Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | gözlerini kısarak | squintingly adv. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | gözlerini kısarak bakmak | squint v. | ||
He squinted. O gözlerini kısarak baktı. More Sentences |
||||
General | gözlerini kısarak bakma | squinting n. | ||
General | gözlerini kısarak bakmak | squinny v. | ||
General | gözlerini kısarak bakmak | squint v. | ||
General | gözlerini kısarak bakmak | blink v. | ||
General | gözlerini kısarak bakmak | glee [scotland] v. | ||
General | gözlerini kısarak bakmak | gley [scotland] v. | ||
General | gözlerini kısarak bakan | squinched adj. | ||
General | gözlerini kısarak bakan | squintifego adj. | ||
General | gözlerini kısarak görmeye çalışan | squintifego adj. | ||
General | gözlerini kısarak bakan | squinting adj. | ||
General | gözlerini kısarak görmeye çalışan | squinting adj. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | gözlerini kısarak bakmak | squint at v. | ||
Phrasals | (birine/bir şeye) gözlerini kısarak bakmak | squint at (someone or something) v. |