History

geçerken

Meanings of "geçerken" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	geçerken	in passing adv.
2	General	geçerken	enpassant adv.
3	General	geçerken	on the volley adv.
4	General	geçerken	in passage adv.
Colloquial
5	Colloquial	geçerken	in passing expr.
6	Colloquial	geçerken	en passant expr.

Meanings of "geçerken" with other terms in English Turkish Dictionary : 114 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	geçerken uğrama	dropping by n.
2	General	satrançta geçerken alma	enpassant n.
3	General	geçerken hafifçe dokunma	brush n.
4	General	sesin farklı ortamlardan geçerken değişen özelliklerini inceleyen bir bilim dalı	diaphonics n.
5	General	geçerken sürtünme	shaving n.
6	General	geçerken uğramak	drop by v.
7	General	geçerken uğramak	call by v.
8	General	geçerken uğramak	drop v.
9	General	(özellikle yanından geçerken) dokunacak kadar yaklaşmak	clip v.
10	General	geçerken uğrayıp kalmak	roost v.
11	General	geçerken yaklaşmak	shave v.
12	General	geçerken hafifçe dokunmak	shave v.
13	General	geçerken değmiş	brushed adj.
14	General	ırmaktan geçerken	in crossing the river adv.
15	General	nehri geçerken	amidstream adv.
16	General	gemi karşıya geçerken çok sallandı	the crossing was rough expr.
Phrasals
17	Phrasals	geçerken uğramak	pop across v.
18	Phrasals	geçerken uğramak	pop in v.
19	Phrasals	geçerken uğramak	pop by v.
20	Phrasals	geçerken uğramak	swing by v.
21	Phrasals	yanında geçerken hafifçe dokunmak	brush past v.
22	Phrasals	yanından geçerken sürtünmek	brush past v.
23	Phrasals	(birine bir yerden bir yere) geçerken eşlik etmek	see (one) across (something or some place) v.
24	Phrasals	birine tehlikeli bir yerden geçerken eşlik etmek	see someone across something v.
25	Phrasals	tehlikeli bir yerden geçerken eşlik etmek	see across v.
26	Phrasals	bir yerden bir yere) geçerken eşlik etmek	see across v.
Phrases
27	Phrases	dere geçerken at değiştirme	dance with the one that brung you expr.
Proverb
28	Proverb	dereyi geçerken at değiştirmek	change horses in midstream
29	Proverb	dere geçerken at değiştirilmez	don't change horses in midstream
30	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't change horses in the middle of the river
31	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't change horses in the middle of the river
32	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't change horses in the middle of the river
33	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't change horses in midstream
34	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't change horses in midstream
35	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't change horses in midstream
36	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	You don't change horses mid-race
37	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	You don't change horses mid-race
38	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	You don't change horses mid-race
39	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't change horses in midstream
40	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't change horses in midstream
41	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't change horses in midstream
42	Proverb	dere geçerken at değiştirilmez	don't change horses at midstream
43	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't change horses at midstream
44	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't change horses at midstream
45	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't change horses at midstream
46	Proverb	dereyi geçerken at değiştirilmez	don't change horses at midstream
47	Proverb	dere geçerken at değiştirilmez	don't change horses in the middle of the stream
48	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't change horses in the middle of the stream
49	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't change horses in the middle of the stream
50	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't change horses in the middle of the stream
51	Proverb	dereyi geçerken at değiştirilmez	don't change horses in the middle of the stream
52	Proverb	dere geçerken at değiştirilmez	don't change horses midstream
53	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't change horses midstream
54	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't change horses midstream
55	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't change horses midstream
56	Proverb	dereyi geçerken at değiştirilmez	don't change horses midstream
57	Proverb	dere geçerken at değiştirilmez	don't change/swap horses in midstream
58	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't change/swap horses in midstream
59	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't change/swap horses in midstream
60	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't change/swap horses in midstream
61	Proverb	dereyi geçerken at değiştirilmez	don't change/swap horses in midstream
