Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
her biri için
Meanings of
"her biri için"
in English Turkish Dictionary : 3 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
her biri için
for each
adv.
2
General
her biri için
cum
prep.
3
General
her biri için
per
prep.
Meanings of
"her biri için"
with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
istilacı nassella tussock bitkisini yok etmek için yeni zelanda'nın farklı bölgelerinde kurulan çeşitli yerel yasal kuruluşlardan her biri
nassella tussock board
n.
2
General
araba çeken atı tutmak için dizginlere bağlanan iki halkadan her biri
holder
n.
Colloquial
3
Colloquial
(biri) için her şeyin sonu
it's all over for (one)
expr.
4
Colloquial
(biri) için her şey bitti
it's all over for (one)
expr.
5
Colloquial
(biri) için her şeyin sonu
it's all over with (someone)
expr.
6
Colloquial
(biri) için her şey bitti
it's all over with (someone)
expr.
7
Colloquial
(biri/bir şey) için her şey bitti
that's all for (someone or something)
expr.
Idioms
8
Idioms
(biri/bir şey için) her şeyini vermek
give one's right arm (for someone or something)
v.
9
Idioms
(biri/bir şey için) her şeyini vermek
give one's eyeteeth (for someone or something)
v.
10
Idioms
(biri için) her şeyi olduğundan iyi görmek
all his geese are swans
expr.
Politics
11
Politics
seçimlerde bir kimsenin aday gösterilebilmesi için onayı gereken sekiz seçmenden her biri
assentor [brit]
n.
Technical
12
Technical
antrenman sırasında atları pistteki çamurdan uzak tutmak için tırabzanlara yerleştirilen tahta engellerden her biri
dog
n.
13
Technical
sahnede belirli ışıkları kontrol etmek için kullanılan bir dizi devreden her biri
section
n.
Construction
14
Construction
çarmıkları direklere tutturmak için kullanılan kısa iplerden ya da demir kıskaçlardan her biri
harping
n.
Furniture
15
Furniture
yükseltmek için koltuğun altına yerleştirilen iki parçadan her biri
riser
n.
Traffic
16
Traffic
karayolunda farklı hızlar için ayrılmış şeritlerin her biri
centerline
n.
Marine
17
Marine
çarmıkları direklere tutturmak için kullanılan kısa iplerden ya da demir kıskaçlardan her biri
cat-harpin
n.
18
Marine
çarmıkları direklere tutturmak için kullanılan kısa iplerden ya da demir kıskaçlardan her biri
cat-harping
n.
19
Marine
yelkenli gemide yelken direklerini dik tutmak için baştan kıça kadar olan desteklerden her biri
cheek
n.
20
Marine
flok yelkeni ve kontra flok halatlarını açmak için cıvadranın her iki yanından çıkan iki direk veya serenden biri
whisker
n.
Mining
21
Mining
platformdan platforma atılarak yükseğe taşınan cevheri bir arada tutması için üst üste yerleştirilmiş bir dizi platform veya nişten her biri
shamble
n.
Medical
22
Medical
inflamatuar yanıtı uyarmak için makrofaj gibi hücrelerin saldığı sitokin gruplarından her biri
interleukin-1
n.
Anatomy
23
Anatomy
boyundaki omurilik köklerinden meydana gelen, diyaframı sinir sistemine bağlamak ve nefes alıp vermeyi kontrol etmek için göğüs kafesinden geçen bir çift sinirden her biri
nervus phrenicus
n.
24
Anatomy
sakrumu oluşturmak için kaynaşmış beş omurdan her biri
sacral vertebra
n.
Physiology
25
Physiology
omurgalılarda hipofiz bezinin cildin koyulaşması için salgıladığı iki hormondan her biri
melanophore-stimulating hormone
n.
Math
26
Math
uzayda bir noktanın yerini belirlemek için kullanılan üç koordinattan her biri
spherical coordinate
n.
Chemistry
27
Chemistry
sistemdeki her fazın bileşimini tam olarak tanımlamak için gereken minimum sayıda farklı kimyasal bileşenden her biri
component
n.
Biology
28
Biology
belirli bir karakteristiği ifade etmek için bir arada bulunmaları gereken gen çiftlerinden her biri
complementary gene
n.
Astronomy
29
Astronomy
yörünge düzleminde iki veya daha fazla gökcisminin kütle çekimleri birbirini dengelediği için kütle çekimi yokmuş gibi hissedilen noktaların her biri
lagrangian point
n.
30
Astronomy
optik ve yakın kızılötesi gözlem için yapılmış iki teleskoptan her biri
gemini telescope
n.
Breeding
31
Breeding
üremeleri için bir araya getirilmiş hayvan çiftlerinden her biri
mate
n.
Religious
32
Religious
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri
canonical hour
n.
33
Religious
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri
canonical hours
n.
34
Religious
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri
office
n.
35
Religious
(roma katolik kilisesi) kilisenin ayin için belirlediği yedi zamandan her biri
opus dei
n.
Geography
36
Geography
1970'lerde güney afrika'da siyahi halk için yarı özerk veya sözde bağımsız olarak belirlenen on bölgeden her biri
homeland
n.
Meteorology
37
Meteorology
bilim adamları tarafından sinoptik manyetik, meteorolojik veya diğer fiziki gözlemleri yapmak için belirlenen bir dizi özel günden her biri
term day
n.
Sport
38
Sport
takımın top hakimiyetini sürdürmek için ya sayı yapması ya da topu en az on metre sürmesi gereken dört ardışık oyundan her biri
down
n.
Football
39
Football
(ragbide) saha sınırlarını belirlemek için kale çizgilerinin gerisine paralel çizilen iki çizgiden her biri
dead-ball line
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of her biri için
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy