girdle - Turkish English Dictionary
History

girdle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "girdle" in Turkish English Dictionary : 33 result(s)

English Turkish
General
girdle n. korse
girdle n. eklem desteği
girdle n. kuşak
girdle n. kemer
girdle n. yüzük kaşı
girdle n. elmas kenarı
girdle n. ağaç, sap veya dal kabuğu ve kambiyumunun çıkarılması ile yapılan kuşak veya kemer
girdle n. kuşatan şey
girdle n. çevreleyen şey
girdle n. sınırlandıran şey
girdle n. kısıtlayıcı
girdle v. kuşak ile sarmak
girdle v. çevrelemek
girdle v. kuşakla sarmak
girdle v. kuşatmak
girdle v. gezinmek
girdle v. dolanmak
girdle v. tur atmak
girdle v. etrafından dolanmak
Mining
girdle n. ince taş yatağı
girdle n. ince taş katmanı
Anatomy
girdle n. omurganın her iki ucunda bulunup kolları ve bacakları destekleyen kemiğimsi halkalardan her biri
Biology
girdle n. birtakım dinoflagellatların kabuklarında bulunan bir bölüm
girdle n. kitonun kabuğunun kaslı ve dikenli kısmı
Astrology
girdle n. burçlar kuşağı
girdle n. zodyak
girdle n. ekvator
Zoology
girdle n. yer solucanının baş kısmında bulunan üreme bölgesi
Botanic
girdle n. sap veya dalların soyulması şeklinde karakterize edilen bir bitki hastalığı
Forestry
girdle v. öldürmek için ağacın dış kabuğunu halka şeklinde kesmek
girdle v. ağaç kabuğundan yaş halkası keserek bereketini artırmak
girdle v. ağaç kabuğunun veya bitki sapının dış halkasını yok etmek
Ottoman Turkish
girdle n. miyanbend

Meanings of "girdle" with other terms in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

English Turkish
General
girdle [scotland] n. elek
girdle [scotland] n. tel kalbur
girdle [scotland] n. saplı ızgara
girdle [scotland] n. saplı tava
Idioms
have under the girdle v. bağlı olmak
have under the girdle v. tabi olmak
Industry
girdle wheel n. çıkrık
Textile
panty girdle n. külot korse
pantie girdle n. külot korse
Medical
limb-girdle muscular dystrophy (lgmd) n. ekstremite kavşak tip kas distrofileri
limb-girdle muscular dystrophies (lgmd) n. ekstremite kavşak tip kas distrofileri
pelvic girdle n. leğen kuşağı kemikleri
Anatomy
pectoral girdle n. göğüs kuşağı
pectoral girdle n. göğüs kemeri
hip girdle n. kalça kemeri
shoulder girdle n. omuz kemeri
pelvic girdle n. pelvis kemeri
girdle bone n. birçok amfibinin beyninin ön kısmını saran kafatası kemiği
girdle bone adj. kafatasının sfenoidal ve etmoidal bölgelerine ait veya ilişkin
Gastronomy
girdle scone n. tava keki
girdle scone n. döküm tavaya bir kaşık dolusu sulu hamur dökerek yapılan düz ve yumuşak kek
Statistics
girdle distribution n. kuşak dağılımı
Marine Biology
venus's girdle (cestum veneris) n. venüs kemeri
venus's girdle (cestum veneris) n. cestidae taraklılar familyasından yassı ve şerit biçimli denizanası türü
pelvic girdle n. pelvik kemer
venus girdle (cestum veneris) n. jelatinimsi gövdeye sahip şerit şeklinde bir taraklı
venuss girdle (cestum veneris) n. jelatinimsi bir gövdeye sahip şerit şeklinde bir taraklı
sea girdle n. venüs kemeri
sea girdle n. jelatinimsi gövdeye sahip şerit şeklinde bir taraklı
sea girdle n. laminaria cinsi çeşitli su yosunlarına verilen ad
sea girdle n. yaprakları bir noktadan dallanan laminaria cinsi bir deniz yosunu
Zoology
shoulder girdle n. omuz kemeri
venus's-girdle n. jelatinimsi gövdeye sahip şerit şeklinde bir taraklı
Sport
girdle traverse n. (dağcılıkta) bir cepheyi veya kayalığı bir uçtan diğer uca tamamen kat etmeyi içeren tırmanış
girdle traverse n. uçurumu bir uçtan diğer uca yatay şekilde geçme sorunu