gözlü - Turkish English Dictionary
History

gözlü



Meanings of "gözlü" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
gözlü eyed adj.
gözlü having an eye adj.
Biology
gözlü oculate adj.

Meanings of "gözlü" with other terms in English Turkish Dictionary : 294 result(s)

Turkish English
General
yüz gözlü bir şahıs argus n.
ak gözlü ötleğen orphean warbler n.
sulu gözlü kimse cry-baby n.
çok gözlü boru manifold n.
sulu gözlü kimse crybaby n.
koca kafalı, dudaklı ve koca gözlü oyuncak bebek bratz n.
yemeği aç gözlü bir şekilde yiyen kimse scoffer n.
(genelde tablet/cep telefonu vs taşımak için kullanılan) çok gözlü orta boy çanta pocket pouch n.
mavi gözlü kız blue-eyed girl n.
gözlü olma eyedness n.
burma, bangladeş ve hindistan'ın bazı kısımlarındaki mongoloid özellikler gösteren, düz siyah saçlı, buğday tenli ve kahverengi gözlü insanlardan oluşan dağlı kabilelere mensup kimse kuki n.
keskin gözlü kimse hawk-eye n.
aç gözlü şekilde yiyen kimse moucher n.
keskin gözlü sharp sighted adj.
keskin gözlü clear sighted adj.
yeşil gözlü green eyed adj.
iki gözlü binocular adj.
gri kornealı gözlü walleyed adj.
patlak gözlü pop eyed adj.
pırtlak gözlü popeyed adj.
aç gözlü rapacious adj.
keskin gözlü eagle eyed adj.
şaşı gözlü cockeyed adj.
patlak gözlü bugeyed adj.
patlak gözlü popeyed adj.
aç gözlü covetous adj.
aç gözlü grasping adj.
mavi gözlü blue-eyed adj.
badem gözlü almond-eyed adj.
patlak gözlü goggle-eyed adj.
ahu gözlü gazelle-eyed adj.
keskin gözlü clear-sighted adj.
keskin gözlü eagle-eyed adj.
renkli gözlü colored-eyed adj.
çekik gözlü slant-eyed adj.
tek gözlü one-eyed adj.
patlak gözlü pop-eyed adj.
büyük gözlü wide-eyed adj.
aç gözlü importunate adj.
koyu gözlü dark-eyed adj.
koyu renk gözlü dark-eyed adj.
mahmur gözlü bleary-eyed adj.
çapaklanmış gözlü bleary-eyed adj.
sulanmış gözlü bleary-eyed adj.
bulanık gözlü bleary-eyed adj.
keskin gözlü sharp-eyed adj.
keskin gözlü sharp-sighted adj.
keskin gözlü hawk-eyed adj.
keskin gözlü lynx-eyed adj.
keskin gözlü argus-eyed adj.
keskin gözlü keen-sighted adj.
keskin gözlü quick-sighted adj.
badem gözlü almond eyed adj.
patlak gözlü bug-eyed adj.
çukur gözlü deep-eyed adj.
çukur gözlü sunken-eyed adj.
çukur gözlü hollow-eyed adj.
güvercin gözlü dove eyed adj.
siyah gözlü black eyed adj.
siyah gözlü with black eyes adj.
fırıldak gözlü shifty-eyed adj.
sarı saçlı ve mavi gözlü with blond hair and blue eyes adj.
sarı saçlı ve mavi gözlü with blonde hair and blue eyes adj.
iri ve masum gözlü doe-eyed adj.
ela gözlü hazel-eyed adj.
kısık gözlü slit-eyed adj.
kırmızı gözlü red-eyed adj.
keskin gözlü night-eyed adj.
iskandinav halkına benzer şekilde sarışın, uzun boylu ve mavi gözlü fenotipi olan nordic adj.
kartal gözlü eagle-sighted adj.
keskin gözlü eagle-sighted adj.
tek gözlü one-eyed adj.
badem gözlü sloe-eyed adj.
keskin gözlü keen-eyed adj.
kem gözlü beady-eyed adj.
kem gözlü evil-eyed adj.
kartal gözlü eagle adj.
kuş gözlü bird-eyed adj.
kara gözlü black-eyed adj.
aç gözlü having adj.
mavi gözlü blue eyed adj.
parlak gözlü bright-eyed adj.
kötü gözlü buck-eyed adj.
benekli gözlü buck-eyed adj.
köstebek gözlü mole-eyed adj.
sarı gözlü yellow-eyed adj.
yeşil gözlü green-eyed adj.
baykuş gözlü owl-eyed adj.
öküz gözlü oxeyed adj.
büyük gözlü oxeyed adj.
iri gözlü oxeyed adj.
eşek gözlü oxeyed adj.
öküz gözlü ox-eyed adj.
büyük gözlü ox-eyed adj.
iri gözlü ox-eyed adj.
eşek gözlü ox-eyed adj.
pineal gözlü cyclopean adj.
paryetal gözlü cyclopean adj.
tek gözlü cyclopian adj.
pineal gözlü cyclopian adj.
paryetal gözlü cyclopian adj.
pineal gözlü cyclopic adj.
paryetal gözlü cyclopic adj.
küçük gözlü pink-eyed adj.
iri gözlü saucer-eyed adj.
pörtlek gözlü saucer-eyed adj.
eşek gözlü saucer-eyed adj.
altı gözlü senocular adj.
dört gözlü four-eyed adj.
kısık gözlü squintifego adj.
kısık gözlü squinting adj.
iki gözlü bir şekilde binocularly adv.
aç gözlü bir şekilde acquisitively adv.
aç gözlü bir şekilde avariciously adv.
Phrasals
(bir şeyi) aç gözlü bir şekilde yemek hog out (on something) v.
bir şeye aç gözlü bir şekilde saldırmak lash into something v.
Colloquial
açık gözlü open-eyed adj.
açık gözlü argus-eyed adj.
keskin gözlü argus-eyed adj.
keskin gözlü quick-sighted adj.
keskin gözlü sharp-sighted adj.
keskin gözlü hawk-eyed adj.
kahverengi gözlü koyu renk saçlı with brown eyes and dark hair adj.
keskin gözlü lynx-eyed adj.
keskin gözlü keen-sighted adj.
şaşı gözlü wall-eyed adj.
Idioms
yeşil gözlü canavar green-eyed monster n.
masada sırasını beklemek/birinden uzatmasını istemek yerine aç gözlü gibi yemeklere uzanma boardinghouse reach n.
kel ölür sırma saçlı olur kör ölür badem gözlü olur when a bald man dies, they say he had golden hair expr.
(biri) aç gözlü (one's) eyes are bigger than (one's) belly expr.
(biri) aç gözlü (one's) eyes are bigger than (one's) stomach expr.
aç gözlü one's eyes are bigger than stomach expr.
Trade/Economic
açık gözlü open eyed adj.
Technical
balık gözlü mercek fish-eye n.
çift gözlü eviye double sink n.
dana gözlü yapı bull's eye structure n.
gözlü somun eye nut n.
gözlü cıvata eyebolt n.
gözlü sürme vana follower ring value n.
gözlü kiriş cellular beam n.
gözlü kanca eyehook n.
gözlü çubuk eye bar n.
gözlü akik eye agate n.
gözlü kanca eye hook n.
gözlü çubuk eyebar n.
iki gözlü mikroskop binocular microscope n.
kare gözlü elek square-mesh sieve n.
tek gözlü bir terazi lever balance n.
tek gözlü dövme çubuk sling stay n.
üç gözlü ilmik prolonge knot n.
ucu gözlü çubuk eyebar n.
yuvarlak gözlü elek round mesh screen n.
açık renk gözlü glass-eyed adj.
çok gözlü multispan adj.
cam gözlü glass-eyed adj.
patlak gözlü walleyed adj.
iki gözlü binoculate adj.
Telecom
şeffaf gözlü zarf envelope with a transparent panel n.
Construction
iki gözlü eviye two compartment sink n.
iki gözlü eviye 2-compartment sink n.
üç gözlü pencere venetian window n.
üç gözlü eviye three compartment sink n.
üç gözlü eviye 3-compartment sink n.
3 gözlü eviye 3-compartment sink n.
2 gözlü eviye 2-compartment sink n.
3 gözlü eviye three compartment sink n.
2 gözlü eviye two compartment sink n.
gözlü burgu ring auger n.
Marine
gözlü cıvata eyebolt n.
üç gözlü ilmik sailor's breastplate n.
Mining
gözlü akik aleppo stone n.
gözlü akik eye agate n.
Medical
çukur gözlü hollow-eyed adj.
kızarmış gözlü sore-eyed adj.
Anatomy
(bazı kabuklu ve kanatlılar) saplı gözlü stalk-eyed adj.
Gastronomy
iki gözlü dondurma külahı double-header [australia] n.
Biology
sap gözlü kabukluları içine alan bir canlı grubu podophthalmia n.
büyük gözlü megalopic adj.
çok gözlü polyommatous adj.
sap gözlü podophthalmic adj.
Marine Biology
öküz gözlü ringa balığı tarpon n.
işkine, kızılkanat gibi kırmızı gözlü balık türlerine verilen genel ad redeye n.
kum veya çamurda yaşayan iri gözlü balıkları içeren bir familya trichodontidae n.
dar gözlü ağ fine-meshed net n.
kare gözlü torba square mesh codend n.
rombik gözlü torba diamond mesh codend n.
dört gözlü balıkları da içine alan bir balık cinsi anableps n.
kuzey amerika'da göl ve nehirlerde bulunan iri gözlü ve büyük bir av balığı jack salmon (stizostedion vitreum) n.
gözlü hayvancık eye animalcule n.
tropikal bölgelerde görülen büyük gözlü küçük bir istavrit balığı big–eyed scad n.
tropikal bölgelerde görülen büyük gözlü küçük bir istavrit balığı bigeye scad n.
tropikal bölgelerde görülen büyük gözlü küçük bir istavrit balığı akule n.
tropikal bölgelerde görülen büyük gözlü küçük bir istavrit balığı atule n.
tropikal bölgelerde görülen büyük gözlü küçük bir istavrit balığı goggler n.
tropikal bölgelerde görülen büyük gözlü küçük bir istavrit balığı trachurops crumenophthalmus n.
büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı blowfish [dialect] n.
büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı walleyed pike n.
büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı walleye pike n.
büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı walleye n.
büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı stizostedion vitreum n.
büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı yellow pickerel n.
büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı yellow pike n.
büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı yellow pikeperch n.
sarı gözlü kefal yellow-eye mullet n.
sarı gözlü kefal aldrichetta forsteri n.
sarı gözlü kefal aua [new zealand] n.
hint pasifik okyanusu'na özgü, pasifik adaları'nda yiyecek olarak tüketilen iri gözlü bir pagrus balığı mu n.
hint pasifik okyanusu'na özgü, pasifik adaları'nda yiyecek olarak tüketilen iri gözlü bir pagrus balığı mamamu n.
hint pasifik okyanusu'na özgü, pasifik adaları'nda yiyecek olarak tüketilen iri gözlü bir pagrus balığı monotaxis grandoculis n.
amerika'nın tatlı sularında yaşayan, büyük ve çıkık gözlü bir sofra ve av balığı glasseye (stizostedion vitreum) n.
iri gözlü istavrit goggle-eye n.
kuzey amerika'da göl ve nehirlerde bulunan iri gözlü ve büyük bir av balığı gray pike n.
soluk yeşil gözlü ince bir balık greeneye n.
küçük, yapışık gözlü bir kabuklu takımı cumacea n.
küçük, yapışık gözlü bir kabuklu takımı cumacean n.
dört gözlü balık four eyes n.
dört gözlü balık four-eyed fish n.
dört gözlü balık four-eyes n.
geniş gözlü large-meshed adj.
dört gözlü balıklara ait anablepid adj.
dört gözlü balıklarla ilgili anablepid adj.
Astronomy
uzaktaki nesnelerin stereoskopik olarak gözlenmesine imkan sağlayan iki gözlü dürbün teleskobu telestereoscope n.
Zoology
ak gözlü ötleğen sylvia hortensis n.
beyaz gözlü martı larus leucophthalmus n.
çok gözlü menekşe mavisi polyommatus thersites n.
çok gözlü menekşe mavisi chapman's blue n.
çok gözlü gökmavisi polyommatus bellargus n.
çok gözlü gökmavisi adonis blue n.
çok gözlü esmer aricia agestis n.
çok gözlü esmer brown argus n.
kara gözlü junko junco hyemalis n.
kara gözlü junko dark-eyed Junco n.
mavi gözlü kakadu cacatua ophthalmica n.
sarı gözlü penguen yellow-eyed penguin n.
sarı gözlü penguen megadyptes antipodes n.
sarı gözlü penguen hoiho n.
sarı gözlü kefal aua n.
iran ve siyam kedilerinin çiftleştirilmesiyle elde edilen tıknaz yapılı, uzun ve kalın tüylü ve mavi gözlü evcil kedi ırklarına verilen ad himalayan n.
iran ve siyam kedilerinin çiftleştirilmesiyle elde edilen tıknaz yapılı, uzun ve kalın tüylü ve mavi gözlü evcil kedi ırklarına verilen ad himalayan cat n.
abd'nin doğusunda yaşayan, iri gözlü küçük bir uçan sincap southern flying squirrel (glaucomys volans) n.
kısa gri tüyleri olan yeşil gözlü bir kedi russian blue n.
saplı gözlü kabuklulardan oluşan bir canlı grubu stalk-eyed crustaceans n.
(kabuklu türlerinin bazıları) sapsız gözlü edriophthalmous adj.
(kabuklu türlerinin bazıları) sapsız gözlü edriophthalmian adj.
(kabuklu türlerinin bazıları) sapsız gözlü edriophthalmic adj.
sekiz gözlü octonocular adj.
yapışık gözlü sessile-eyed adj.
sap gözlü olmayan sessile-eyed adj.
Botanic
iki gözlü menekşe two-eyed violet (viola ocellata) n.
iki gözlü menekşe heartsease n.
iki gözlü menekşe pinto violet n.
iki gözlü menekşe western heart's ease n.
kara gözlü suzan sarmaşığı yellow daisy (thunbergia alata) n.
kara gözlü suzan sarmaşığı black-eyed susan (thunbergia alata) n.
kara gözlü suzan sarmaşığı ox-eye daisy n.
kara gözlü suzan sarmaşığı ox-eyed daisy n.
mavi gözlü ot sisyrinchium n.
mavi gözlü ot star grass n.
Geology
gözlü gnays augen-gneiss n.
Military
gözlü raflarda depolama bin storage n.
gözlü raflarda depolama sahası bin storage space n.
gözlü raflarda depolama sahası bin storage area n.
Mythology
tek gözlü dev one-eyed giant n.
yüz gözlü canavar argus n.
tek dişli ve tek gözlü, yaşlı üç deniz tanrıçası graeae n.
tek dişli ve tek gözlü, yaşlı üç deniz tanrıçası graiae n.
Archaic
aç gözlü questuary adj.
Ornithology
kızıl gözlü vireo red-eye (vireo olivaceus) n.
kızıl gözlü vireo red-eyed vireo n.
amerika'ya özgü kırmızı gözlü ve yeşilimsi gri gövdeli ötücü bir kuş red-eyed vireo (vireo olivaceous) n.
ak gözlü ötleğen figpecker n.
ak gözlü ötleğen beccafico n.
ak gözlü ötleğen greater pettychaps n.
kızıl gözlü vireo preacher n.
kızıl gözlü vireo preacher bird n.
kara gözlü junko slate-colored junco n.
kara gözlü junko slate-colored snowbird n.
ak-gözlü patka aythya baeri n.
ak-gözlü patka baer's pochard n.
ak-gözlü patka baer's poachard n.
kara gözlü junko snowbird n.
Reptiles
kuzeybatı abd'de görülen küçük ve iri gözlü bir amfibi semender rhyacotriton olympicus n.
kuzeybatı abd'de görülen küçük ve iri gözlü bir amfibi semender olympic salamander n.
Entomology
gyrinidae familyasından olan, iki çift gözlü ve çoğunlukla su yüzeyinde yaşayan antenli böcek twirligig n.
gyrinidae familyasından olan, iki çift gözlü ve çoğunlukla su yüzeyinde yaşayan antenli böcek whirligig beetle n.
Slang
çekik gözlü araba rice burner n.
çekik gözlü slope n.
çekik gözlü ching (derog.) adj.
çekik gözlü zipperhead adj.
çekik gözlü slanty-eyed adj.
çekik gözlü chinky adj.
patlak gözlü bug-eye adj.
çekik gözlü slitty-eyed adj.
British Slang
patlak gözlü bug-eyed adj.