Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
German - English
History
gideren
Meanings of
"gideren"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
gideren
deletory
adj.
Technical
2
Technical
gideren
removing
adj.
Meanings of
"gideren"
with other terms in English Turkish Dictionary : 56 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
nem gideren alet
dehumidifier
n.
2
General
koku gideren
deodorant
n.
3
General
aksaklıkları gideren kimse
troubleshooter
n.
4
General
(bir sıkıntıyı) dindiren, yatıştıran, gideren kişi
abater
n.
5
General
eksikliği gideren şey
compensation
n.
6
General
koku gideren
deodorizing
adj.
7
General
koku gideren
deodorising
adj.
8
General
susuzluğu gideren
adipsous
adj.
9
General
tıkanıklık gideren
deoppilative
adj.
10
General
tüketim malzemesi olmaksızın ihtiyaç gideren
inconsumable
adj.
11
General
kabızlığı gideren
soluble [obsolete]
adj.
Idioms
12
Idioms
kusurları gideren/dengeleyen özellik
redeeming feature
n.
Politics
13
Politics
taç giyme töreninin olduğu gün, krala hizmet eden ve westminster sarayının ihtiyaçlarını gideren kraliyet memuru
the lord chamberlain of england
n.
14
Politics
taç giyme töreninin olduğu gün krala hizmet eden ve westminster sarayının ihtiyaçlarını gideren kraliyet memuru
lord chamberlain [uk]
n.
Industry
15
Industry
yüzeydeki istenmeyen malzemeyi gideren alet
chipper
n.
16
Industry
pürüzlülüğü gideren alet
chipper
n.
Technical
17
Technical
buzlanmayı gideren sistem
de-icing system deicer
n.
18
Technical
kalıp gerilimini gideren şekil bozukluğu deneyi
mould stress relief distortion test
n.
19
Technical
kalıp gerilimini gideren şekil bozukluğu deneyi
mold stress relief distortion test
n.
20
Technical
oluştuktan sonra buzlanmayı gideren sistem
de-icing system deicer
n.
21
Technical
stres gideren delik
stress-relief opening
n.
22
Technical
su gideren veya alan ajan
dehydrating agent
n.
23
Technical
yabancı ve atık maddeleri gideren kişi ya da cihaz
defaecator
n.
24
Technical
yabancı ve atık maddeleri gideren kişi ya da cihaz
defecator
n.
25
Technical
silindirden fazla mürekkebi veya boyayı gideren bir alet
ductor
n.
26
Technical
elektrostatik çökeltme yoluyla gazlardan toz partiküllerini gideren cihaz
cottrell precipitator
n.
27
Technical
geçici çözüm olarak veya acil durumlarda zorluk gideren mekanik alet
doctor
n.
Computer
28
Computer
macosx'de tek kullanıcı modundaki arızaları gideren bir kullanıcı arayüzü
apple-jack
n.
29
Computer
macosx'de tek kullanıcı modundaki arızaları gideren bir kullanıcı arayüzü
applejack
n.
Aeronautic
30
Aeronautic
oluştuktan sonra buzlanmayı gideren sistem
deicing system deicer
n.
Medical
31
Medical
vücuda parmak basıncı uygulayarak gerginliği gideren masajın uzmanı olan kimse
reflexologist
n.
32
Medical
öksürüğü gideren
bechic
n.
33
Medical
spazm gideren
antispasmodic
adj.
34
Medical
spazm gideren
spasmolytic
adj.
35
Medical
zararlı gazları gideren
antimephitic
adj.
36
Medical
tıkanıkları gideren
deobstruent
adj.
37
Medical
sindirim kanalındaki gazı gideren
flatus-relieving
adj.
Pharmaceutics
38
Pharmaceutics
morfin başta olmak üzere narkotik madde zehirlenmesinin etkilerini gideren bir narkotik antagonist markası
nalline®
n.
39
Pharmaceutics
morfin başta olmak üzere narkotik madde zehirlenmesinin etkilerini gideren bir anti-narkotik ilaç
nalorphine
n.
40
Pharmaceutics
mide ekşimesini gideren madde
alkaliser
n.
41
Pharmaceutics
mide ekşimesini gideren madde
gastric antacid
n.
42
Pharmaceutics
mide ekşimesini gideren madde
antiacid
n.
43
Pharmaceutics
mide ekşimesini gideren madde
alkalizer
n.
44
Pharmaceutics
cerahat oluşumunu gideren ilaç
antipyic
n.
45
Pharmaceutics
sindirim sistemine zarar vermeden ağrıyı ve iltihabı gideren bir cox-2 inhibitörü
rofecoxib
n.
46
Pharmaceutics
sindirim sistemine zarar vermeden ağrıyı ve iltihabı gideren bir cox-2 inhibitörü markası
vioxx®
n.
47
Pharmaceutics
taşıt tutmasını gideren bir ilaç
cinnarizine
n.
48
Pharmaceutics
cerahat oluşumunu gideren
antipyic
adj.
49
Pharmaceutics
(ilaç) kan toplanmasını gideren
decongestant
adj.
Dermatology
50
Dermatology
selüliti gideren
anticellulite
adj.
Chemistry
51
Chemistry
bakterileri öldüren ve dışkı kokusunu gideren kimyasalların kullanıldığı bir portatif tuvalet markası
elsan®
n.
Biochemistry
52
Biochemistry
zehir etkisini gideren
antitoxic
adj.
Education
53
Education
eksik ve yanlışları gideren
remedial
adj.
Photography
54
Photography
ana ışığı tamamlayıp gölgeleri gideren (ışık)
fill-in
adj.
Archaic
55
Archaic
yanlışları gideren
remediate
adj.
Engineering
56
Engineering
doğru akım güç kaynağının çıkışındaki dalgalanmayı gideren devre
smoothing circuit
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gideren
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy