Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Hide
Details
Clear
History :
allemand (de)
aşçılık
volitate [obsolete]
genişleten
History
Sentences
Meanings of
"genişleten"
in English Turkish Dictionary : 4 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
genişleten
distensile
adj.
2
General
genişleten
protractive
adj.
Technical
3
Technical
genişleten
dilative
adj.
4
Technical
genişleten
dilatant
adj.
Meanings of
"genişleten"
with other terms in English Turkish Dictionary : 28 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
genişleten şey
hightener
n.
2
General
zaten bilinen bir şeyi ekleyerek anlamı genişleten
ampliative
adj.
Trade/Economic
3
Trade/Economic
sınırları genişleten
boundary spanning
adj.
Medical
4
Medical
bronşları genişleten madde
bronchodilator
n.
5
Medical
damar genişleten ilaç veya sinir
vasodilator
n.
6
Medical
bronşları genişleten
bronchodilating
adj.
7
Medical
damarları genişleten
extravenate
adj.
8
Medical
kan damarlarını genişleten sinir kuvveti ile ilgili
vaso-inhibitory
adj.
Anatomy
9
Anatomy
vücudun bir bölümünü genişleten kas
dilator
n.
Pharmaceutics
10
Pharmaceutics
astım, amfizem ve benzer akciğer rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan bronşları genişleten bir madde
alupent®
n.
11
Pharmaceutics
astım, amfizem ve benzer akciğer rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan bronşları genişleten bir madde
metaproterenol
n.
12
Pharmaceutics
pupillayı genişleten bir ilaç
mydriatic
n.
13
Pharmaceutics
göz bebeğini genişleten bir ilaç
mydriatic
n.
14
Pharmaceutics
pupillayı genişleten bir ilaç
mydriatic drug
n.
15
Pharmaceutics
göz bebeğini genişleten bir ilaç
mydriatic drug
n.
16
Pharmaceutics
pupillayı genişleten bir ilaç
mydriatic drugs
n.
17
Pharmaceutics
göz bebeğini genişleten bir ilaç
mydriatic drugs
n.
18
Pharmaceutics
kan damarlarını genişleten bir ilaç
isoxsuprine
n.
Math
19
Math
sayma sayısı kavramını sonlu olmayan bir sayıya genişleten matematiksel kavram
transfinite cardinal number
n.
20
Math
sıra sayısı kavramını sonlu olmayan bir sayıya genişleten matematiksel kavram
transfinite ordinal number
n.
Chemistry
21
Chemistry
dinamit benzeri maddelerde, roket iticilerde ve damar genişleten ilaçlarda kullanılan kuvvetli bir patlayıcı sıvı
nitroleum
n.
22
Chemistry
dinamit benzeri maddelerde, roket iticilerde ve damar genişleten ilaçlarda kullanılan kuvvetli bir patlayıcı sıvı
nitrospan
n.
23
Chemistry
özellikle sülfat formunda kullanılan bir bronkodilatör (bronşları genişleten madde)
terbutaline
n.
24
Chemistry
dinamit benzeri maddelerde, roket iticilerde ve damar genişleten ilaçlarda kullanılan kuvvetli bir patlayıcı sıvı
trinitroglycerin
n.
25
Chemistry
dinamit benzeri maddelerde, roket iticilerde ve damar genişleten ilaçlarda kullanılan kuvvetli bir patlayıcı sıvı
nitrostat®
n.
26
Chemistry
dinamit benzeri maddelerde, roket iticilerde ve damar genişleten ilaçlarda kullanılan kuvvetli bir patlayıcı sıvı
glyceryl trinitrate
n.
27
Chemistry
dinamit benzeri maddelerde, roket iticilerde ve damar genişleten ilaçlarda kullanılan kuvvetli bir patlayıcı sıvı
trinitroglycerine
n.
Biology
28
Biology
kan damarlarını genişleten ve düz kas kontraksiyonunu sağlayan, kan plazmasında bulunan bir peptit
kallidin
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of genişleten
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy