English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | facelift n. | görünümde iyileşme |
General | facelift n. | yeni çehre |
Automotive | ||
Automotive | facelift n. | araba modeline üretici tarafından yapılan makyaj |
Automotive | facelift n. | görünüm yükseltme |
Automotive | facelift n. | makyaj |
Automotive | facelift adj. | makyajlı |
Medical | ||
Medical | facelift n. | yaşlanma izlerini kapatmak amaçlı yüze uygulanan estetik ameliyat |
Medical | facelift n. | yüz germe |
Medical | facelift n. | yüz gerdirme |
English | Turkish | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | give something a facelift v. | bir şeyin görüntüsünü güzelleştirmek |
Idioms | give something a facelift v. | bir şeyin görüntüsünü yenilemek |
Idioms | give something a facelift v. | bir şeyin dış görünüşünü iyileştirmek/düzeltmek |
Idioms | give something a facelift v. | bir şeyin görünümüne çeki düzen vermek |
Idioms | give something a facelift v. | bir şeyin dış görünüşünü elden geçirmek |
Idioms | give something a facelift v. | bir şeyi makyajlamak |
British Slang | ||
British Slang | croydon facelift n. | bir tür saç kesimi |