heads - Turkish English Dictionary
History

heads

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "heads" in Turkish English Dictionary : 6 result(s)

English Turkish
General
heads n. tura
heads n. kulaklık
heads n. kafalar
heads expr. başınıza dikkat edin!
Marine
heads n. gemi tuvaleti
Slang
heads n. kaliteli esrar

Meanings of "heads" with other terms in English Turkish Dictionary : 217 result(s)

English Turkish
General
heads of state n. devlet başkanları
heads or tails game n. yazı tura oyunu
heads or tails n. yazı tura oyunu
heads or tails n. yazı tura
a dragon with seven heads n. yedi başlı ejderha
heads-up n. tebligat
heads-up n. ihbarname
heads up [us/canada] n. tüyo
heads up [us/canada] n. ipucu
put a sack over soldiers' heads v. askerin başına çuval geçirmek
put a sack over soldiers' heads v. askerin kafasına çuval geçirmek
come up heads v. tura gelmek
bang heads v. kafa kafaya tokuşmak
bang heads together v. kafalarını birbirine vurmak
heads up adj. başı dik
heads-up adj. başı dik
heads-up interj. başına dikkat et
Proverb
two heads are better than one akıl akıldan üstündür
two heads are better than one el elden üstündür
two heads are better than one bir elin nesi var iki elin sesi var
two heads are better than one birlikten kuvvet doğar
cooler heads will prevail soğukkanlı olanlar kazanır
cooler heads will prevail aklıselim olan kazanır
Colloquial
heads-up [us] n. ihtar
heads-up [us] n. ikaz
heads up n. uyarı
heads up [us] adj. açıkgözlü
heads up [us] adj. uyanık
heads up [us] adj. becerikli
heads-up adj. uyanık
heads-up adj. tetikte
heads-up adj. açıkgöz
heads I win, tails you lose expr. her durumda/halükarda ben kazanırım
heads I win, tails you lose expr. ne olursa olsun ben kazanırım/benim çıkarıma olur
heads I win, tails you lose expr. sonuç ne olursa olsun benim yararıma
heads I win, tails you lose expr. tura gelirse ben kazanırım
heads I win, tails you lose expr. yazı gelirse sen kaybedersin
heads I win, tails you lose expr. her türlü ben kazanırım
heads I win, tails you lose expr. ne olursa olsun durum benim lehime
let me give you a heads-up expr. önden söyleyeyim
let me give you a heads-up expr. baştan seni uyarayım
Idioms
heads up n. uyarı
heads up n. uyarı
lay heads together v. birlikte planlamak
lay heads together v. istişarede bulunmak
lay heads together v. müzakere etmek
bump heads with v. biriyle çatışmak
bump heads with v. biriyle aynı kafada/fikirde olmamak
not be able to make heads or tails of v. akıl sır erdirememek
turn heads v. arkasından baktırmak
cast heads together v. baş başa vermek
lay heads together v. baş başa vermek
knock some heads together v. birilerini hizaya getirmek
turn heads v. bakışları üzerinde toplamak
can't make heads or tails out of something v. bir şeyden hiçbir şey anlamamak
knock some heads together v. birilerini haşlamak
can't make heads or tails of something v. bir şeyden hiçbir şey anlamamak
knock one's heads together v. cezalandırmak
turn heads v. insanların dönüp bakmalarını sağlamak
turn heads v. insanların dikkatlerini çekmek
knock one's heads together v. kulaklarını çekmek
knock one's heads together v. kafalarını birbirine tokuşturmak
give somebody a heads up v. önceden bilgilendirmek/haber vermek/uyarmak
knock one's heads together v. kafalarını birbirine vurmak
put their heads together v. kafa kafaya vermek
put one's heads together v. kafa kafaya vermek
put their heads together v. kafa kafaya verip düşünmek
put heads together v. kafa kafaya vermek
count heads v. sayım yapmak
knock some heads together v. (birilerinin) canına okumak
bang people's heads together v. (birilerinin) aklını başına getirmek
bang people's heads together v. (birilerine) aklını başına toplamasını söylemek
bang people's heads together v. (birilerinin) kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
knock people's heads together v. (birilerinin) aklını başına getirmek
knock people's heads together v. (birilerine) aklını başına toplamasını söylemek
knock people's heads together v. (birilerinin) kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
make heads roll v. birkaç çalışanı kovmak
make heads roll v. birkaç çalışanı işten atmak
make heads roll v. bazı çalışanları göndermek
make heads roll v. cezalandırmak
make heads roll v. sözlü olarak saldırmak
make heads roll v. eleştirmek
make heads roll v. sert çıkmak
make heads roll v. azarlamak
bang heads v. zor kullanmak
bang your/their/our heads together v. birilerini haşlamak
bang your/their/our heads together v. birilerinin kafalarını birbirine vurmak
bang your/their/our heads together v. birilerinin aklını başına getirmek
bang your/their/our heads together v. birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
bang your/their/our heads together v. birilerine ders vermek
bang your/their/our heads together v. birilerini paylamak
bang your/their/our heads together v. birilerine gününü göstermek
bang your/their/our heads together v. birilerini hizaya getirmek
bang your/their/our heads together v. birilerinin kulağını çekmek
bang your/their/our heads together v. birilerinin canına okumak
bang people's heads together v. birilerini haşlamak
bang people's heads together v. birilerinin kafalarını birbirine vurmak
bang people's heads together v. birilerinin aklını başına getirmek
bang people's heads together v. birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
bang people's heads together v. birilerine ders vermek
bang people's heads together v. birilerini paylamak
bang people's heads together v. birilerine gününü göstermek
bang people's heads together v. birilerini hizaya getirmek
bang people's heads together v. birilerinin kulağını çekmek
bang people's heads together v. birilerinin canına okumak
knock people's heads together v. birilerini haşlamak
knock people's heads together v. birilerinin kafalarını birbirine vurmak
knock people's heads together v. birilerinin aklını başına getirmek
knock people's heads together v. birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
knock people's heads together v. birilerine ders vermek
knock people's heads together v. birilerini paylamak
knock people's heads together v. birilerine gününü göstermek
knock people's heads together v. birilerini hizaya getirmek
knock people's heads together v. birilerinin kulağını çekmek
knock people's heads together v. birilerinin canına okumak
bang/knock your/their heads together v. birilerini haşlamak
bang/knock your/their heads together v. birilerinin kafalarını birbirine vurmak
bang/knock your/their heads together v. birilerinin aklını başına getirmek
bang/knock your/their heads together v. birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
bang/knock your/their heads together v. birilerine ders vermek
bang/knock your/their heads together v. birilerini paylamak
bang/knock your/their heads together v. birilerine gününü göstermek
bang/knock your/their heads together v. birilerini hizaya getirmek
bang/knock your/their heads together v. birilerinin kulağını çekmek
bang/knock your/their heads together v. birilerinin canına okumak
bump heads with v. ile fikir çatışmasına girmek
bump heads with v. ile fikir çatışması yaşamak
bump heads with v. ile mücadeleye girmek
can't make heads nor tails of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç anlamamak
can't make heads nor tails of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
can't make heads nor tails of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç çözememek
can't make heads nor tails of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç aklı almamak
can't make heads or tails (out) of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç anlamamak
can't make heads or tails (out) of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
can't make heads or tails (out) of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç çözememek
can't make heads or tails (out) of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç aklı almamak
can't make heads or tails of v. -i hiç anlamamak
can't make heads or tails of v. -den hiçbir şey anlamamak
can't make heads or tails of v. -i hiç çözememek
can't make heads or tails of v. -i hiç aklı almamak
give (one) a heads up v. (birini) önceden bilgilendirmek/uyarmak
give (one) a heads up v. (birine) önceden haber vermek
lay (our/your/their) heads together v. kafa kafaya verip düşünmek
lay (our/your/their) heads together v. kafa kafaya vermek
make heads or tails (out) of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) anlamak
make heads or tails (out) of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) çözmek
not able to make heads nor tails (out) of (something) v. (bir şeyden) hiçbir anlam çıkaramamak
not able to make heads nor tails (out) of (something) v. (bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
not able to make heads nor tails (out) of (something) v. (bir şeye) akıl erdirememek
not able to make heads or tails (out) of (something) v. (bir şeyden) hiçbir anlam çıkaramamak
not able to make heads or tails (out) of (something) v. (bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
not able to make heads or tails (out) of (something) v. (bir şeye) akıl erdirememek
put our heads together v. kafa kafaya vermek
put their heads together v. kafa kafaya vermek
put people's heads together v. kafa kafaya vermek
put your heads together v. kafa kafaya verip düşünmek
put your heads together v. kafa kafaya vermek
I've seen better heads on nickel beers expr. aptal
heads will roll expr. çok can yanacak
heads will roll expr. çok kelle gidecek
cooler heads prevail expr. soğukkanlı olanlar kazanır
I've seen better heads on nickel beers expr. salak
Speaking
heads-up n. uyarı
I can’t make heads or tails of it all expr. bütün bunlardan bir anlam çıkaramıyorum
heads up expr. dikkat et
heads will roll expr. çok kelle gidecek
heads will roll expr. çok can yanacak
everybody bow your heads expr. herkes başını eğsin
heads up! expr. önüne bak!
heads up! expr. kafanı kaldır!
I can't make heads or tails of it expr. ondan hiçbir şey anlayamıyorum
heads or tails? expr. yazı mı tura mı?
Trade/Economic
heads of agreement n. anlaşmanın başlıca konuları
heads of agreement n. anlaşmanın ana konuları
heads of agreement n. anlaşmanın ana başlıkları
heads of agreement n. anlaşmanın ana hatları
heads of agreement n. bir anlaşmanın başlıkları
heads of terms n. ön protokol
Law
felonies against the heads or ambassadors of foreign states n. ecnebi devletlerin reis ve elçileri aleyhinde cürümler
heads [ireland] n. kanun tasarısı taslağı
Politics
heads and senior management n. bölüm başkanları ve üst düzey yöneticiler
conference of heads of state n. devlet başkanları konferansı
Technical
six separate cylinder heads n. altı ayrı silindir kapağı
boring heads n. delme kafaları
exothermic feeder heads n. ısıveren besleyici başlığı
rivet heads n. perçin uçları
heads up display (hud) n. baş yukarı göstergesi
Computer
column heads n. sütun başları
heads-up display n. baş üstü göstergesi
Informatics
heads per track n. iz başına (oku/yaz) kafa
Telecom
digital audio stationary heads system n. sayısal ses sabit kafa sistemi
Textile
flat steel heads with closed end loop n. kapalı ilmik uçlu yassı çelik gücü telleri
flat steel heads with closed end loop n. kapalı uçlu ilmikli yassı çelik gücü telleri
Automotive
heads up display n. baş üzeri göstergesi
hud-heads up display n. baş üzeri göstergesi
heads up display n. baş üstü göstergesi
hud-heads up display n. baş üstü göstergesi
heads up display n. baş yukarı göstergesi
camel hump heads n. deve hörgücü kapak
heads-up racing n. handikapsız drag yarışı
heads-up racer n. sıkı yarışçı
cylinder heads n. silindir kapağı
high compression heads n. yüksek sıkıştırmalı silindir kapağı
Botanic
silky heads n. limon otu
curly-heads (clematis ochreleuca) n. doğu abd'ye özgü çalımsı bir klematis
curly-heads n. doğu abd'ye özgü kıvırcık yapraklı bir klematis
Slang
butt heads v. kafa kafaya vuruşmak
butt heads v. kafa atmak
butt heads v. kafa tokuşturmak
butt heads v. kafa kafaya toslamak
butt heads v. taban tabana ters düşmek
butt heads v. taban tabana zıt olmak
butt heads v. kafaları uyuşmamak
butt heads v. birbirine zıt gitmek
butt heads v. karşılıklı meydan okumak
butt heads v. birbiriyle çatışmak
(just) heads up! expr. uyarayım!