English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | gloat n. | başkasının mutsuzluğuna sevinme |
General | gloat n. | kötülük |
General | gloat n. | kötü niyet belirtisi |
General | gloat n. | şeytanca zevk duyma |
General | gloat n. | hayranlık |
General | gloat n. | tutkunluk |
General | gloat v. | kınalar yakmak |
General | gloat v. | oh olsun! demek |
General | gloat v. | şeytanca bir hazla seyretmek |
General | gloat v. | zevkle seyretmek |
General | gloat v. | sinsice sevinmek |
General | gloat v. | böbürlenmek |
General | gloat v. | başkasının başarısızlığından haz duymak |
General | gloat v. | başkasının başarısızlığından mutluluk duymak |
Colloquial | ||
Colloquial | gloat v. | kına yakmak |