her yerine - Turkish English Dictionary
History

her yerine



Meanings of "her yerine" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
her yerine about adv.
her yerine over prep.

Meanings of "her yerine" with other terms in English Turkish Dictionary : 47 result(s)

Turkish English
General
mahkeme süreçlerini yürütmesi ve şerifinkine benzer çeşitli görevleri yerine getirmesi için abd'nin her bir daire kazasına atanan idare memuru marshall n.
her arzusunu yerine getirmeye hazır olmak beck and call v.
her şeyi yerli yerine yerleştirmek put everything into place v.
her zamanki yoldan gitmek yerine yeni bir yol yaratmak detour v.
her zamanki yoldan gitmek yerine başka bir yoldan gitmek detour v.
her şeyi yerli yerine oturtmak concinnate v.
her yerine bakmak skirmish v.
her isteği yerine getirilmiş spoon-fed adj.
-in (her) yerine over prep.
Phrasals
bir şeyi bir alanın her yerine uygulamak/dağıtmak distribute something over something v.
her yerine güneş kremi sürmek lather up v.
bir şeyi birinin/bir şeyin her yerine bulaştırmak smear someone or something with something v.
(bir şeyi) bir şeyin her yerine dökmek slosh through (something) v.
(bir şeyi) bir şeyin her yerine sıçratmak slosh through (something) v.
(birinin/bir şeyin) her yerine sıçratmak splash all over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) her yerine işlemek splash all over (someone or something) v.
birinin/bir şeyin her yerine sıçramak/sıçratmak splatter someone or something up v.
(bir şeyin/yerin) her yerine yaymak spread all over (something or some place) v.
(bir şeyin/yerin) her yerine yayılmak spread all over (something or some place) v.
(bir şeyin/yerin) her yerine sıçramak spread all over (something or some place) v.
(bir şeyin/yerin) her yerine yayılmak resound throughout (something or some place) v.
bir alanın her yerine uygulamak/dağıtmak distribute over v.
(birinin/bir şeyin) her yerine yayılmak extend over (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) her yerine saçmak strew (something) (all) over (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) her yerine dağıtmak strew (something) (all) over (someone or something) v.
Proverb
her şeyin bir yeri var ve her şey yerli yerine konmalı a place for everything, and everything in its place
her şeyin bir yeri olmalı ve her şey kullanıldıktan sonra yerli yerine konmalı a place for everything, and everything in its place
Colloquial
şehrin/kasabanın her yerinde/yerine all around town expr.
şehrin/kasabanın her yerinde/yerine all around town expr.
Idioms
yerine gelecek her şeyi/herkesi gölgede bırakacak kimse/şey a tough act to follow n.
(birisinin) her istediğini yerine getirmek bow to (one's) demands v.
her dediğini yerine getirmek carry someone's water v.
her dediğini yerine getirmek carry water for someone v.
birinin yerine yapması gereken her şeyi yapmak be spoon-fed v.
her dediğini yerine getirmek carry water v.
şehrin her yerine/yerinde all over town expr.
her yerine tohum atılmış in seed expr.
Speaking
her şey yerli yerine oturdu gibi it's like everything fell into place expr.
Trade/Economic
(londra borsasında olduğu gibi) alıcılar ve satıcılar arasında her gün yerine periyodik olarak gerçekleşen hesaplaşma term settlement n.
her birimin diğeri yerine ikame edilebilirliği fungibility n.
işten ayrılan her yüz kişi yerine alınan işçi sayısı replacement rate n.
Linguistics
genel anlamı ifade etmek yerine kaynak metinde karşılık gelen her kelime için hedef metinde yeni bir kelime kullanan word-for-word adj.
Military
çatışma sırasında silah yerine kullanılabilen her şey ammunition n.
Music
(tekrarlanan melodiler yerine) her bölümünde farklı ezgisi olan durchkomponiert adj.
(tekrarlanan melodiler yerine) her bölümünde farklı ezgisi olan durchkomponirt adj.
Mythology
(yunan mitolojisinde) bakanları taşa çeviren ve kafalarında saç yerine yılanlar bulunan üç kız kardeşten her biri gorgon n.
Slang
beyazların her emrini kuzu kuzu yerine getiren siyah pork chop n.