62	Proverb	dere geçerken at değiştirilmez	don't swap horses at midstream
63	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't swap horses at midstream
64	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't swap horses at midstream
65	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't swap horses at midstream
66	Proverb	dereyi geçerken at değiştirilmez	don't swap horses at midstream
67	Proverb	dere geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the river
68	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the river
69	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the river
70	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the river
71	Proverb	dereyi geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the river
72	Proverb	dere geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the stream
73	Proverb	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the stream
74	Proverb	çaydan/dereden/ırmaktan geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the stream
75	Proverb	çayı/dereyi/ırmağı geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the stream
76	Proverb	dereyi geçerken at değiştirilmez	don't swap horses in the middle of the stream
Colloquial
77	Colloquial	geçerken uğramak	drop in to say hello v.
Idioms
78	Idioms	dereyi geçerken at değiştirmek	change horses in midstream v.
79	Idioms	dereyi geçerken at değiştirmek	change horses in the middle of the stream v.
80	Idioms	dereyi geçerken at değiştirmek	swap horses in midstream v.
81	Idioms	zor bir dönemden geçerken birine yardımcı olmak	help someone through a difficult period v.
82	Idioms	dik bir yerden geçerken treni ikiye bölmek	double the hill v.
83	Idioms	çay/dere/ırmak geçerken at değiştirmek	change horses in the middle of the stream v.
84	Idioms	dereyi geçerken at değiştirmek	change/swap horses in midstream v.
85	Idioms	dereyi geçerken at değiştirilmez	don't change horses in midstream expr.
86	Idioms	bu arada çiftlikte anlamına gelen ve ev veya iş yerinde olanları anlatmaya geçerken kullanılan bir ifade	meanwhile, back at the ranch expr.
Speaking
87	Speaking	geçerken uğrayayım dedim	I just dropped by expr.
88	Speaking	geçerken uğruyormuş gibi yaptım	I pretended I was just stopping by expr.
Law
89	Law	bir yerden bir yere geçerken	in transitu adv.
Industry
90	Industry	haddelerden geçerken ısıtılan çelik çubuğa kılavuzluk yapan şey	rougher n.
91	Industry	haddelerden geçerken ısıtılan çelik çubuğa kılavuzluk yapan şey	bulldogger n.
Advertising
92	Advertising	bir internet sayfasından diğerine geçerken çıkan reklamlar	interstitial advertising n.
Computer
93	Computer	okuma/yazma kafasının bitişikteki veri parçasına geçerken harcadığı süre	track-to-track seek time n.
Radio
94	Radio	denizden karaya veya karadan denize geçerken radyo yer dalgasının yönünün değişmesi	land effect n.
95	Radio	denizden karaya veya karadan denize geçerken radyo yer dalgasının yönünün değişmesi	shoreline effect n.
Automotive
96	Automotive	(araç) tümsek üzerinden geçerken zıplayıp yere düşmek	bottom v.
Traffic
97	Traffic	yayanın karşıdan karşıya geçerken izlediği prosedür	kerb drill n.
Marine
98	Marine	volta seyrinde geminin bir rotadan diğerine geçerken kat ettiği mesafe	board n.
99	Marine	teknenin kanaldan geçerken kaldırıldığı veya alçaltıldığı dikey mesafe	lockage n.
100	Marine	teknenin kanaldan geçerken kaldırılma ve alçaltılmasında kullanılan su hacmi	lockage n.
Physiology
101	Physiology	elektrik akımı geçerken kasın veya sinirin uyarılabilirliği ve iletkenliğinde oluşan değişiklik	electrotonus n.
Physics
102	Physics	parçacığın yalıtkan ortamdan ışık hızından daha büyük bir hızla geçerken oluşturduğu ışıma	cerenkov effect n.
103	Physics	radyasyonun madde içinden geçerken maruz kaldığı enerji kaybı	attenuation n.
Biology
104	Biology	(hücresel otomatta) bir nesilden diğerine geçerken değişmeyen yapı	still life n.
Astronomy
105	Astronomy	radyo dalgalarının yıldızlararası madde içinden geçerken meydana gelen frekansa bağımlı hız düşümü	dispersion n.
Religious
106	Religious	ayin sırasında daha önemli kısımlara geçerken çalınan çan	sanctus bell n.
Geography
107	Geography	dünyadaki ışığın atmosfer katmanından geçerken kırılması	terrestrial refraction n.
Military
108	Military	tehdit altında veya şüpheli alanlardan geçerken kullanılan bir grup eskort gemisi	naval augmentation group n.
Basketball
109	Basketball	rakibi geçerken adamı dağıtıp belini kırma hareketi	breaking ankles n.
Chess
110	Chess	geçerken alma	en passant adv.
Music
111	Music	bir tondan diğerine geçerken ses, trombon veya yaylı çalgı ile verilen kayma efekti	glide n.
112	Music	bir tondan diğerine geçerken insan veya enstrüman sesiyle yapılan kesintisiz kayma	glissando n.
Printery
113	Printery	(daktilo şaryosunu yeni satıra geçerken) sola ittirmek	throw v.
Modern Slang
114	Modern Slang	geçerken kırmızıya döneceğini bile bile sarı ışıkta geçme	amber gamble n.