise v.
7	General	mümkün olan en etkili hale getirmek	optimalize v.
8	General	gerçekte etkili olan	virtual adj.
9	General	geniş alanda etkili olan	buckshot adj.
10	General	yalnızca bolluk zamanındayken ve zorluk veya tehlike yokken faal, etkili, elverişli veya sadık olan	fair-weather adj.
11	General	tanrı'dan bağımsız olarak dünyanın oluşumunda etkili olan (şekillendirme kuvveti)	cosmoplastic adj.
12	General	çabuk etkili olan	fast-action adj.
13	General	tamamında etkili olan	systemic adj.
14	General	belirli bir alan veya bölge boyunca etkili olan	wide suf.
Idioms
15	Idioms	kelimelerden daha çok şey anlatan/daha etkili olan suskunluk	an eloquent silence n.
16	Idioms	kelimelerden daha çok şey anlatan/daha etkili olan suskunluk	eloquent silence n.
Law
17	Law	hukukçuları ve tanıkları korumak, mahkumları taşımak gibi görevleri olan yargı sisteminin etkili bir şekilde işlemesini sağlayan kuruluş	united states marshals service n.
18	Law	hukukçuları ve tanıkları korumak, mahkumları taşımak gibi görevleri olan yargı sisteminin etkili bir şekilde işlemesini sağlayan kuruluş	marshals n.
19	Law	hukukçuları ve tanıkları korumak, mahkumları taşımak gibi görevleri olan yargı sisteminin etkili bir şekilde işlemesini sağlayan kuruluş	us marshals service n.
Technical
20	Technical	uzun mesafede etkili olan şey	bertha n.
21	Technical	uzun mesafede etkili olan şey	big bertha n.
Computer
22	Computer	program kodu üzerinde etkili olan bilgi grubu	concern n.
Medical
23	Medical	ağız yoluyla etkili olan bir tür antikoagülan	dicoumarol n.
24	Medical	sinir sistemi üzerinde etkili olan ilaçlarla uğraşan farmakoloji dalı	neuropharmacology n.
25	Medical	sinir sistemi üzerinde etkili olan ilaçları araştıran uzman	neuropharmacologist n.
26	Medical	retrovirüslere karsi etkili olan	antiretroviral adj.
27	Medical	sinir sistemi üzerinde etkili olan ilaçlarla ilgili	neuropharmacological adj.
28	Medical	yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan	antiscoletic adj.
Physiology
29	Physiology	kalbin işleyişinde etkili olan kuvvetleri ve hareketleri inceleyen tıp bilimi dalı	cardiodynamics n.
Pharmaceutics
30	Pharmaceutics	özellikle morfin ile birlikte etkili olan güçlü bir narkotik antagonist ilaç markası	narcan® n.
31	Pharmaceutics	yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan, mantar önleyici bir ilaç	thiabendazole n.
32	Pharmaceutics	yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç	anthelmintic n.
33	Pharmaceutics	yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç	helminthic n.
34	Pharmaceutics	yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç	anthelminthic n.
35	Pharmaceutics	yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç	vermifuge n.
36	Pharmaceutics	çeşitli mantarlara karşı etkili olan antibiyotik ilaç	antimycin n.
37	Pharmaceutics	hastalığın tekrarlayan nöbetlerine karşı etkili olan ilaç veya madde	antiperiodic [obsolete] n.
38	Pharmaceutics	pek çok gram pozitif ve gram negatif bakteri türünde etkili olan bir antibiyotik markası	e-mycin® n.
39	Pharmaceutics	pek çok gram pozitif ve gram negatif bakteri türünde etkili olan bir antibiyotik markası	ethril® n.
40	Pharmaceutics	pek çok gram pozitif ve gram negatif bakteri türünde etkili olan bir antibiyotik markası	erythrocin® n.
41	Pharmaceutics	pek çok gram pozitif ve gram negatif bakteri türünde etkili olan bir antibiyotik markası	ilosone® n.
42	Pharmaceutics	pek çok gram pozitif ve gram negatif bakteri türünde etkili olan bir antibiyotik markası	pediamycin® n.
43	Pharmaceutics	çeşitli enfeksiyonlara karşı etkili olan tetrasiklinden üretilen bir antibiyotik	vibramycin n.
44	Pharmaceutics	herpes simplex ve varisella zoster virüslerine karşı etkili olan antiviral bir ilaç	vidarabine n.
45	Pharmaceutics	çeşitli virüslere karşı etkili olan bir antiviral ilaç markası	ribavirin® n.
46	Pharmaceutics	klorokine cevap vermeyen vakalarda etkili olan bir sıtma ilacı markası	mephaquine® n.
47	Pharmaceutics	soğuk algınlığına karşı etkili olan	anticatarrhal adj.
48	Pharmaceutics	hastalığın tekrarlayan nöbetlerine karşı etkili olan	antiperiodic [obsolete] adj.
49	Pharmaceutics	(ilaç) hastalığın tedavisi için bağışıklık sistem üzerinde etkili olan	immunotherapeutic adj.
Physics
50	Physics	(klasik mekanikte) bir sistemin veya belirli bir zamanda bu sistemde etkili olan kuvvetlerin dinamik değişkenlerinin değerlerinin ileriki zamanda yer alan değişkenlerin değerlerini tümüyle belirlediği ilkesi	determinism n.
Chemistry
51	Chemistry	polipeptitler üzerinde etkili olan bir aminopeptidaz	aminopolypeptidase n.
Biology
52	Biology	memelilerde merkezi sinir sisteminde bulunup opioid reseptörleri ile güçlü bir ilişkisi olan etkili bir opiod peptidleri grubu	dynorphin n.
Marine Biology
53	Marine Biology	sert kalkerli bir iskelete sahip olup resif oluşumunda etkili olan, özellikle taş mercanları takımına ait çeşitli mercan familyası hayvanlarına verilen ad	hard coral n.
Astrology
54	Astrology	mitolojide roma tanrısı merkür'e, astrolojide ise merkür gezegeninin etkilerine atfedilen etkili konuşma, beceri, ticari zeka ve çalma eğilimine sahip olan	mercurial adj.
Botanic
55	Botanic	kuzey amerika ve avrupa'da görülen, rizomlarındaki ve saplarındaki yağ reçinesi tenyalara karşı etkili olan bir eğrelti otu	male fern n.
Social Sciences
56	Social Sciences	kültürdeki inanç ve davranışı yönlendirmede etkili olan baskın ideal veya ilke	theme n.
Environment
57	Environment	biyolojik bakımdan etkili olan doz	biologically effective dose n.
Football
58	Football	gol yollarında etkili olan futbolcu	goal poacher n.
Music
59	Music	1960'larda liverpool'da ortaya çıkan beatles gibi gruplara özgü olan pop müziğin etkili olduğu dönem	mersey beat n.
60	Music	etkili ritmi olan	solid adj.