Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
girdle
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"girdle"
in Turkish English Dictionary : 33 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
girdle
n.
korse
2
General
girdle
n.
eklem desteği
3
General
girdle
n.
kuşak
4
General
girdle
n.
kemer
5
General
girdle
n.
yüzük kaşı
6
General
girdle
n.
elmas kenarı
7
General
girdle
n.
ağaç, sap veya dal kabuğu ve kambiyumunun çıkarılması ile yapılan kuşak veya kemer
8
General
girdle
n.
kuşatan şey
9
General
girdle
n.
çevreleyen şey
10
General
girdle
n.
sınırlandıran şey
11
General
girdle
n.
kısıtlayıcı
12
General
girdle
v.
kuşak ile sarmak
13
General
girdle
v.
çevrelemek
14
General
girdle
v.
kuşakla sarmak
15
General
girdle
v.
kuşatmak
16
General
girdle
v.
gezinmek
17
General
girdle
v.
dolanmak
18
General
girdle
v.
tur atmak
19
General
girdle
v.
etrafından dolanmak
Mining
20
Mining
girdle
n.
ince taş yatağı
21
Mining
girdle
n.
ince taş katmanı
Anatomy
22
Anatomy
girdle
n.
omurganın her iki ucunda bulunup kolları ve bacakları destekleyen kemiğimsi halkalardan her biri
Biology
23
Biology
girdle
n.
birtakım dinoflagellatların kabuklarında bulunan bir bölüm
24
Biology
girdle
n.
kitonun kabuğunun kaslı ve dikenli kısmı
Astrology
25
Astrology
girdle
n.
burçlar kuşağı
26
Astrology
girdle
n.
zodyak
27
Astrology
girdle
n.
ekvator
Zoology
28
Zoology
girdle
n.
yer solucanının baş kısmında bulunan üreme bölgesi
Botanic
29
Botanic
girdle
n.
sap veya dalların soyulması şeklinde karakterize edilen bir bitki hastalığı
Forestry
30
Forestry
girdle
v.
öldürmek için ağacın dış kabuğunu halka şeklinde kesmek
31
Forestry
girdle
v.
ağaç kabuğundan yaş halkası keserek bereketini artırmak
32
Forestry
girdle
v.
ağaç kabuğunun veya bitki sapının dış halkasını yok etmek
Ottoman Turkish
33
Ottoman Turkish
girdle
n.
miyanbend
Meanings of
"girdle"
with other terms in English Turkish Dictionary : 35 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
girdle [scotland]
n.
elek
2
General
girdle [scotland]
n.
tel kalbur
3
General
girdle [scotland]
n.
saplı ızgara
4
General
girdle [scotland]
n.
saplı tava
Idioms
5
Idioms
have under the girdle
v.
bağlı olmak
6
Idioms
have under the girdle
v.
tabi olmak
Industry
7
Industry
girdle wheel
n.
çıkrık
Textile
8
Textile
panty girdle
n.
külot korse
9
Textile
pantie girdle
n.
külot korse
Medical
10
Medical
limb-girdle muscular dystrophy (lgmd)
n.
ekstremite kavşak tip kas distrofileri
11
Medical
limb-girdle muscular dystrophies (lgmd)
n.
ekstremite kavşak tip kas distrofileri
12
Medical
pelvic girdle
n.
leğen kuşağı kemikleri
Anatomy
13
Anatomy
pectoral girdle
n.
göğüs kuşağı
14
Anatomy
pectoral girdle
n.
göğüs kemeri
15
Anatomy
hip girdle
n.
kalça kemeri
16
Anatomy
shoulder girdle
n.
omuz kemeri
17
Anatomy
pelvic girdle
n.
pelvis kemeri
18
Anatomy
girdle bone
n.
birçok amfibinin beyninin ön kısmını saran kafatası kemiği
19
Anatomy
girdle bone
adj.
kafatasının sfenoidal ve etmoidal bölgelerine ait veya ilişkin
Gastronomy
20
Gastronomy
girdle scone
n.
tava keki
21
Gastronomy
girdle scone
n.
döküm tavaya bir kaşık dolusu sulu hamur dökerek yapılan düz ve yumuşak kek
Statistics
22
Statistics
girdle distribution
n.
kuşak dağılımı
Marine Biology
23
Marine Biology
venus's girdle (cestum veneris)
n.
venüs kemeri
24
Marine Biology
venus's girdle (cestum veneris)
n.
cestidae taraklılar familyasından yassı ve şerit biçimli denizanası türü
25
Marine Biology
pelvic girdle
n.
pelvik kemer
26
Marine Biology
venus girdle (cestum veneris)
n.
jelatinimsi gövdeye sahip şerit şeklinde bir taraklı
27
Marine Biology
venuss girdle (cestum veneris)
n.
jelatinimsi bir gövdeye sahip şerit şeklinde bir taraklı
28
Marine Biology
sea girdle
n.
venüs kemeri
29
Marine Biology
sea girdle
n.
jelatinimsi gövdeye sahip şerit şeklinde bir taraklı
30
Marine Biology
sea girdle
n.
laminaria cinsi çeşitli su yosunlarına verilen ad
31
Marine Biology
sea girdle
n.
yaprakları bir noktadan dallanan laminaria cinsi bir deniz yosunu
Zoology
32
Zoology
shoulder girdle
n.
omuz kemeri
33
Zoology
venus's-girdle
n.
jelatinimsi gövdeye sahip şerit şeklinde bir taraklı
Sport
34
Sport
girdle traverse
n.
(dağcılıkta) bir cepheyi veya kayalığı bir uçtan diğer uca tamamen kat etmeyi içeren tırmanış
35
Sport
girdle traverse
n.
uçurumu bir uçtan diğer uca yatay şekilde geçme sorunu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of girdle
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy