gideren - Turkish English Dictionary
History

gideren



Meanings of "gideren" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
gideren deletory adj.
Technical
gideren removing adj.

Meanings of "gideren" with other terms in English Turkish Dictionary : 56 result(s)

Turkish English
General
nem gideren alet dehumidifier n.
koku gideren deodorant n.
aksaklıkları gideren kimse troubleshooter n.
(bir sıkıntıyı) dindiren, yatıştıran, gideren kişi abater n.
eksikliği gideren şey compensation n.
koku gideren deodorizing adj.
koku gideren deodorising adj.
susuzluğu gideren adipsous adj.
tıkanıklık gideren deoppilative adj.
tüketim malzemesi olmaksızın ihtiyaç gideren inconsumable adj.
kabızlığı gideren soluble [obsolete] adj.
Idioms
kusurları gideren/dengeleyen özellik redeeming feature n.
Politics
taç giyme töreninin olduğu gün, krala hizmet eden ve westminster sarayının ihtiyaçlarını gideren kraliyet memuru the lord chamberlain of england n.
taç giyme töreninin olduğu gün krala hizmet eden ve westminster sarayının ihtiyaçlarını gideren kraliyet memuru lord chamberlain [uk] n.
Industry
yüzeydeki istenmeyen malzemeyi gideren alet chipper n.
pürüzlülüğü gideren alet chipper n.
Technical
buzlanmayı gideren sistem de-icing system deicer n.
kalıp gerilimini gideren şekil bozukluğu deneyi mould stress relief distortion test n.
kalıp gerilimini gideren şekil bozukluğu deneyi mold stress relief distortion test n.
oluştuktan sonra buzlanmayı gideren sistem de-icing system deicer n.
stres gideren delik stress-relief opening n.
su gideren veya alan ajan dehydrating agent n.
yabancı ve atık maddeleri gideren kişi ya da cihaz defaecator n.
yabancı ve atık maddeleri gideren kişi ya da cihaz defecator n.
silindirden fazla mürekkebi veya boyayı gideren bir alet ductor n.
elektrostatik çökeltme yoluyla gazlardan toz partiküllerini gideren cihaz cottrell precipitator n.
geçici çözüm olarak veya acil durumlarda zorluk gideren mekanik alet doctor n.
Computer
macosx'de tek kullanıcı modundaki arızaları gideren bir kullanıcı arayüzü apple-jack n.
macosx'de tek kullanıcı modundaki arızaları gideren bir kullanıcı arayüzü applejack n.
Aeronautic
oluştuktan sonra buzlanmayı gideren sistem deicing system deicer n.
Medical
vücuda parmak basıncı uygulayarak gerginliği gideren masajın uzmanı olan kimse reflexologist n.
öksürüğü gideren bechic n.
spazm gideren antispasmodic adj.
spazm gideren spasmolytic adj.
zararlı gazları gideren antimephitic adj.
tıkanıkları gideren deobstruent adj.
sindirim kanalındaki gazı gideren flatus-relieving adj.
Pharmaceutics
morfin başta olmak üzere narkotik madde zehirlenmesinin etkilerini gideren bir narkotik antagonist markası nalline® n.
morfin başta olmak üzere narkotik madde zehirlenmesinin etkilerini gideren bir anti-narkotik ilaç nalorphine n.
mide ekşimesini gideren madde alkaliser n.
mide ekşimesini gideren madde gastric antacid n.
mide ekşimesini gideren madde antiacid n.
mide ekşimesini gideren madde alkalizer n.
cerahat oluşumunu gideren ilaç antipyic n.
sindirim sistemine zarar vermeden ağrıyı ve iltihabı gideren bir cox-2 inhibitörü rofecoxib n.
sindirim sistemine zarar vermeden ağrıyı ve iltihabı gideren bir cox-2 inhibitörü markası vioxx® n.
taşıt tutmasını gideren bir ilaç cinnarizine n.
cerahat oluşumunu gideren antipyic adj.
(ilaç) kan toplanmasını gideren decongestant adj.
Dermatology
selüliti gideren anticellulite adj.
Chemistry
bakterileri öldüren ve dışkı kokusunu gideren kimyasalların kullanıldığı bir portatif tuvalet markası elsan® n.
Biochemistry
zehir etkisini gideren antitoxic adj.
Education
eksik ve yanlışları gideren remedial adj.
Photography
ana ışığı tamamlayıp gölgeleri gideren (ışık) fill-in adj.
Archaic
yanlışları gideren remediate adj.
Engineering
doğru akım güç kaynağının çıkışındaki dalgalanmayı gideren devre smoothing circuit n.