|
Category |
Turkish |
English |
|
| General |
|
| 1 |
General |
her zaman birinin üzerinde taşınan faydalı bir şey |
vade mecum n.
|
|
| Phrasals |
|
| 2 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak duyurmak |
tout (someone or something) as v.
|
|
| 3 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak pazarlamak |
tout (someone or something) as v.
|
|
| 4 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak göstermek |
tout (someone or something) as v.
|
|
| 5 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak tanıtmak |
tout (someone or something) as v.
|
|
| 6 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak duyurmak |
tout someone or something as something v.
|
|
| 7 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak pazarlamak |
tout someone or something as something v.
|
|
| 8 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak göstermek |
tout someone or something as something v.
|
|
| 9 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) ideal, faydalı biri/bir şey olarak tanıtmak |
tout someone or something as something v.
|
|
| Idioms |
|
| 10 |
Idioms |
(biri/bir şey) için faydalı/yararlı olmak |
be good news (for somebody/something) v.
|
|
| 11 |
Idioms |
bir şey yapmak faydalı olmuş |
(all) the better for something adj.
|
|
| 12 |
Idioms |
bir şey yüzünden daha az değerli, etkileyici, keyifli, faydalı değil |
none the worse for something expr.
|
|
| Speaking |
|
| 13 |
Speaking |
faydalı bir şey yap |
do something useful expr.
|
|
