| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | fraternize with v. | ile sosyalleşmek |
| Phrasals | fraternize with v. | ile ortaklık kurmak |
| Phrasals | fraternize with v. | ile arkadaş olmak |
| Phrasals | fraternize with v. | ile arkadaşlık etmek |
| Phrasals | fraternize with v. | ile dost olmak |
| Phrasals | fraternize with v. | ile işbirliği yapmak |
| Phrasals | fraternize with v. | ile kaynaşmak |
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | fraternize with (someone) v. | (biriyle) sosyalleşmek |
| Phrasals | fraternize with (someone) v. | (biriyle) ortaklık kurmak |
| Phrasals | fraternize with (someone) v. | (biriyle) arkadaş olmak |
| Phrasals | fraternize with (someone) v. | (biriyle) arkadaşlık etmek |
| Phrasals | fraternize with (someone) v. | (biriyle) dost olmak |
| Phrasals | fraternize with (someone) v. | (biriyle) işbirliği yapmak |
| Phrasals | fraternize with (someone) v. | (biriyle) kaynaşmak |
| Phrasals | fraternize with someone or something v. | biriyle/bir grupla sosyalleşmek |
| Phrasals | fraternize with someone or something v. | biriyle/bir grupla kaynaşmak |
| Phrasals | fraternize with someone or something v. | biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek |
| Phrasals | fraternize with someone or something v. | biriyle/bir grupla düşüp kalkmak |
| Phrasals | fraternize with someone or something v. | biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek |
