her biri için - Turkish English Dictionary
History

her biri için



Meanings of "her biri için" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
her biri için for each adv.
her biri için cum prep.
her biri için per prep.

Meanings of "her biri için" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

Turkish English
General
istilacı nassella tussock bitkisini yok etmek için yeni zelanda'nın farklı bölgelerinde kurulan çeşitli yerel yasal kuruluşlardan her biri nassella tussock board n.
araba çeken atı tutmak için dizginlere bağlanan iki halkadan her biri holder n.
Colloquial
(biri) için her şeyin sonu it's all over for (one) expr.
(biri) için her şey bitti it's all over for (one) expr.
(biri) için her şeyin sonu it's all over with (someone) expr.
(biri) için her şey bitti it's all over with (someone) expr.
(biri/bir şey) için her şey bitti that's all for (someone or something) expr.
Idioms
(biri/bir şey için) her şeyini vermek give one's right arm (for someone or something) v.
(biri/bir şey için) her şeyini vermek give one's eyeteeth (for someone or something) v.
(biri için) her şeyi olduğundan iyi görmek all his geese are swans expr.
Politics
seçimlerde bir kimsenin aday gösterilebilmesi için onayı gereken sekiz seçmenden her biri assentor [brit] n.
Technical
antrenman sırasında atları pistteki çamurdan uzak tutmak için tırabzanlara yerleştirilen tahta engellerden her biri dog n.
sahnede belirli ışıkları kontrol etmek için kullanılan bir dizi devreden her biri section n.
Construction
çarmıkları direklere tutturmak için kullanılan kısa iplerden ya da demir kıskaçlardan her biri harping n.
Furniture
yükseltmek için koltuğun altına yerleştirilen iki parçadan her biri riser n.
Traffic
karayolunda farklı hızlar için ayrılmış şeritlerin her biri centerline n.
Marine
çarmıkları direklere tutturmak için kullanılan kısa iplerden ya da demir kıskaçlardan her biri cat-harpin n.
çarmıkları direklere tutturmak için kullanılan kısa iplerden ya da demir kıskaçlardan her biri cat-harping n.
yelkenli gemide yelken direklerini dik tutmak için baştan kıça kadar olan desteklerden her biri cheek n.
flok yelkeni ve kontra flok halatlarını açmak için cıvadranın her iki yanından çıkan iki direk veya serenden biri whisker n.
Mining
platformdan platforma atılarak yükseğe taşınan cevheri bir arada tutması için üst üste yerleştirilmiş bir dizi platform veya nişten her biri shamble n.
Medical
inflamatuar yanıtı uyarmak için makrofaj gibi hücrelerin saldığı sitokin gruplarından her biri interleukin-1 n.
Anatomy
boyundaki omurilik köklerinden meydana gelen, diyaframı sinir sistemine bağlamak ve nefes alıp vermeyi kontrol etmek için göğüs kafesinden geçen bir çift sinirden her biri nervus phrenicus n.
sakrumu oluşturmak için kaynaşmış beş omurdan her biri sacral vertebra n.
Physiology
omurgalılarda hipofiz bezinin cildin koyulaşması için salgıladığı iki hormondan her biri melanophore-stimulating hormone n.
Math
uzayda bir noktanın yerini belirlemek için kullanılan üç koordinattan her biri spherical coordinate n.
Chemistry
sistemdeki her fazın bileşimini tam olarak tanımlamak için gereken minimum sayıda farklı kimyasal bileşenden her biri component n.
Biology
belirli bir karakteristiği ifade etmek için bir arada bulunmaları gereken gen çiftlerinden her biri complementary gene n.
Astronomy
yörünge düzleminde iki veya daha fazla gökcisminin kütle çekimleri birbirini dengelediği için kütle çekimi yokmuş gibi hissedilen noktaların her biri lagrangian point n.
optik ve yakın kızılötesi gözlem için yapılmış iki teleskoptan her biri gemini telescope n.
Breeding
üremeleri için bir araya getirilmiş hayvan çiftlerinden her biri mate n.
Religious
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri canonical hour n.
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri canonical hours n.
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri office n.
(roma katolik kilisesi) kilisenin ayin için belirlediği yedi zamandan her biri opus dei n.
Geography
1970'lerde güney afrika'da siyahi halk için yarı özerk veya sözde bağımsız olarak belirlenen on bölgeden her biri homeland n.
Meteorology
bilim adamları tarafından sinoptik manyetik, meteorolojik veya diğer fiziki gözlemleri yapmak için belirlenen bir dizi özel günden her biri term day n.
Sport
takımın top hakimiyetini sürdürmek için ya sayı yapması ya da topu en az on metre sürmesi gereken dört ardışık oyundan her biri down n.
Football
(ragbide) saha sınırlarını belirlemek için kale çizgilerinin gerisine paralel çizilen iki çizgiden her biri dead-ball line n.