gelişmekte - Turkish English Dictionary
History

gelişmekte



Meanings of "gelişmekte" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
Phrases
gelişmekte in progress expr.
Idioms
gelişmekte on the upswing expr.

Meanings of "gelişmekte" with other terms in English Turkish Dictionary : 72 result(s)

Turkish English
General
gelişmekte olan ongoingness n.
gelişmekte olan ülke developing country n.
gelişmekte olan ülkeler developing countries n.
gelişmekte olan ülkeler the third world n.
gelişmekte olan ülke yatırımları developing country investments n.
gelişmekte olan devletler developing countries n.
gelişmekte olan büyükşehir burgeoning metropolitan n.
afrika, asya ve latin amerika'nın gelişmekte olan ülkeleri third-world n.
gelişmekte olan milletler developing nations n.
gelişmekte olan karakter emergent n.
gelişmekte olan ülke ldc (less-developed country) n.
çok hızlı gelişmekte olan ileri teknoloji megatechnology n.
gelişmekte olan developing adj.
gelişmekte olan emergent adj.
gelişmekte olan ever-evolving adj.
gitgide gelişmekte olan ever-evolving adj.
gitgide gelişmekte olan ever-developing adj.
gelişmekte olan ever-developing adj.
hızla ortaya çıkmakta/gelişmekte olan rapidly emerging adj.
gelişmekte olan burgeoning adj.
zamanın gelişmekte olan then-burgeoning adj.
gelişmekte olan bir durumu içeren pregnant adj.
gelişmekte olan bir şeyin bir noktası veya evresinde somewhere along the line adv.
Phrasals
gelişmekte olmak improve on v.
Colloquial
(pasifik okyanusu'na kıyısı olan ülkelerde) gelişmekte olan pazar dragon market n.
Idioms
gelişmekte olmak be on the mending hand v.
gelişmekte olmak be the making of v.
gelişmekte olmak be in the pipeline v.
gelişmekte olan under way adj.
Trade/Economic
en az gelişmekte olan ülkeler least developing countries n.
gelişmekte olan ülkelerin ürettikleri 18 temel madde ile ilgili bütünleştirilmiş mallar programı integrated program for commodities n.
gelişmekte olan ülkeler developing countries n.
gelişmekte olan piyasalar komitesi emerging markets committee n.
gelişmekte olan ülke developing country n.
gelişmekte olan ekonomi prospering economy n.
gelişmekte olan ekonomi emerging economy n.
gelişmekte olan ülkeler developing countries n.
gelişmekte olan piyasalardaki hisseler stocks in emerging markets n.
gelişmekte olan ülke less developed country n.
özellikle fakir veya gelişmekte olan ülkelerde maddi olanağı kısıtlı olanlara girişimler için sağlanan düşük miktarlı kredi microloan n.
gelişmekte olan ülkelerde ürünü garanti edilen fiyata doğrudan üreticiden satın alarak üreticiye fayda sağlama fair trade n.
Politics
gelişmekte olan memleketler developing nations n.
gelişmekte olan küçük ada ülkesi small island developing country n.
gelişmekte olan ülkeler arasındaki teknik işbirliği technical cooperation among developing countries n.
gelişmekte olan ülkeler developing countries n.
gelişmekte olan avrupa ülkeleri emerging europe n.
gelişmekte olan küçük ada devleti small island developing state n.
gelişmekte olan ülke developing country n.
gelişmekte olan ülkeler emerging countries n.
unctad gelişmekte olan hizmet sektörleri daimi komitesi unctad standing committee on developing services sectors n.
unctad gelişmekte olan ülkeler arası işbirliği daimi komitesi unctad standing committee on economic cooperation among developing countries n.
çevreyi koruma sözleri karşılığında gelişmekte olan ülkelerin borçlarının iptali debt-for-nature swap n.
Institutes
(birleşik krallık'ta) genç gönüllüleri becerilerini kullanmaları ve öğretmeleri için gelişmekte olan ülkelere gönderen bir kuruluş vso (voluntary service overseas) n.
öğrencileri gönüllü çalışmaları için gelişmekte olan ülkelere gönderen kuruluş cuso (canadian university services overseas) abrev.
Technical
gelişmekte olan bir teknoloji an emerging technology n.
Telecom
gelişmekte olan piyasalar emerging markets n.
Marine
gelişmekte olan deniz developing sea n.
Medical
gelişmekte olan embriyonun kuyruğuna doğru olan blastoderm tabakasındaki kat tail flap n.
gelişmekte olan bir embriyoda bulunan büyük blastomerlerden biri macromere n.
Biology
gelişmekte olan bir embriyoda bulunan küçük blastomerler micromere n.
gelişmekte olan civciv embriyosundaki mikroorganizmaları modifiye etmek avianise v.
gelişmekte olan civciv embriyosundaki mikroorganizmaları modifiye etmek avianize v.
Marine Biology
gelişmekte olan balıkçılık developing fishery n.
Astronomy
gelişmekte olan gezegen protoplanetary n.
Botanic
anter içindeki mikro sporlar başta olmak üzere, gelişmekte olan bazı sporları çevreleyen besleyici doku tapetum n.
gelişmekte olan ağaç emergent n.
Education
gelişmekte olan ülkelerde siyaset politics in developing countries n.
Military
gelişmekte olan ülkeler developing countries n.
gelişmekte olan savunma sanayi developing defence industry n.
Archaic
gelişmekte olan frim adj.
Entomology
limulusun gelişmekte olan bir türü olan 3 loblu larva trilobite larva n.
Slang
büyümekte/gelişmekte olan erkek man on the make n.