Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | geride kalmış | straggler n. | ||
The hikers noticed a straggler trying to catch up with the group. Yürüyüşçüler geride kalmış ve yetişmeye çalışan birini fark etti. More Sentences |
||||
General | geride kalmış | backward adj. |