farmasötik - Turkish English Dictionary
History

farmasötik



Meanings of "farmasötik" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
Medical
farmasötik pharmaceutics n.
farmasötik pharmaceutical adj.
farmasötik pharmaceutic adj.

Meanings of "farmasötik" with other terms in English Turkish Dictionary : 41 result(s)

Turkish English
General
farmasötik kimya pharmaceutical chemistry n.
farmasötik özellikleri olan kozmetik ürünü cosmeceutical n.
farmasötik alanda çalışan kimyager pharmaceutical chemist n.
farmasötik ürün üretimi pharming n.
farmasötik olarak aktif pharmaceutically active adj.
Trade/Economic
(özellikle farmasötik ilaçlar için) yerel üreticiden daha ucuza mal satan satıcıdan yapılan ithalat parallel importing n.
Industry
farmasötik preparat ve hafif parfümlerde kullanılan doymuş neroli yağı çözeltisi orange-flower water n.
Medical
farmasötik prezervatifler pharmaceutical preservatives n.
farmasötik kurumlar pharmaceutical societies n.
farmasötik hizmetler pharmaceutical services n.
farmasötik müstahzarlar pharmaceutical preparations n.
farmasötik eşdeğer pharmaceutic equivalent n.
farmasötik yardımcı maddeler pharmaceutical excipients n.
farmasötik yardımcı maddeler pharmaceutical aids n.
farmasötik preparatlar pharmaceutical preparations n.
farmasötik ekonomisi pharmaceutical economics n.
farmasötik bilimci pharmaceutical scientist n.
farmasötik bileşimler pharmaceutical compositions n.
farmasötik bilimi pharmaceutics n.
farmasötik form için mide yıkama çözeltisi stomach irrigation n.
farmasötik dozaj formları pharmaceutical dosage forms n.
farmasötik teknoloji pharmaceutical technology n.
farmasötik gelişim development pharmaceutics n.
farmasötik kullanım pharmaceutical use n.
farmasötik eşdeğerlik pharmaceutical equivalance n.
steril olmayan farmasötik ürünlerin mikrobiyolojik vasıfları microbiological attributes of non-sterile pharmaceutical products n.
sürekli salıverilen farmasötik pellet implantation n.
topikal olarak uygulanan derinin biyolojik fonksiyonlarını etkileyen bileşenler içeren kozmetik-farmasötik melezler cosmeceuticals n.
topikal olarak uygulanan derinin biyolojik fonksiyonlarını etkileyen bileşenler içeren kozmetik-farmasötik melezler cosmeceutical products n.
uluslararası farmasötik kongresi international pharmaceutical congress n.
Pharmaceutics
naftalen sülfonik asitten elde edilen ve farmasötik hazırlamada kullanılan bir tuz napsylate n.
farmasötik formülasyon pharmaceutical formulation n.
farmasötik preparatlar pharmaceutical preparations n.
farmasötik teknoloji pharmaceutical technology n.
genellikle maserasyon ile asetik asitten hazırlanan sulandırılmış bir farmasötik çözelti vinegar n.
farmasötik ürün pharmaceutical n.
farmasötik ürünler pharmaceutics n.
farmasötik ürün satan kimse pharmacopolist n.
aktif farmasötik bir içeriği kimyasal olarak tanımlamak preformulate v.
ingiliz farmasötik kodeksi bpc (british pharmaceutical codex) abrev.
Chemistry
farmasötik preparasyonlarda kullanılan bir metansülfonik asit tuzu veya esteri mesilate [uk] n.