flat-footed - Turkish English Dictionary
History

flat-footed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "flat-footed" in Turkish English Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
Common Usage
flat-footed adj. düztaban
General
flat-footed adj. kararlı
flat-footed adj. azimli
flat-footed adj. sağlam
flat-footed adj. sabit
flat-footed adj. değişmez
flat-footed adj. koşulsuz
flat-footed adj. tereddütsüz
flat-footed adj. dürüst ve ödünsüz
flat-footed adj. düz bir tabanı olan
flat-footed adv. açıkça ve kesin olarak
flat-footed adv. düz olarak
flat-footed adv. ayakları yere dümdüz basar halde
Colloquial
flat-footed adj. geç tepki veren
flat-footed adj. basireti bağlanmış
flat-footed adj. hazırlıksız yakalanmış
flat-footed adj. gafil avlanmış
flat-footed adj. beceriksiz
flat-footed adj. sakar
flat-footed adj. hantal
flat-footed adj. biçimsiz
flat-footed adj. garip
flat-footed adj. uygunsuz
Medical
flat-footed adj. düz taban

Meanings of "flat-footed" with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

English Turkish
General
be caught flat footed v. kontrpiyede kalmak
flat footed adj. düztaban
flat footed adj. azimli
Colloquial
be caught flat-footed v. hazırlıksız yakalanmak
be caught flat-footed v. gafil avlanmak
be caught flat-footed v. habersiz yakalanmak
catch flat-footed v. hazırlıksız yakalamak
catch flat-footed v. gafil avlamak
catch flat-footed v. habersiz yakalamak
Idioms
be caught flat-footed v. umulmadık bir anda yakalanmak
be caught flat-footed v. beklenmedik bir anda yakalanmak
be caught flat-footed v. hazırlıksız yakalanmak
be caught flat-footed v. habersiz yakalanmak
be caught flat-footed v. şaşakalmak
be caught flat-footed v. zor/müşkül duruma düşmek/girmek
be caught flat-footed v. gafil avlanmak
be caught flat-footed v. ters tarafa yatmak
catch flat-footed v. umulmadık bir anda yakalamak
catch flat-footed v. beklenmedik bir anda yakalamak
catch flat-footed v. hazırlıksız yakalamak
catch flat-footed v. habersiz yakalamak
catch flat-footed v. gafil avlamak
catch flat-footed v. zor/müşkül duruma düşürmek/sokmak
catch someone flat-footed v. birini iş üstünde yakalamak
catch someone flat-footed v. birini suçüstü yakalamak
catch flat-footed v. gafil avlamak
catch flat-footed v. hazırlıksız yakalamak
catch flat-footed v. suçüstü yakalamak
be caught flat-footed v. ürkütülmek
leave someone flat-footed v. birini ortada bırakmak
leave someone flat-footed v. birini dımdızlak bırakmak
be flat-footed v. hazırlıksız olmak
be flat-footed v. şaşakalmak
be flat-footed v. gafil avlanmak
be flat-footed v. habersiz olmak
be flat-footed v. geç tepki vermek
be flat-footed v. basireti bağlanmak
be flat-footed v. düztaban olmak
be flat-footed v. sakar olmak
be flat-footed v. beceriksiz olmak
be flat-footed v. biçimsiz olmak
be flat-footed v. garip olmak
be flat-footed v. uygunsuz olmak
catch (one) flat-footed v. (birini) gafil avlamak
catch (one) flat-footed v. (birini) şaşırtmak
catch (one) flat-footed v. (birini) hazırlıksız yakalamak
catch (one) flat-footed v. (birini) beklemediği bir anda yakalamak
catch (one) flat-footed v. (birini) suçüstü yakalamak
catch (one) flat-footed v. (birini) iş üstünde yakalamak
caught flat-footed adj. gafil avlanmış
caught flat-footed adj. hazırlıksız yakalanmış
caught flat-footed adj. boş bir anında yakalanmış
caught flat-footed adj. savunmasız yakalanmış
Sport
flat footed adj. düz taban